Dünya ekonomik kriz ile mücadele ederken birde karşımıza covit19 salgın hastalığı çıktı.
Bu nedenle her iki konuda mücadele etme ve başarıya ulaşmak zorunluluğu kendini gösterdi.
Dünya genelinde yapılan kamuoyu yoklamalarında, deneklerin büyük çoğunluğunun en önemli sorun olarak coronayı ve ekonomiyi gösterdikleri görülüp anlaşılmaktadır.
Ülkemizde corona ile mücadele resmen mart ayında başladı.
İlk aylarda ekonomi ötelenmek suretiyle sadece covit19 salgını ile mücadele için kararlar alınıp önlemler uygulamaya konulduğu için, salgınla mücadelede diğer ülkelere nazaran başarı oranımız daha yüksek oldu.
Ancak var olan ekonomik kriz, pandemi nedeniyle dahada had safhaya ulaştığı için corona ile mücadele, zamansız bir ortam içerisinde gevşetilmeye ve sanki pandemi ortadan kalkmış gibi adımlar atılmaya kısmen de olsa başlandı.
Bunun sonucu olarakta corona virüs salgını yeniden güçlenmeye ve ülkemizin dört bir yanında görünmeye başladı.
Bugün içinde bulunduğumuz durumun Mart ayındakinden çok farklı olmadığını söylersek fazlaca abartmış olmayız sanıyorum.
13 Eylül tablosuna baktığımızda bu kendini daha net bir şekilde göstermektedir.
Günlük can kaybımız 57 olmuş, iyileşen hasta sayımız ise yeni vaka sayısının altında kalmaya devam etmiştir.
Bu nedenle konu üzerinde uzun uzun düşünmek ve gerek ülkemiz, gerek dünya, gerekse insanlık için atılması gereken en doğru adımı bularak yaşama geçirmenin zorunlu olduğu ve bu konuda daha fazla geç kalınmaması gerektiği kanısındayız.
Eğer yeni bir erteleme kararı çıkmaz ise önümüzdeki hafta okullar kademeli olarak açılacak ve zorunlu olan yüzyüze eğitime başlanacaktır.
Uzaktan eğitimin yararlı olmadığı ve böyle devam ettiği takdirde gençlerimizin yeterli bir eğitim düzeyine sahip olamayacakları gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Bu nedenle eğitimi, yaz-boz tahtası haline getirmeden, her şeyi enine-boyuna hesapladıktan sonra belli bir takvime bağlamak suretiyle yüz yüze eğitim şeklinde başlatarak yeni neslin çağdaş bir eğitim düzeyine ulaşması ve beyinlerinin aynı şekilde çağdaş bilgi ve anlayış ile doldurulması için gereken yapılmalıdır.
Öte yandan ekonomi neredeyse can çekişmek üzeredir.
İşsizlik giderek artmakta, akşam evine yiyebilecek şeyler götürebilenlerin mutluluk yüzlerinden okunur hale gelmiştir. Götüremeyenler ise başları öne eğik, mutsuz ve karamsar bir ruh hali içinde oluyorlar.
Bu nedenle sorunun kökten çözülmesi ve bu salgının def edilmesi yolunda ciddi, kalıcı ve inandırıcı tedbirler alınmalı, uygulamaya konulmalıdır.
Bu tedbirler alınıp, kamuoyuna açıklanıp ve uygulamaya konulma aşamasına gelindiğinde de, örnek olması gerekenlerin, ilk önce bu tedbirlere ve kararlara uyduğunu gösteren tutum ve davranış içerisinde bulunmaları zorunludur.
Eğer örnek olması gerekenler ile arkalarını onlara dayayanlar bu yolu izlemedikleri takdirde, alınacak kararların, atılacak adımların yeterli derecede olumlu bir sonuç vermeyeceği bilinmelidir.
Bu nedenle pandemi ile mücadelede, herkes elini taşın altına koymak suretiyle hareket etmeli ve sonuç itibariyle esenliğe çıkabilmek için gereken özveriyi göstermelidir.
Umuyoruz bunlar yapılır ve corona ile mücadelede de kısa sürede başarıya ulaşılır ve aydınlık günler yeniden gelir….
YORUMLAR