Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Eksiltme – seyreltme” önerisi

Hatay kamuoyunu aylardan meşgul eden ve hemen herkesin kafasında hala büyük soru işaretlerinin bulunduğu REZERV ALAN, ile ilgili olarak alanında uzman ancak isminin açıklanmasını istemeyen bir bürokrat ilginç bir alternatif çözüm yolu önerdi.

Hatay kamuoyunu aylardan meşgul

Bu öneriye göre alan içindeki maliklerin tapu sahipleri belirlenerek “ eksiltme – seyreltme” yapılarak isteyen tapu sahiplerine başka yerde ve şehirde konut ve iş yeri verilebilir. Uzman bürokratın ayrıntılarını kapsamlı olarak ele aldığı görüşleri şu şekilde: “Deprem sonrasında ilan edilen rezerv alanlar ile ilgili olarak Hataylılar her günü ‘rezerv alan’ konusu gündemi ile geçirmekte, Vatandaşlar hemen hemen her gün burası rezerv alanı olmuş veya olmuş mu diye araştırıp durmaktadır.

Rezerv alan ilan edilen yerlerde 6306 sayılı mevzuatta yer alan hükümlere göre iş ve işlemler yürütülmekte ve rezerv alanlarında yapılacak yapılar, AFAD hak sahipliği listelerine göre değil TAPU KAYITLARI esas alınarak anahtara karşı anahtar sistemi üzerinden işlemler tesis edilmeye çalışılmaktadır.

Sorulması gereken şey, anahtara karşı anahtar tek başına bir formül müdür, başka seçenekler ve alternatif sistemler olabilir mi?

Uygulamaya konulan anahtara karşı anahtar sistemi, tek başına bir formül olmamalıdır ve alternatif çözüm olarak Kamu kaynakları kullanımının en aza indirgenmesiyle şehrin yeniden yapılanmasıdır.

Bu durumda kamu kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması sayesinde, onlarca yıl sürebilecek yapılanma süreci kısalacak ve şehir çok kısa bir sürede kendine gelebilecektir.

Rezerv ilan edilen alanlarda kaç konut ve işyeri yıkılmış, tapu sahipleri kimlerdir ve bu tapu sahibi maliklerin bu alanda kaç taşınmazı var gibi veriler elde edilerek Eksiltme – Seyreltme İşlemi yapılmalıdır.

Bu durumda Eksiltme – Seyreltme İşlemi ile yeni yapılacak binlerce konutun önüne geçilecek ve milyarlarca tutarında kamu kaynağında tasarruf sağlanacaktır.

Bu kapsamda, rezerv alanda birçok tapu sahibinin maliki olduğu birden fazla konut ve işyerine sahip olan ve depremden önce ihtiyaç fazlası olarak kiraya verilen yapılar, depremde ağır hasar aldığı ve yıkıldığı için yıkılan fazladan dairelere ihtiyacı kalmamış durumda yüzlerce kişi vardır.

Bu durumda olup taşınmazları deprem nedeniyle yıkılmış tapu sahiplerine, kamunun elinde başka şehirlerde, başka ilçelerde, fazlalık olarak bulunan TOKİ konutları gibi ülke genelinde bulunan ihtiyaç fazlası konutların depremzedelere teslim edilmesi veya depremzedelerin talep etmeleri halinde, başka şehirlerde konutlarını/işyerlerini depremzedeler tarafından bulunması ve Bakanlıkça uygun görülmesi halinde bu ailelere hibe + kredi sağlanması ile Antakya’da yapılacak taşınmazların sayısında Eksiltme – Seyreltme İşlemi ile yeni yapılacak binlerce konutun önüne geçilecek ve bu durumda olan vatandaşlara alternatifli başka seçenekler sunularak daireye karşılık başka şehirden daire verilmesi uygun olabilecektir.

Bununla birlikte, yapılacak yeni imar planına göre, aynı ada içerisinde yer alan hak sahiplerinden devlet kredisi kullanmak istemeyenler de çoğunluktadır. Bu durumda olanları mesela yan yana olan A-B-C-D bloklu bir site için, gücü olan ve kredi kullanmak istemeyen depremzedeler, aynı binada toplanarak bu vatandaşların konut sahibi olmasının önündeki engellerin kaldırılması gerekmekte ve sonucunda Antakya’da yapılacak taşınmazların sayısında Eksiltme – seyreltme işlemi yapılmalıdır.

Tapu kayıtları esas alınarak anahtara karşı anahtar sistemi ile yapılan şimdiki uygulama ile eski imar planı esas alınmadığından ve kat sayısı düşürüldüğünden, deprem öncesi geniş m2 alana sahip konutlar brüt 105 – 110 m2 alana düşmekte, zaten dar olan yolların genişletilememesine, anahtara karşı anahtar olduğu için, konut/işyeri sayısının tutturulması için bodrum katlar yapılarak çözümler üretilmektedir.

Diğer taraftan, Hatay’da birçok bina depremde yerle bir olmasına rağmen, Antakya’da dağ yamacına kurulu sağlam zemin üzerine kurulu sekiz mahallede yer alan kerpiç yapılar dahi yıkılmamış ve dimdik ayakta kalmıştır.

