Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ekonomik Zorluklar

Ankara’yı Riyad’a mı itiyor?

Ankara’yı Riyad’a mı itiyor?

Ankara, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı ağırlarken, İstanbul’da, Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı nedeniyle sert bir şekilde eleştirilen Riyad’a yönelik tutumun değişmesinde, gerek farklılaşan bölgesel dengelerin, gerek içinde bulunulan ekonomik darboğazın rol oynadığı tespiti yapılıyor. Bu konuda son konuşan isim, “Kaşıkçı davasının transfer edilmesi önemli bir ödündür” diyen, Antakyalı emekli Büyükelçi Mithat Rende oldu.

Türkiye, Mısır ve Ürdün ziyaretleri ardından rotasını Ankara’ya çeviren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı ağırlarken, tartışmalar, cinayet dosyası Riyad’a teslim edilen Cemal Kaşıkçı Davası üzerinden devam ediyor.

Ankara’nın, cinayetin ardından sert bir dille eleştirdiği Suudi Yönetimi ile bugün geldiği noktayı değerlendiren isimlerden biri, Türkiye’nin eski Katar Büyükelçilerinden Mithat Rende oldu. Rende, Muhammed bin Selman’ın Ankara ziyaretini, genel anlamda Türkiye’nin, bölgede İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkelerle attığı normalleşme adımlarının bir parçası olarak değerlendirdi.

-MECBURİYET!-

Ukrayna savaşıyla birlikte artan petrol fiyatlarının sadece Türkiye’yi değil, diğer ülkeleri de Riyad’a karşı yumuşamaya mecburen de olsa ittiğini söyleyen Rende, DW Türkçe’ye verdiği açıklamada şu tespitte durdu:

“Ukrayna savaşı ve Avrupa’nın karşı karşıya bulunduğu enerji krizi ile mücadele için, ki kış geldiğinde daha ciddi şekilde hissedilecek, bu kriz… Dünyada, ekstra kapasitesi olan birkaç ülkeden birisi, Suudi Arabistan! Bu ekstra kapasitenin kullanılması gerekiyor! Miktarı 2-2,5 milyon varil kadar! Biden bunun için gidiyor. Biraz da iş başa düştü yani. Reel politik gereği bir durum denilebilir, tutumunu beğenmeyebilirsiniz ama bir taraftan da çalışmak mecburiyetindesiniz.”

Emekli Büyükelçi Rende’nin dile getirdiği mecburiyet, Washington’ı da kapsıyor! Zira Kaşıkçı cinayeti nedeniyle bin Selman’ı sert dille eleştiren liderler arasında yer alan ABD Başkanı Joe Biden’ın da Temmuz ayı ortasında Suudi Arabistan’a gitmesi bekleniyor.

-DAVA TRANSFERİ!-

VOA Türkçe’nin aynı yöndeki sorularını da yanıtlayan Rende, Cemal Kaşıkçı dava dosyasının Suudi makamlara teslimini ise ciddi bir ödün olarak değerlendirirken, şu an esen rüzgarın Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin lehine olduğunun da altını çizdi ve şöyle devam etti:

“Joe Biden, Kaşıkçı cinayeti sonrası, ‘parya devletine çevireceğim’ gibi bir açıklama yaptı. Şimdi bavullarını yapıyor, ziyaret edecek (Suudi Arabistan’ı). Yediği baskı nedeniyle, ‘Gideceğim, ama Muhammed bin Selman’ı görmeyeceğim, Kral ile görüşeceğim’ diyor ama… Suudi Arabistan’ı kimin yönettiği açık. Kendisi belki görüşmeyecek, ama kendi ekibi işleri yönetmek ve sonuç almak için Muhammed bin Selman ile temaslarını sürdürecek.

Orada, bir kamu diplomasi yönetiliyor. Türkiye, ekonomik açıdan fevkalade güç durumda. Batı’dan da destek gelmeyince, bir şekilde gözünü Ortadoğu’ya yöneltti, oraya odaklandı. Türkiye’nin, ekonomik zorluklar içinde olması, bu normalizasyon sürecini hızlandırdı. Kaşıkçı davasının transfer edilmesi önemli bir ödündür, ama Suudi Arabistan’ın bu işi yavaştan aldığı haberleri geliyor’’ dedi.

-NE OLMUŞTU?-

Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna 2 Ekim 2018’de giren gazeteci-yazar Cemal Kaşıkçı’dan bir daha haber alınamamış, daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Türkiye o dönemdeki politikaları kapsamında Suudi Arabistan ve özellikle de cinayet emrini vermekle suçladığı Veliaht Prens için sert bir politika takip etmiş ve cinayeti uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak için çaba sarf etmişti. Sorumlular için ayrıca iç hukuk yollarına da başvurulmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cinayetin ardından Aralık 2018’de yaptığı açıklamalar ile uluslararası basında kaleme aldığı makalelerde sert ifadeler kullanmış ve “İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati söylemediler. Hak yerini bulacak. Adalet yerini bulsun” demişti.

Ancak geçen yıllar içinde ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’un yerine Demokrat Parti’den Joe Biden’ın gelmesi, İsrail ile Arap ülkeleri arasında başlayan yakınlaşma, ekonomik nedenler gibi etkenlerle Körfez bölgesinde dengeler değişti.

Bu kapsamda bölgede sorunlu olduğu ülkelerle normalleşme adımları başlatan Türkiye, hem bölgesel dengelerin değişmesi hem de içinde bulunduğu ekonomik darboğaz ve sıcak para ihtiyacının da etkisiyle Suudi Arabistan ile ilişkilerini onarma yoluna gitmeye karar verdi.

İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığının olumlu görüşü üzerine Cemal Kaşıkçı davasını Nisan ayında Suudi Arabistan’a devretti ve böylelikle Riyad’ın ilişkilerin düzelmesinin önünde engel gördüğü husus aşılmış oldu.

Bu gelişmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nisan ayı sonunda Suudi Arabistan’ı ziyaret ederek daha önce ağır ifadeler kullandığı Veliaht Prens ile görüştü ve birlikte fotoğraf verdi. Erdoğan’ın görüşmelerinin ardından Riyad yönetiminden iade-i ziyaret bekleniyordu.

-YASAK KALKTI!-

Bu arada Suudi Arabistan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti öncesinde, Türkiye’ye uygulanan Kovid-19 kaynaklı seyahat yasağını kaldırdığını açıkladı. Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a gönderilmesi kararına itiraz şerhi düşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Nimet Demir ise Hakimler Savcılar Kurulu, Adli ve İdari Yargı 2022 yılı Kararnamesi ile Kahramanmaraş’a tayin edildi.

Tamer Yazar