Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim Sen’e göre…

LGS’de Tam Sorumluluk adil

LGS’de Tam Sorumluluk adil değil

Hatay Eğitim Sen, öğrencilerin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) tüm kazanımlardan sorumlu tutulacak olmalarının, adil bir uygulama olmayacağı görüşünde. Hatay Eğitim Sen Yönetimi adına, Başkan Özgür Tıraş imzalı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı son açıklamaların, uzunca bir süredir dile getirdikleri eleştirilerde ne kadar haklı olduklarının ortaya çıktığına vurgu yapıldı.
Eğitimin, ayrıcalık değil, bir hak olduğu gerçeğinden hareketle, yaşanan eşitsizliklere sürekli olarak dikkat çekmeye çalıştıklarını, eşitsizliklerin pandemiden önce de olduğunu, ancak pandemi ile birlikte bu eşitsizliklerin daha da derinleştiği ve etkisini artırdığının altını sürekli o çizmeye çalıştıklarının dile getirildiği Hatay Eğitim Sen açıklaması şöyle.
“Uzaktan eğitime erişim başta olmak üzere, yaşanan pek çok sorunun yoksullukla ilişkisini kurduk. Yoksulların, çocuk işçilerin, mülteci çocukların, mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının, kız çocuklarının, anadili Türkçe olmayan çocukların ve özel eğitime gereksinimi olan çocukların yaşadıkları eşitsizlikleri sürekli olarak gündemde tutmaya çalıştık.
Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamada, yaşanan eşitsizliklerin MEB tarafından yok sayıldığını, sorun olarak kabul edilmediğini bir kez daha gördük. Bir sorunun çözülebilmesi için, öncelikle onun sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanı, sanki tüm öğrenciler eşit koşullara ve olanaklara sahipmiş gibi, öğrencilerin tüm kazanımlardan sorumlu olacağını belirtti. Özellikle LGS’de öğrencilerin tüm kazanımlardan sorumlu olacak olması, öğrencilerin geleceklerini olumsuz etkileyecektir.
Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin, LGS’de durumunun ne olacağı sorulduğunda; EBA altyapısının güçlendirildiği ve EBA TV’de her konunun bulunduğu, bundan dolayı da sınavda sorun olmayacağını anlatmaya çalıştı, Sayın Bakan ve bu düşüncesinin, eğitimcilerin ortak görüşü olduğunu, bu konuda bir mutabakat oluştuğunu belirtti.
Milli Eğitim Bakanı, hangi eğitimcilerle görüştü ve nasıl bir mutabakat sağladılar bilemeyiz! Ancak Bakanla da, onunla aynı görüşte olan eğitimcilerle de mutabık olmadığımızı, aynı görüşü paylaşmadığımızı ifade etmemiz gerekmektedir.
Tarafımız, öğrencilerimizin ve halkımızın yanıdır. Öğrencilerimizin üstün yararını gözetmeyen, eşitsizlikleri yok sayan ve yaşanan sorunlara çözüm üretmeyen politikalara karşı mücadelemiz aralıksız olarak devam edecektir. Öğrencileri eleyen ve yarıştıran her eğitim sistemine karşı olduğumuzun bilinmesi gerekmektedir. Her öğrencinin, istediği okul türünde ve okulda eğitim alması en temel haktır.
Yapılan açıklamada, öğrencilere 150 bin tablet dağıtıldığı ve 300 bin tabletinde Aralık ayında yapılacağı belirtildi. Şeffaflık ve bilginin zamanında verilmesi, var olan durumu değerlendirmek için önkoşuldur. Bu nedenle, söz konusu tabletlerin nerede ve kimlere dağıtıldığını bilmek istiyoruz. Tablet dağıtılacak öğrencilerin belirlenmesinde kullanılan ölçülerin de kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanı, öğrenci nakillerinin, özel okullar istediği için durdurulup durdurulmadığına dair soruya ise açık ve kesin bir cevap vermeyerek, aslında eleştirilerimizin haklılığını göstermiş oldu. MEB, aldığı kararlarda ve uygulamalarında özel okul sahiplerini değil, öğrencilerin üstün yararını gözetmek durumundadır. Özel okulların öğrenci kaybetmemesi için öğrenci nakillerini durduran MEB’in hızla bu yanlıştan dönmesi ve nakilleri açması gerekmektedir. Öğrencilerin, hangi eğitim kurumunda eğitim alacağını seçme özgürlüğü engellenemez.” -Cemil Yıldız-