Eğitim Sen: Kamu Emekçileri Ekonomik Krizde

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Türkiye’deki kamu emekçileri ve emeklilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları gündeme taşıdı. Ünsal, yaptığı yazılı açıklamada, ülke genelinde alanlarda toplanmalarına vurgu yaparak, emeği ile geçim mücadelesi verenlerin tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşadığını belirtti. Kamu emekçileri, işçiler, emekliler ve asgari ücretlilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştığını ifade eden Ünsal, […]

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Türkiye’deki kamu emekçileri ve emeklilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları gündeme taşıdı. Ünsal, yaptığı yazılı açıklamada, ülke genelinde alanlarda toplanmalarına vurgu yaparak, emeği ile geçim mücadelesi verenlerin tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşadığını belirtti.
Kamu emekçileri, işçiler, emekliler ve asgari ücretlilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştığını ifade eden Ünsal, hükümetin ekonomik politikalarını sert bir dille eleştirdi. Ünsal, “Mevcut iktidarın uyguladığı politikaların sonucu olarak yüz binlerce yurttaşımız açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Kamu emekçilerinin maaşları yetersiz kalırken, vergi ve enflasyon oranları adaletsizce düzenlenmiştir. Bu durum, ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirmektedir” dedi.
Kamu emekçileri ve emeklileri olarak insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş ve adil bir vergi sistemi taleplerini hayata geçirmek için mücadeleye devam edeceklerini belirten Ünsal, hükümetten şu talepleri dile getirdi:
• İlave seyyanen ödemelerin emeklilik haklarına yansıtılması
• Maaş artışlarının gerçek yoksulluk sınırı göz önünde bulundurularak belirlenmesi
• Toplu sözleşme haklarının güçlendirilmesi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Mayıs 2024 verilerine göre, 17 milyon 114 bin 912 yurttaşın sosyal yardımlarla yaşamını sürdürdüğüne dikkat çeken Ünsal, “9 milyon 444 bin 458 kişinin aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinin altında kaldığı için GSS primleri bütçeden karşılanıyor. Milyonlarca kamu emekçisine yoksulluk sınırının yarısını bulmayan bir maaş reva görülüyor” diye konuştu.
Ünsal, kamu emekçilerinin aldığı maaşların yarısını emekliliğe yansıtılmayan kalemlerin oluşturduğunu ve bu nedenle emekli olamadıklarını belirterek, “Her üç emekliden biri açlık sınırının yarısını bulmayan bir aylıkla, sadece 10 bin TL ile yaşam mücadelesi veriyor. Avrupa ülkelerinin en düşük emekli maaşı ortalaması 1294 Euro ile Türkiye’nin 5 katını aşıyor” ifadelerini kullandı. TÜİK enflasyon oranlarının yanıltıcı olduğunu belirten Ünsal, yaşam maliyetleri ve resmi rakamlar arasındaki farkı örneklerle dile getirdi.
Vergide adaletin sağlanması gerektiğini ifade eden Ünsal, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması talebinde bulunarak, “Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının %15’ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini, kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Ünsal, tüm kamu emekçilerini ve emeklileri, insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş ve güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırdı.
Çankaya: ‘’Ekonominin Yükü Emekçilerin Üzerinde’’

Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mustafa Çankaya, ekonomi yangınının tüm yükünün emekçilere kesildiğini ve işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edilen gençlerden sonra toplumun en yoksullarının emekliler olduğunu belirtti. Çankaya, üyeleriyle birlikte Ulucami Caddesi üzerindeki Güvercinli Park’ta basın açıklaması yaptı.
Çankaya, TÜİK verilerine göre Haziran ayı enflasyonunun 1,64, altı aylık enflasyonun ise %24,7 olarak açıklandığını belirterek, “Haziran ayı enflasyonu çarşıya pazara göre değil, ekonomi yönetiminin siparişine göre ayarlandı. Emeklilere, dul ve yetim aylıklarına yapılacak Temmuz ayı artışları, bu ayarlanmış %24,7’lik enflasyon oranı üzerinden hesaplanacak. Yetmedi, memur emeklilerine Ocak ayında yapılan zam gerekçe gösterilerek sadece %19,31 artış yapılacak,” dedi.
Kök aylıkları 8000 liraya kadar olup, on bin liraya tamamlanan emeklilerin bir kuruş dahi artış almayacağını ve on bin lira almaya devam edeceklerini aktaran Çankaya, “Gördüğümüz gibi AKP yönetimi bilinçli bir sınıfsal tercih yaptı, ekonomi yangınının tüm yükünü emekçilere kesti. Şu anda, işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edilmiş gençlerimizden sonra toplumun en yoksulları emeklilerdir,” dedi.
Çankaya, İntibak Yasası’nın acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliğinin giderilmesini istedi. “Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın. Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında %32’lik kesinti kaldırılsın. Kökten çözülmeyen EYT sorununda, eksik çıkarılan yasa ile 5000 gün prim ve kısmi emeklilik hakları masada bırakılan EYT’lilerin mağduriyetleri giderilsin. Bağ-Kur kapsamı altında, tescil, prim eşitleme ve ihya sorunu çözülsün. Staj ve çıraklık başlangıcı, emeklilik sigortası başlangıcı sayılsın. 8 Eylül 1999 sonrası çalışma hayatına girenlerin sorunlarını çözmek üzere SGK sistemi kökten bir reformla yeniden düzenlensin,” şeklinde konuştu. (Volkan İcil)

Exit mobile version