Esrarengiz isimler

ABD Mezunu bir kabine! “Biz, ‘Başkan mı diyeceğiz Cumhurbaşkanı mı diyeceğiz’, tartışa duralım, atı alan Üsküdar’ı geçiyor” diyen Çalışkan, KHK kaynaklı kanun ve yönetmeliklerin bu süreçte çıkmaya devam ettiğine ifade ederken, oluşan kabineye dikkat çekti… “Günlerdir bir şaşkınlık ve biraz da bilgisizlik içinde yeni sistemin getirdiklerini ve neleri değiştirdiğini tartışıyoruz” diyen Saadet Partisi son dönem […]

ABD Mezunu bir kabine!

“Biz, ‘Başkan mı diyeceğiz Cumhurbaşkanı mı diyeceğiz’, tartışa duralım, atı alan Üsküdar’ı geçiyor” diyen Çalışkan, KHK kaynaklı kanun ve yönetmeliklerin bu süreçte çıkmaya devam ettiğine ifade ederken, oluşan kabineye dikkat çekti…

“Günlerdir bir şaşkınlık ve biraz da bilgisizlik içinde yeni sistemin getirdiklerini ve neleri değiştirdiğini tartışıyoruz” diyen Saadet Partisi son dönem Hatay 1. Sıra Milletvekili Adayı Dr. Necmettin Çalışkan, yeni sistem noktasında bazı şeylerin iş işten geçmeden ele alınması gerektiğini söyledi.
Çalışkan’ın dikkati çeken tespitleri ara başlıklarıyla şöyle:
-HATADAN DÖNÜLDÜ
“Yeni dönemde, Hukuk Fakültesi’ni bitirmeden Hâkim; memur olmadan Genel Müdür’ olabilmenin önü açılmış görünüyor. Bu durum, maalesef Astsubay’ın Alay Komutanı olması gibi bir şey! Yani kurumun işleyişine tamamen yabancı kişiler o müessesenin en başına getirilebilecek. Belli gerekçelerle bunlar yapılıyor olsa da, yağmurdan kaçalım derken ileride daha büyük sorunlarla karşılamayalım. (Bereket, Rektörlük’teki hatadan dönüldü!)
Anlaşıldığı kadarıyla, bu kadar büyük sistem değişikliği öyle kısa bir dönemde düşünülerek ortaya konmuş bir şey değil. Birileri tarafından yapılmış, pazarlanmış ve sistematik bir şekilde aktarılıyor. Sanki ellerinde hazır metin var da onu tercüme ediyorlar. Bazen uygulamada ortaya çıkan karışıklıklar ve fikir değişiklileri de kamuoyunun tepkisine göre şekilleniyor.”
-FEDERAL YAPI-
“Bu arada görüldü ki, çok uzun süredir dillendirilen ‘federal yapıya geçiş’ de adım adım gerçekleştirilebi-lecek gibi. Soruyoruz, biz mi yanlış anlıyoruz? Birilerinin çıkıp anlatması gerekiyor. Zira İçişleri Bakanlığı’nın, görev tanımına, ‘yurdun iç politikasına, il ve ilçelerin genel ve özel durumları ile ilgili değerlendirmeler yapmak ve Cumhurbaş-kanına teklifte bulunmak’ ve ‘ülkenin idari bölümlere ayrılması, il ve ilçelerin genel idarelerini düzen-lemek’ maddesi eklenmiş.
Biz, ‘Başkan mı diyeceğiz Cumhurbaşkanı mı diyeceğiz’, tartışa dura-lım atı alan Üsküdar’ı geçiyor. KHK’larla takır takır kanunlar yönetmelikler çıkıyor. Zaten isimlendirme ülkeyi ikiye bölüyor. Akp/Ak Parti diyenler, Saray/Külliye diyenler ayrışması olduğu gibi, yandaş medya ‘Başkan Erdoğan’, karşıtları ise ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ diyor. Doğrusu, nasıl mutlu olacaksa öyle söylensin, işlevi değişmiyor nasıl olsa…”
-ERDOĞAN SONRASI-
“Yüzyıllardır Anadolu topraklarında gelişerek meydana gelen kadim devlet yönetimi geleneğinin tamamen tersyüz edildiğine şahit oluyoruz. Mülkiye, hariciye geleneği, yerini özel şirket yöneticilerine bırakıyor. Görüldüğü kadarıyla, meçhule ve karanlık bir geleceğe doğru adım adım ilerliyoruz. Tek kişilik diktaya giden bir sistemden öte, esrarengiz ellerin hâkim olduğu bir sürece doğru ilerliyoruz. Bugün için Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığının bu tip amaçları bertaraf edeceğini düşünebilirsiniz. Peki, Sayın Başkan Erdoğan sonrası ne olacak. Planınız ne? Muamma… Sanırım taraftarlar da bilmiyor. Bu yetkilileri elinde bulunduracak herhangi biri gelecek için gerçekten de ürkütücü değil midir?” Tamer Yazar

Exit mobile version