Bünyemize uydurulmaya çalışılan Türk tipi başkanlık sisteminin bir türlü bünyeye uymadığı, seçmenden kabul görmediği ve bunun için dikilmek istenen elbisenin de vücuda oturmadığı gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Türk tipi başkanlık sistemini vücudumuza uydurabilmek için dikilen elbise her tarafından dökülüyor.
Nitekim kamuoyunda da bu elbisenin bünyemize uymadığı, hiçbir şekilde vücudumuza uygun bir hale getirilemeyeceği kanaati yer etmiş durumdadır.
Elbiseyi vücuda uydurabilmek için yapılan değişiklikler ne yazık ki daha olumsuz sonuçlar vermiş ve Türk demokrasinin hiç bir şekilde tek adam yönetimini kabul etmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Cumhur ittifakını oluşturanların bu doğrultudaki tüm çabaları boşa çıkmış ve hiç bir olumlu sonuç alınamamıştır.
Nitekim yapılan kamuoyu yoklamaları da bunu açıkça göstermektedir.
Seçmenin büyük çoğunluğunun güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi yolundaki istekleri bir taraftan yüksek sesle dillendirilmeye başlarken, öbür yandan kamuoyu araştırmalarında da bu istek kendini göstermekte ve hızla yukarıya doğru bir çıkış trendine girmektedir.
Bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülebilmesi için neler yapılması gerektiğini, muhalefet partilerinin net bir şekilde tespit etmesi ve bu doğrultudaki programlarını kamuoyuna bir an evvel açıklamaları gerekliliğini daha önceki yazımızda da belirtmiş idik.
Sanıyorum ki muhalefet partileri, seçmenin bu kararlılığını gördüğü içinde daha yoğun bir çaba içine girmiş bulunmaktadırlar.
Geçtiğimiz günlerde CHP, İyi parti, Saadet partisi, Demokrat parti, Gelecek partisi ve Deva partisinin temsilcilerinin bir araya gelerek bu doğrultuda seçmene yönelik görüşlerini ve projeleri ile programlarını açıklama yoluna gidecekleri medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.
Bu da gösteriyor ki; cumhur ittifakına karşı, muhalefet partileri de bir güç birliği oluşturmak için kolları sıvamışlardır.
Cumhur ittifakının oylarının hızla aşağıya doğru düşmesini önleyebilmek ve yeniden çıkışa geçebilmek için çeşitli arayışlar yapılmaktadır.
Bunlardan bir kısmı kamuoyuna açıklanmıştır.
Diğer bir kısmının ise, zaman içinde açıklanacağı tahmin ediliyor.
İstenildiği kadar oyları yukarı çekebilmek için çeşitli yollara başvurulsun, yasalarda gereken değişiklikler yapılsın, sonucun hiçte iç açıcı olmayacağı anlaşılmaktadır.
Özelikle seçim kanununda yapılmak istenen değişikliklerin cumhur ittifakına herhangi bir fayda sağlamayacağı görüşündeyiz.
İster baraj % 7’ye indirilsin…
İster daha aşağı çekilsin…
İster ittifakların önüne geçmek için çeşitli yollara başvurulsun….
İster inişe geçen oy oranını artırabilmek için gereken değişikliklerin yapılması yoluna gidilsin….
Bunların hiçbirinin inişi durduramayacağı ve seçmenin kaybolan güvenini geri getirmeyeceği medyaya yansıyan haberlerden ve kamuoyu yoklamalarından anlaşılıyor.
Görünen o ki; seçmenin büyük çoğunluğu Türk tipi başkanlık sisteminin sona erdirilmesini, tek adam yönetiminin ve anlayışının terk edilmesini, buna karşılık yaklaşık bir asra aşkın bir süredir var olan ve cumhuriyetle birlikte kurulan rejimin, güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye daha uygun olduğu ve bu doğrultuda gerekenlerin yapılması yoluna gidilmesinin bir zorunluluk haline geldiği görüşündedir.
Bu gelişmeler göz önünde tutularak Türk tipi başkanlık sistemi yerine, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi için el birliği ile gerekenler yapılmalı ve böylece demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile ülkemizde egemen olması için gereken program hazırlanmalı ve seçmenin önüne konulmalıdır diyoruz…
YORUMLAR