Ezan, Çan Hazzan !

Unutmadık indirileni…

Hatay Arkeoloji Müzesi’ni gezenlerin hayranlıkla izlediği heykeller var, ki binlerce yıl öncesinin taş ustalarının yeteneklerini
anlatıyor her biri, bugüne kalabilmiş bu kentin topraklarında ne tür medeniyetler yükseldiğini de !

Böylesi bir heykel kültürünün olduğu bir coğrafyanın son hikayesinde nefes alıp verenler olarak, bu kente bu anlamda hiç bir şey 
katamamışlarız aslında !

Yine de bir tanesini es geçmeyelim !

3 semavi dinin kenti Antakya’yı belki de en iyi anlatanı, KENDİ olabileni !

Hani, Antakya Balık Pazarı’na bakan kavşağın orta yerine konulanı !

Ezan, Çan Hazzan’ı fısıldayan, fısıldarken de BİZ diyeni !

Ama nedense, ömrü çok da uzun olamayanı !

Ardından yerine zeytin dalı konanı !

Korkaklığımızı en çok da !

Hatırladık mı ?

Müslümanlığı, Hristiyanlığı, Yahudiliği anlatan heykeli ! Hilal’i, Haç’ı, Davut Yıldızı’nı ! Aynı Tanrı’ya inananların iç içe 
geçmiş hayatlarını ! Her şeye rağmen bu coğrafyayı özel kılanı ! Bugün yükseltilen öfke ve nefret diline inat, birbirini 
omuzlayanları ! “Sen yoksan bir eksiğiz” diyenleri !

Hatırlayın !

Hatta hiç unutmayın !

Çünkü o heykel bugün orada yoksa ve o yokluk bugüne kadar hiç konuşulmadıysa, aslında ne de çok şey kaybettiğimize dair, tüm o 
suskunluğumuz ! O heykel o gün indirildiğinde gidip de orada açıklama yapanların bugün o heykeli indirenlerle kol kola ilerlediğini 
görmezden geliyorsak eğer, aslında ne de çok eksildiğimize dair, tüm o teslimiyetimiz !

O heykeli oraya koyanlar da indirenler de bugün bizleri yönetenler !

Hatta, “Türkiye’nin Hatay modeline ihtiyacı var” diye de ekleyenler !

Soralım mı ?

Nasıl bir model bu ?
Neyi anlatıyor diğerlerine ?
Kendisi adına neler fısıldıyor ?

Aslında, 

…dün o heykeli yerinden indirenlerin bugün “Türkiye’nin Hatay modeline ihtiyacı var” deyişinde, güncellenen bir modelden 
bahsediliyor  ! Diğerlerini kabul eden, ama susturan da bir modelden bahsediliyor ! Herkesi kabul eden, ama kendi önceliklerini de 
bir adım öne çıkaran bir modelden bahsediliyor ! Herkese hayat şansı tanıyan, ama kendini de çok belli etmeni istemeyen bir 
modelden bahsediliyor ! Kimliğine sahip çıkman konusunda seni özgür bırakan, ama o özgürlüğü de sisteme hizmet etmen karşılığında 
sana azar azar veren bir modelden bahsediliyor !

Özetle,

…o heykel oraya konulduğunda, bir hikaye yazdı, bu kenti yönetmek için seçilenler !

…o heykel oradan indirildiğinde ise bambaşka bir hikaye daha yazdı, kendi gerçeğinin arkasında duramayanlar !

Çok dinli
Çok dilli
Çok kültürlü

…bir kent sevdasını paylaşmak yerine, SUSTURMAYI tercih etti !

Tehlikeli olan, SUSTURMAK isteyenler değil !
Susturmak isteyenlere karşı duramayanlar !
SUSMAYI, korkmaya tercih edenler !
Olanı biteni normalleştirenler !
Benzerlerine kapı açanlar !

O heykelin bulunduğu yerden indirilmesi ve depoya kaldırılmasıyla, aslında İNEN de depoya KALDIRILAN da bizler olduk, ama 
anlamadık bir türlü !

Bugün, aradan geçen onca sene sonra kayıplar listemizin uzunluğu da belki bundandır…

MEMLEKETİ BEN Mİ KURTARACAĞIM deyişimizdendir !

Düşünün…