Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ezer: Darbe Ürünü YÖK Kaldırılmalı

                Tüm Öğretmenler Birliği

                Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) Genel Başkanı Deniz Ezer, kuruluş yıldönümünde Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK ) kaldırılmasının önemine vurgu yaptı.

                12 Eylül darbesi ile birlikte üniversiteleri bilimsel, laik ve akademik ortamın dışında tutmak demokratik, özerk üniversite taleplerini durdurmak amacıyla 6 Kasım 1981’den kurulduğunu belirttiği YÖK’ün 40 yıldır varlığını devam ettirdiğini söyleyen Ezer, her seçim dönemlerinde siyasi partiler tarafından kaldırılacağı söylenen YÖK’ün iktidarların üniversitelerde sopa niyetine kullandıkları bir kurum olarak varlığını devam ettirdiğini söyledi.

Üniversiteler bilimsel özgürlüklerini kaybetti …

                Seçim dönemlerinde siyasi partilerin, YÖK’ü kaldıracağını söyleseler de iktidara gelen partilerin YÖK’ün kendilerine sunduğu imkânları her defasında sonuna kadar kullanmaktan asla vazgeçmediğini ifade eden Ezer, açıklamasında şunlara yer verdi: “2002 yılında ilk defa iktidara geldiğinde 12 Eylül askeri darbesinin ürünü, YÖK’ü kaldıracağını ve üniversiteleri özerkleştireceğini söyleyen AKP’nin, 19 yıllık iktidarı döneminde YÖK’ün kaldırılmasının aksine, üniversiteler bilimsel özgürlüklerini ve kurumsal özerkliklerini tamamen kaybetmiştir. AKP de iktidara geldikten sonra YÖK’ü daha güçlü bir konuma getirmekten geri durmadı.

                YÖK, bugüne kadarki uygulamaları ile üniversitelerde bilimselliği kurumsal kimliğe kavuşturmamış, üniversitelerde olması gereken özgür düşünme ortamını 12 Eylül ortamını arıtmayacak boyutta engellemiştir. AKP, kontrolüne aldığı YÖK’ün kurumsal yapısının sağladığı imkânları sonuna kadar kullanmaya devam etmektedir. YÖK, üniversiteleri rektörlükler ve polis eliyle zapturapt altına alınmak istenmiş ve soruşturma, sürgün, işten çıkarma, psikolojik baskı, kadro vermeme gibi uygulamaların sayısında artış yaşanmıştır. Bu süreçte üniversitelerde bilimsel çalışma ortamı ve özgür düşünme ortamı bulamayan akademisyenler yurtdışına çıkmak zorunda kalmışlardır.

Üniversitelerde özgür düşünce şart

                Dahası bugün gelinen noktada üniversite gençliği ülkede kalmak yerine yurtdışına çıkmayı tercih edecekleri bir sürece itilmişlerdir. Üniversiteler sermayenin arka bahçesi haline gelirken, üniversite öğrencileri de kağıt parçasına dönüşen diplomaları ile sermayenin ucuz iş gücü olarak güvencesiz çalışmaya, işsizliğe sürüklenerek, geleceksizleştirilmektedir. Bugün 1 milyondan fazla üniversiteli işsiz vardır. Bunun en büyük sebebi YÖK’ün bilimsel referanslar yerine İktidarın tercihlerine göre ideolojik planlamalarıdır.

                676 sayılı KHK ile demokratikliği zaten tartışmalı olan rektörlük seçimleri tamamen kaldırılmış ve üniversiteler doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır. Daha önceleri rektörlük seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlara saygı gösterilmeden istediğini atayan Cumhurbaşkanlığı makamı artık istediği kişiyi istediği üniversiteye rektör olarak atamaktadır.

                Üniversitelerin geleceğini kurtarmak, üniversitelerimizin yaşaması, bilimsel ve toplumsal işlevlerini yerine getirebilmeleri için özgür düşünce ve özerklik şarttır. Üniversitelerin özerk-demokratik bir yapıya kavuşması için bugün, köhne hale gelmiş olan YÖK’ün kaldırılması gerekmektedir.”

                -Mehmet ÖZGÜN-