Ünsal, açıklanan mutabakatın kamu emekçilerine, emeklilere verilen değeri gösteren bir belge olduğunu söyledi
Eğitim Sen İskenderun Şubesi üyeleri eski bitpazarı önünde bir araya gelerek, geçtiğimiz hafta yapılan toplu iş görüşmeleri sonucunda karar verilen %5, %6’lık zam oranlarını eleştirdi.
Hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı kamu emekçileri ve emeklikleri tarafından tepki ile karşılanan ilk teklifini yenilemek için 11 gün boyunca hiçbir adım atmadığını savunan eğitim emekçileri; “Hemen baştan ifade edelim ki, günlerdir bizden adeta kaçırılan, Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ürünü mutabakatın adı ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatıdır” dedi.
Eğitim emekçileri adına açıklamalarda bulunan KESK Dönem Sözcüsü Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal; “Ne Çalışma Bakanlığı yetkilileri ne de masada ‘yetkili’ sıfatı ile oturan konfederasyon ve sendikalar kapalı kapılar ardında yürütülen müzakerelerin içeriği hakkında 11 gün boyunca tek bir cümle dahi etmemiştir. Ta ki pazartesi bir saati aşan gecikme ile saat 15.45’ta başlayan toplantıya kadar.
Açıklanan mutabakat ise kamu emekçilerine, emeklilere verilen değeri gösteren bir belgedir. Varılan mutabakata göre; Hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifin 2022 yılı için sadece 1 puan, 2022 için ise 2 puan, yani toplamda 3 puan artırıldığı mutabakat büyük kazanım, bir başarı gibi sunulmaktadır.
Kamu emekçisi ve emeklinin en az bir yılı çalındı …
Oysa bir toplu sözleşmenin başarılı ya da iyi bir toplu sözleşme olarak gösterilmesinin kriterleri açıktır. Bir toplu sözleşmede başarının temel kriteri ne talep ettiğiniz ne aldığınız arasındaki makasın ağzı ile ölçülür.
Buna göre masaya “yetkili” sıfatı ile oturanlar 2022 için %21 maaş artışı artı %3 refah payı artı 600 TL önceki dönem kaybı talep etmiştir. Yani 2022 yılı için %39 maaş artışı talep etmiştir. Buna karşın 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde % 5 + % 7 maaş artışına imza atmıştır. Yine 2023 için %17 maaş artışı + %3 refah payı teklifine karşılık altışar aylık dilimler halinde %8 + %6 oranına imza atılmıştır.
Kısacası iki yıl için toplamda %67,2 maaş artışı teklif eden ‘yetkili’ konfederasyon iki yıl için toplamda %26 oranına imza atmıştır. Teklif ve varılan mutabakat arasında iki yıl için toplamda 41 puan fark vardır. Bunun anlamı 5,5 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin en az bir yılının çalınmasıdır.
Buna rağmen sanki büyük bir lütufmuş gibi, altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağı ifade edilmiştir” dedi.
Yoksulluk, sefalet mutabakatını kabul etmiyoruz …
Sonuç olarak, ortada taraflar arasında bağlayıcılığı olan bir toplu sözleşme metni değil, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personelin durumu başta olmak üzere bilinmez bir tarihe bırakılan bir vaat-temenni metninin bulunduğunu belirten Ünsal, şunlara değindi: “İşkolları toplu sözleşmelerinin içeriği ise ‘teknik çalışmalar devam ediyor’ denilerek tamamen belirsiz bırakılmıştır. KESK olarak 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmiyoruz!
Yıllardır yaşanan kayıplar, biriken sorunlar bu yıl konfederasyonların tekliflerine daha fazla yansımıştır. Bu yıl konfederasyonların maaş artış talepleri başta olmak üzere pek çok talebi ilk defa bu kadar birbirine yakınlaşmıştır. Ancak bugün altına imza atılan mutabakat taleplerde ortaklaşmadan daha önemli olanın bu talepler için mücadelede ortaklaşmak olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.
KESK olarak bu yönde yaptığımız çağrılar, kamu emekçilerinin ve emeklilerini daha da mağdur edecek yeni bir ‘satış’ sözleşmesine onay verilmemesi yönündeki uyarılarımız “yetkili” konfederasyon tarafından yok sayılmıştır.
Biz her şeye rağmen sendika-konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle görevli olduğumuz 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sesi olmayı sürdüreceğiz.”
Mehmet ÖZGÜN