SES Hatay Şube yönetimi, yapılan toplu sözleşme ile iş barışının bozulmasına kapı açıldığını vurguladı
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay Şubesi tarafından Samandağ Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. SES Hatay Şubesi Örgütlenme Sekreteri Zeynep Bolat tarafından okunan basın açıklamasında; hükümet ve yetkili sendika olan Sağlık- Sen arasında yapılan toplu sözleşme ile iş barışının bozulmasına kapı açıldığı belirtilerek, maaşların ek ödeme şeklinde değil tek kademede yapılması talep edildi.
İçinde bulunduğumuz pandemi dönemine denk gelen toplu iş sözleşmesinde iyileştirmeler ve verilmesi gereken hakları yerine sağlık çalışanlarını ayrıştıran, iş barışını bozan düzenlemelere imza atıldığını söyleyen Bolat, Toplu iş sözleşmesi (TİS) ile hekim dışı personelin sabit döner sermaye ödemelerine yapılan %20 zammın, hekimler tarafından ‘döner sermaye doktorlardan alınıp diğer sağlık çalışanlarına verildi’ şeklinde yorumlandığını, sağlık emekçilerinin ekip ruhunu ve dayanışma anlayışını bozduğunu bildirdi.
Ekip ruhunu bozan kararlar …
Sağlık emekçilerine ödenen maaşın tek kalemde olmasını istediklerini söyleyen Bolat, açıklamasında şunlara yer verdi: “Tek kalemde ödeme yapılsın ki verilen emek, alınan maaş emekliliğe yansısın. Buna karşın hükümet ve işbirlikçisi yetkili sendika Sağlık-Sen maaşlarımızı üçe bölmüş farklı adlar altında ödemeler yapmış bu ödemeleri de yeni kurallarla kırpma yoluna gitmiştir. Maaşın tamamının emekliliğe yansıtılmasıyla hem sağlık personelinin gelecek kaygısının azaltılması hem de bu kaygının azalmasıyla emekli olmak isteyenlerin yeni mezunlara yer açması mümkün iken, toplam maaşın küçük bir kısmı üzerinden sigorta ödenmekte, emekli aylığının açlık sınırına düşmesine göz yumulmaktadır.
Yıllardır memura verilen zamlar maaşların enflasyon karşısında bu kadar erimesine izin verirken, bütün memurlara seyyanen zam vermekten kaçınıp ekip ruhunu bozan bu kararlara imza atılması kabul edilemez.
Sağlık çalışanları arasında ayrımcılık …
Gerek fiili hizmet zammı gerekse 3600 ek göstergeden bütün kamu emekçilerinin yararlandırılması ısrarla ertelenmekte, bir gruba bu haklar tanınırken diğer gruba tanınmayarak sağlık çalışanları arasında ayrıma gidilmekte, iş barışının bozulmasına bir kapı daha aralanmaktadır. Uygulanan politikalar sosyal devlet anlayışı ve ücretsiz sağlık hizmetinden uzaklaşırken, her gün sağlık çalışanlarında ayrı bir meslek grubunun haklarına göz dikilmektedir.
Sağlık emekçileri arasındaki iş barışı bozularak çalışanlar arasındaki dayanışma babalanmakta, ‘benim başıma gelmiyor, o kendi hakkını savunsun’, ‘bu düzenleme benimle ilgili değil, kimle ilgiliyse o itiraz etsin’ şeklindeki düşünceler yeşertilmektedir. Hatta aile hekimliği uygulamalarında olduğu gibi önce bir meslek grubuna, diğer meslek gruplarına nispet yapar gibi, haklar verilmekte, daha sonra bütün çalışanlara zarar veren düzenlemelere imza atılmaktadır.
Önceki düzenlemelerin yol açtığı çalışanlar arasındaki öfke ve kırgınlıklar, yapılan haksız düzenlemelere yönelen itirazların sönümlenmesini beraberinde getirmektedir.
Enflasyona yenilmeyen maaş …
Önce performans adı altında yapılan ayrımlar, haksız ve çalışanları birbirine düşüren ödemeler, bu sefer TİS üzerinden sabit ek ödeme ile yapılmaktadır. Biz bu uygulamaları ve sonuçlarını biliyor, ekilen nifak tohumlarına itiraz ediyoruz. Bütün sağlık emekçilerinin nasıl canla, başla emek verdiğini biliyoruz.
Ek ödeme değil, performans ödemesi değil tek ödeme istiyoruz. Ön lisans ve lisans mezunu sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesini, diğer gruplarda yer alan tüm emekçilerin ek göstergelerinin 800 puan yükseltilmesini talep ediyoruz.
Hepimiz enflasyona, hayat pahalılığına yenilmeyen maaş istiyoruz.
Bütün sağlık emekçilerini birbirinin emeğini gözetmeye, ekip ruhunu korumaya ve dayanışmaya davet ediyoruz. Gelin bu oyunu hep birlikte bozalım.” Mehmet ÖZGÜN