Peki, Şimdi Ne Olacak?
Mehmet Şah Bin Mustafa Dede Efendi Vakfı adına kayıtlı Mehmet Şah Vakıf İşhanı’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan yapı risk analizinde ‘tahliye edilerek yıkılmasına’ karar verilmesinin ardından ‘Esnaf ve Vakıflar’ arasında başlayan ‘tahliye kavgasında’ son durum artık biraz daha karışık!
Antakya’nın trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin Asi Nehri ile buluştuğu noktada yer alan Mehmet Şah Vakıf İşhanı için Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ‘yıkılması’ yönünde aldığı karar artık yeni bir aşamada! Söz konusu binanın ‘tahliye’ edilmek istenen esnafı tarafından başlatıldığı ifade edilen son hukuksal girişim, ‘yürütmenin durdurulması’ başlığında oldu. ‘Vakıflar’ ve bina ‘kiracıları’ arasında yaşanan anlaşmazlığa eklenen bu son kararla beraber, ‘tahliye’ ve ‘proje’ sürecinin oldukça geniş bir zaman dilimine yayılması bekleniyor.
-SÜREÇTE 2. ADIM!-
Bu konuda uzun zamandır merak edilen ve paylaşılan sorulardan biri şuydu… Malikler tarafından, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında, “riskli yapı tespit işlemi”ne ya da “yıkım kararı”na karşı yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açılması halinde süreç nasıl işleyecek? Cevap, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelsin… “Riskli olarak tespit edilen bir yapı ile ilgili olarak açılmış herhangi bir dava bulunması durumunda; bu davalarda verilmiş yürütmenin durdurulması veya iptali kararı verilmediği sürece, sadece dava açılmış olması idarece yapılan işlemlerin yürütülmesine engel teşkil etmeyecektir.”
Ancak, Antakya özelinde devam eden sürece ‘yürütmenin durdurulması’ kararı eklenmiş durumda. Bu da, yapılan işlemlerin yürütülmesinin durması demek! Bunun bir başka anlamı, ‘tahliye’ edilmek istenen kiracıların daha uzun bir süre ‘tartışmalı’ binada kalması demek!
-BAŞKA BİR YER!-
Antakya Atatürk Parkı içinde ‘yapılaşma’ kararı alan Büyükşehir ile başlayan ‘yeşil alan tartışmalarına’ eklenen Vakıf İşhanı için dile getirilen önerilerden biri, bu alanın ‘yapılaşma’ dışında bırakılması ve ‘projelendirilen’ İşhanı çalışmasının şehrin başka bir yerinde hayata geçirilmesi yönünde.
Bu yöndeki oluşan soru ise şu… 6306 sayılı Kanun kapsamında tespit edilen riskli bir yapı yıkıldıktan sonra, yerine yapılacak olan yeni yapının mevcut parsel dışında başka bir parsele yapılması ve Kanun kapsamındaki imkanlardan yararlanılması mümkün mü?
Cevap, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelsin… “Zeminden kaynaklanan sebeplerle veya herhangi bir afet riskinden dolayı veyahut mevzuata göre yapılaşma hakkının olmaması hallerinde; riskli yapıların yerine yapılacak yeni yapıların, bulunduğu parseller dışındaki başka parseller üzerine yapılması ve Kanun kapsamındaki hak ve desteklerden yararlanılması mümkündür. Bu durumda, belirtilen sebebe göre; zemin etüt raporunun veya imar planının veyahut ilgili idareden alınacak yazı ve benzeri belgelerin istenilerek, söz konusu talebin uygun olduğuna dair yazının verilmesi gerekmektedir.”
Peki, konuya dair daha önce bir açıklama yapan ve “Bölge Müdürlüğümüzce iki bloktan oluşan işhanı yapıların yıkılarak iki blok arasında kalan ve idaremizce Antakya Belediyesinden satın alınan parselin de tevhit edilmesiyle oluşan taşınmaza, imar planına uygun bir şekilde mevcut işhanı ile aynı işlev ve mahiyette daha estetik, kent siluetine uygun günümüz teknik imkanlarının kullanıldığı işhanı planlanmaktadır” şeklinde konuşan Hatay Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Yıldıran, eldeki bu alternatifler için ‘cevap’ vermek ya da sürecin geldiği son noktaya ‘kurumsal bir açıklama’ eklemek ister mi?
-Tamer Yazar-