Tutuklu gazeteci Fatih Altaylı hakkında, ‘cumhurbaşkanını tehdit’ davası sürerken bu kez de “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla yeni bir soruşturma başlatıldı. Erişim engeli getirilen yayındaki sözleri nedeniyle yargı süreci genişliyor.
Fatih Altaylı’ya yönelik yeni soruşturma dalgası
Gazeteci Fatih Altaylı, halen Silivri Cezaevi’nde “cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla tutuklu bulunurken, hakkında ikinci bir dava süreci başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Altaylı’nın YouTube kanalında yayınlanan ve 5 Ağustos tarihli programında yer alan ifadeleri nedeniyle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan soruşturma açtı.
Söz konusu yayın, kısa süre önce mahkeme kararıyla erişime kapatılmıştı. Altaylı, cezaevinden gönderdiği mektup aracılığıyla bu yayında çeşitli güncel gelişmeleri değerlendirmişti.
Yayında Bahçeli ve Öcalan iddiaları gündem olmuştu
Altaylı, mektubunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile PKK lideri Abdullah Öcalan arasında iddia ettiği bazı temaslardan söz etmişti. Gazetecinin öne sürdüğüne göre, Bahçeli, Öcalan’a Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiirini iletmiş ve buna “Sürecin mimarını saygıyla selamlıyorum” notunu eklemişti.
Altaylı, bu durumun iki isim arasında “zannedilenden daha derin bir uyum ve anlayış birliği” bulunduğunu iddia etmişti. Yine kendi anlatımına göre, Öcalan, birçok meselede “Bahçeli çözer” ifadesini kullanıyordu.
Af formülü iddiası ve ekonomi eleştirileri
Yayında en dikkat çeken başlıklardan biri de PKK’lılara af konusunda ortaya atılan yeni formül iddiasıydı. Altaylı, bu konudaki kulis bilgilerini aktarmış, hükümet içinde farklı senaryoların değerlendirildiğini öne sürmüştü.
Gazeteci ayrıca, diploma sahteciliği üzerinden devlet kadrolarındaki liyakat sorununa sert eleştiriler yönelterek, “Liyakatsizlik devletin çivisini çıkarmış” ifadesini kullanmıştı.
Bununla birlikte, TOGG projesi hakkında da çarpıcı bir iddia ortaya atan Altaylı, geçen yıl proje kapsamında 13,5 milyar liralık zarar edildiğini ileri sürmüştü.
3 Ekim’de hakim karşısına çıkacak
Altaylı hakkında devam eden ilk davada, “cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla en az beş yıl hapis cezası talep ediliyor. Bu dava kapsamında ünlü gazeteci, 3 Ekim’de hakim karşısına çıkacak. Yeni başlatılan “yanıltıcı bilgi yayma” soruşturmasının ise önümüzdeki günlerde dosyaya ek delillerle genişletilmesi bekleniyor.
Yargı sürecinin iki ayrı dosya üzerinden ilerlemesi, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konularında yeniden tartışma yarattı.