Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin, Antakya’nın doğu yakası içinde başlattığı ve koronavirüs salgını sürecinde sekteye uğrayan restorasyon çalışmalarında biten zemin çalışmaları, ortaya çıkan görüntüsü ile keyif veriyor.
“Antakya sokakları dar, Antakya sokakları bir kişilik. Sen giderken ben gelemem. Bir gönlümü bahar almış, bir gönlümü yaz. Antakya sokakları bir kişilik. Öte git biraz…” demiş Şair Ali Yüce. Bugünlerde, o dar sokakların Antakya’sında yürüyenler, yerel idare çalışması ile yeniden eski kimliğine dokunan kadim kentin taş yollarında dünün hikâyesi içinde adımlama şansına sahip olmanın keyfini yaşıyor.
2019 yılının Mart ayında, “Hatay’ın güzelliklerini dünyayla paylaşmak istiyoruz” diyerek bu çalışmanın fitilini ateşleyen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a teşekkür edenler, eski kente “sahip çıkma” halinin bir adım öteye taşınması gerektiğini ifade ederken, şu önerilerde bulundular:
H.L. >> Sayın Başkanın, çalışmayı başlattığı zamanı da, o günkü konuşmasından bize yansıyanları da hatırlıyorum. Demişti ki orada: “Kafeteryalar, lokantalar, restoranlar ve minik minikte olsa burada oteller yapıp, bu 15 sokağı Hatay’ımıza, turizmimize kazandırmak istiyoruz.” Sonuna kadar destekliyorum ama… Şu sprey boya teröründen de kurtulabilsek! Niye, ceza uygulamamız yok! Hatta bunu yapanı teşhir eden bir politikamız!
O.Ş. >> Restorasyon güzel de, şu demirden kocaman lambaları kullanmasınlar! Çok çirkinler! Anlamadığım şey… Hiç mi bakmıyorlar, kullandıkları şeylere! Çünkü estetiği yok! Daha nostaljik, ama daha minimal bir şeyler mesela. Bir de o lambaları monte ettikleri binaları da elden geçirsinler! Lamba yeni, ama monte edildiği binalar ‘kurtarın beni’ diye bağırıyor. Tamer Yazar