Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim şansa bırakılır mı?

Defne Koleji Rehberlik Koordinatörü/

Defne Koleji Rehberlik Koordinatörü/ Aydoğan ARI

Ülkemizde çoğu öğrenciler gerek sınava hazırlık sürecinde, gerekse sınav aşamasında “şehir efsaneleri” diye adlandırılan duyumlarla hareket ederler.

-günde 1000 tane soru çözmek lazımmış.
-cevap seçeneklerinin çoğu “D” seçeneği olacakmış.
-sınavdan önce çok miktarda şeker yemek lazımmış, beyin ancak öyle çalışırmış.
vs.vs.vs

Halbuki, normal bir insan, gerçek sınav kalitesinde 1000 adet soruyu –yemese, içmese, uyumasa dahi- günlük olarak çözemez. Seçenek dağılımına göre, her seçenek (A,B,C,D..) eşit miktarda olmasa dahi cevap seçeneği olarak ortalama bir yüzdeyle mutlaka kullanılır. Aşırı şeker tüketimine gelince, sadece tuvalet ihtiyacını hızlandırır…

Hele bir de “bu sene sorular çok zor olacakmış…” söylemi vardır ki, her sene bitip tükenmeden kullanılır.

Gerçek olan durum kısaca şudur, çocuklarımızın gireceği sınavlar uzman bir ekip tarafından okul müfredatındaki kazanımlar gözetilerek hazırlanır. Bu soruların zorluk derecesi -her yıl aynı- bilimsel ölçme veri tabanları kullanılarak oluşturulur. Öğrenciler başarısız olsun diye zor sorular hazırlayıp onları üzmek isteyecek kadar sadist:) bir soru hazırlama ekibi yoktur.

Bir öğrenci, eğer okuldaki çalışmalara etkili katılıyor, verimli ders çalışıyor, düzenli dinleniyor ve gerekli miktarda soru çözümleri yapıyorsa zaten bir okulu kazanmakta sıkıntı yaşamayacaktır.

Çünkü;

Öğrencinin karşılaşacağı sorular okulda gördüğü dersler ve konulardan oluşacaktır ve bu sorular ortalama zekadaki bir öğrencinin çözebileceği türden hazırlanmaktadır.

Yani, yüksek başarı için çok zeki olma gereği yoktur. Sıradan bir zekâ sahibi öğrenci, ciddi bir çalışmayla derece yapabilir.

Bu satırları kaleme alan ve yıllarca seçme sınavlarına soru hazırlamış bir kişi olarak net olarak söyleyebilirim: Sınavda asla tesadüfe yer yoktur. Eğitim şansa bırakılamaz.Çünkü doğru seçeneklerin yanında yanlış seçenekler (çeldiriciler) dahi çalışmayan öğrenciyi aldatacak şekilde hazırlanıyor. Çalıştıysanız zaten bu aldatmaca sizi zorlamayacaktır.

Son olarak da sınava kısa süre kala ne yapabilirim üzerine bir şeyler eklemek istiyorum.

*Geçmiş yılların sorularına ve varsa bakanlıkça yayınlanan örnek sorulara dikkat edin, benzerleri karşınıza çıkacaktır. Sadece cevap olan seçeneği değil yanlış seçenekleri de inceleyin. Belki de bu senenin sorusu o seçeneklerden biriyle ilgilidir.

*Son hafta uyku düzeninizi sabitlemeye çalışın, yoksa son gece heyecanıyla birlikte uyuma süreciniz sizi sıkıntıya sokabilir.

*Uzmanlar dahi tavsiye etse, kahvaltıya alışkın olmadığınız şeyler koymayın, günlük kahvaltı şeklini koruyun.

*Sınav yerine çok erken veya çok geç giderek kaygı düzeyini gereksiz yükseltmeyin.

*Sınav bölgesinde çok farklı söylemlerle karşılaşabilirsiniz, resmi açıklama olmadıkça itibar etmeyin.

*Sınavda heyecan varsa, bu çalıştığınız ve karşılığını beklediğiniz içindir. Bu heyecan sizin konsantrasyonunuzu artıracak iyi bir şeydir. Hiç heyecan yoksa, ya her şeyi biliyorsunuzdur:) ya da beklentiniz yoktur demektir.

*Sınav sizin kimliğiniz ve şahsiyetiniz değildir. Sonuç ne olursa olsun sizi kötü veya iyi bir insan yapmaz, sadece sorular karşısında başarılı veya başarısız olduğunuzu size ifade eder.