Antakya Dağ Mahallesi olarak anılan bu bölge, gecekonduların yer aldığı, yol genişliğinin araç geçişine bile uygun olmadığı dar sokaklardan oluşan, çöplerin eşeklerle toplandığı, bir yangın esnasında itfaiye araçları tarafından müdahale edilemeyecek yollara sahip, imarsız, plansız yapıların yer aldığı bir alan olan Antakya Dağ Mahallesi rezerv alan ilan edilmeli, bu alana yeni imar planları yapılmalı ve zemini sağlam olan bu bölgeye 5-6 katlı konutlar yapılarak olumsuzluk arz eden mevcut durum bir anlamda kentsel dönüşüm mantığı ile yenilenmeli ve sonucunda hem sağlam zeminde konutlar inşaa edilecek, hem de bu alanda depremzedeler için yeni yapılacak konutlar ile şehir merkezinde ilan edilen rezerv alanlarda yapılacak taşınmazların sayısında Eksiltme – Seyreltme İşlemi yapılmış olacaktır.

Yukarıda belirtilen Eksiltme – Seyreltme İşlemi uygulaması ile şehir merkezinde binlerce konut yapımı azalacak ve yeni yapılacak imar planlarında, şehir merkezindeki tespiti yapılan zemini zayıf alanlar ile asi nehri çevresinde 3-4 katlı konutlar/işyerleri, zemini sağlam olan Antakya Dağ mahallesinde ise 5-6 katlı konut planlamaları yapılarak sonuçta; Antakya’da depreme dayanıklı yapılar ile birlikte yeşili çok, ağacı bol, geniş kullanışlı Cadde ve Sokaklara sahip şehir halkının beğenisini kazanmış planlar yapılmış olacaktır.

(Not: Antakya Dağ Mahallesindeki birçok yapı tapusuz, imara aykırı gecekondu yapılar olup, burada yaşayan vatandaşlara mağduriyet yaşatılmadan çözüm üretilmeli ve burada yaşayan vatandaşlara YAPIYA KARŞILIK YAPI verilmelidir.)

“REZERV ALANDAKİ ÇALIŞMALARIN YANI SIRA DİĞER ÇÖZÜM “YERİNDE DÖNÜŞÜM””

Yerinde dönüşüm için toplam 130.000 kişi başvuru yapılmış ancak 122 adet bina ruhsat başvurusunda bulunulmuştur.

Bunun sebebi Konutların yapımı için belirlenen Hibe 750.000 lira Hibe + 750.000 lira Kredi miktarının yetersizliği nedeniyle yerinde dönüşüm istenilen seviyeye ulaşamamaktadır.

Konut maliyet m2 maliyetleri deprem bölgesi piyasa şartlarında 2023 yılında 15.000 – 17.000 TL civarında iken, 2024 yılında 20.000 – 22.000 TL civarındadır. Bu rakamlar esas alındığında 1 adet konut bedeli 2.500.000 – 3.000.000 TL arasında olmaktadır.

Bu durumda hibe miktarı 1.500.000 TL + kredi miktarı 1.500.000 TL olacak şekilde hibe + kredi miktarları revize edilmelidir.

Yine yerinde dönüşümde de, yapılacak yeni imar planına göre, aynı ada içerisinde yer alan hak sahiplerinden devlet kredisi kullanmak istemeyenler de çoğunluktadır. Bu durumda olanları mesela yan yana olan A-B-C-D bloklu bir site için, gücü olan ve kredi kullanmak istemeyen depremzedeler, aynı binada toplanarak bu vatandaşların konut sahibi olmasının önündeki engellerin kaldırılması gerekmekte ve maddi gücü yerinde olmayıp kredi kullanmak isteyenler ise bir araya getirilerek çözüm üretilmesi sağlanmalıdır.

Bunlarla birlikte, Müteahhit ile anlaşmalarda vatandaşların arkasında DEVLET güvencesi olmalıdır ve ödemeler her imalat aşamasında pursantaj esasına göre devlet yetkilileri tarafından proje uygunluk ve uygulama kontrolleri yapılarak ve yine ödemeler de DEVLET kanalı ile müteahhitlere ödeme yapılmalıdır.

(Mesela müteahhit temel imalatını bitirmesinden sonra ödemenin yüzde 10-15 oranında Devlet kanalı ile müteahhitlere ödemenin yapılması gibi)

Bu durumda Antakya’da yerinde dönüşüm sistemi ile birçok sorun ve mağduriyet otomatikman ortadan kalkacak ve depremzedeler eski komşuları ile beraber aynı binada oturabilecek, daire m2 alanları korunacak, herkes deprem öncesindeki maliki bulunduğu kat ve cephede ikamet edeceğinden yaşanan birçok sıkıntının önüne geçilecek ve hukuki durumların yaşanma ihtimalleri ortadan kalkacaktır.

Diğer taraftan, binlerce konut ihalesi yapılmış olmasına rağmen, malzeme ve işçilikler Hatay’dan temin edilmemektedir.

Yerinde dönüşümde, Hataylı mühendis – müteahhitler iş alacağından, hemen hemen tüm malzeme ve işçiliklerini Hatay’dan karşılayacağından, Hatay ekonomisine de büyük katkı sağlanacaktır.” – Sinan Seyfittinoğlu-