1993 yılından bu yana kapalı olan Ermenistan-Türkiye sınır kapıları yeniden açılabilir. HDP eski milletvekili Garo Paylan, normalleşme sürecinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek sınırın “ocak veya şubat ayında” açılabileceğini açıkladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Garo Paylan, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinde uzun yıllar sonra umut veren bir açıklama yaptı. Ermenistan’da bulunan Paylan, Agos Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede, iki ülke arasında yürütülen normalleşme süreci kapsamında somut gelişmeler yaşandığını söyledi.
Paylan, iki ülke arasında 1993’ten beri kapalı olan sınır kapılarının, önümüzdeki yılın ocak veya şubat aylarında açılabileceğini ifade etti. Bu gelişme, sadece Türkiye ve Ermenistan ilişkileri açısından değil; Güney Kafkasya’da barış süreçlerinin güçlenmesi bakımından da tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Ocak ya da Şubat ayında üçüncü ülke vatandaşlarına açılacak
Paylan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Eğer her şey yolunda giderse, sınır ocak ya da şubat ayında üçüncü ülkelerin vatandaşlarına açılacak. Bu adımın ardından birkaç ay içerisinde de Türkiye ve Ermenistan vatandaşları için geçişler mümkün hale gelecek. İki ülke ilişkileri açısından parlak bir gelecek görüyorum.”
Bu sözler, uzun süredir kapalı sınırların yeniden açılması yönünde umut taşıyan iki halkta da heyecan yarattı. Uzmanlara göre, sınır kapılarının açılması ekonomik, kültürel ve diplomatik alanlarda yeni iş birliklerinin önünü açabilir.
Sınırın kapanışından bugüne: 30 yıllık bir kopukluk
Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınır, Birinci Dağlık Karabağ Savaşı sonrasında, 1993 yılında Kars’ın Akyaka ve Iğdır’ın Alican (Margara) kapılarından süresiz olarak kapatılmıştı. O tarihten bu yana iki ülke arasında doğrudan diplomatik ilişki kurulamamıştı.
Bu uzun aradan sonra tarafların yeniden masaya oturması, bölgede kalıcı barış için umut veriyor. Normalleşme süreci, hem ekonomik canlanma hem de bölgesel istikrarın sağlanması açısından kritik öneme sahip.
Washington’da imzalanan anlaşma süreci hızlandırdı
Sürecin ivme kazanmasında, 8 Ağustos 2025’te Washington’da imzalanan Ermenistan-Azerbaycan anlaşması önemli rol oynadı. ABD eski Başkanı Donald Trump’ın öncülüğünde imzalanan anlaşmayla taraflar, bir barış mutabakatı üzerinde uzlaşmaya varmıştı.
Bu gelişmenin ardından, Ankara ile Erivan arasında da temaslar sıklaşmış; iki ülke arasındaki diplomatik köprülerin yeniden kurulması yönünde adımlar atılmıştı.
Serdar Kılıç ve Ruben Rubinyan buluşması umut verdi
Eylül 2025’te Türkiye’nin özel temsilcisi Serdar Kılıç, Kars sınır kapısından yürüyerek Ermenistan’a geçmiş ve Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan ile bir görüşme gerçekleştirmişti.
Rubinyan, bu buluşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Ermenistan ve Türkiye arasındaki normalleşme sürecinde yeni gelişmeler yaşanması yönünde beklentimiz yüksek. Bu sürecin zamanı çoktan geldi; özellikle bölgede köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemde,” ifadelerini kullanmıştı.
Bu görüşme, sınırların açılması yönünde somut bir adımın habercisi olarak değerlendirilmişti.
Bölgesel barış ve ekonomik iş birliği için yeni fırsatlar
Uzmanlar, Ermenistan-Türkiye sınırının açılması durumunda iki ülke arasındaki ticaret hacminin artacağını ve bölgesel ulaşım ağlarının canlanacağını belirtiyor. Ayrıca, kültürel etkileşimlerin güçlenmesiyle birlikte toplumlar arası diyalogun da derinleşmesi bekleniyor.
Bölgedeki istikrarın sağlanması, sadece iki ülke için değil; Güney Kafkasya’da barışın kalıcı hale gelmesi açısından da büyük önem taşıyor.

