Yeral, “Uluslararası Hz. Ali Gadir Hum Bayramı ve Kardeşlik Konferansı”nda önemli mesajlar verdi …
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) tarafından bu yıl 20. düzenlenen “Uluslararası Hz. Ali, Gadir Hum Bayramı ve Kardeşlik Konferansı” yoğun katılımla coşkulu atmosferde gerçekleştirildi.
Antakya Kapalı Spor Salonunda düzenlenen, CHP Hatay Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Serkan Topal, Suzan Şahin, İsmet Tokdemir; HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, Defne Belediye başkanı İbrahim Yaman, Devlet Eski Bakanı Abdullatif Şener, Irak Eski Hükümet sözcüsü Dr. Ali Al Dabbağ, Ehl-i Beyt İlahi Sanatçısı Ali Kaçan, Ukrayna / Kiev Ehl-i Beyt Cemiyeti Başkanı Elçin Aliekberov, On4 Tv yönetim kurulu başkanı/ Ehl-i Beyt Alimi-şair Musa Aydın ile çok sayıda vatandaşın yer aldığı etkinlikte konuşma yapan EHDAV Genel Başkanı Ali Yeral, Gadir Hum Bayramının, tüm Müslümanların hatta insanlığın en büyük ve en kutsal bayramı olduğunu vurguladı.
Bugünün, 1429 yıl önce Yüce Allah’ın Maide Suresi 67. ayetiyle Veda Haccından dönen Resulullah (S.A.A) Efendimizin, Mekke ile Medine arasındaki Gadir-i Hum mevkiinde, ilahi emirle Hz. Ali Efendimize İmamet, Vasiyet ve Hilafetini ilan ettiği gün olduğuna dikkat çeken Yeral, “Bugün Maide Suresi 3. ayetince; Rabbimizin dinimizi kemale erdirdiği, üzerimizdeki nimetini tamamladığı ve din olarak da bize İslamı seçtiği gündür! Bugün Peygamberimizin ilahi vahiyle 130 bin Müslümanın önünde; “Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah’ım Ali’nin dostuna dost, düşmanına düşman ol!” diye haykırarak, Hz. Ali’yi 1. İmam, 1. Halife ve 1. Vasi olarak atadığı gündür! Bugün başta Ebu Bekir ve Ömer olmak üzere, tüm ashabın Ali b. Ebu Talib’e; Emirulmuminin ve tüm Müslüman erkek ve kadınların velisi, imamı ve önderi olarak biat ve itaat arz ettikleri gündür! Bugün Mearic Suresinin 1-2-3. ayetlerince, İmam Ali’ye olan kininden dolayı, Gadir biatını inkâr eden Haris b. Numan El-Fihri’nin, başına gökten inen ilahi bir gazapla cezalandırıldığı gündür! İşte bu kadar yüce ve kutsal bir gündür Gadir Hum Bayramı.”
Akıtılan kan ve gözyaşı dinsin istedik …
Gadir coşkusunun 20.sini yaşadıklarını söyleyen Yeral, konuşmasında şunlara yer verdi: “20 yıl dile kolay, bu kutsal meşaleyi ilk olarak Antakya’dan yaktığımız tarihte doğanlar, şimdi askerlik yapıyor veya evlenenler çocuk sahibi oluyor. Ama biz bu kutsal ve çileli yolculuğa çıkarken, birileri gibi bir yerlerden paraşütle indirilip hazıra konmadık. Hele başkalarının projesini kaşla göz arasında çalıp sahiplenmeye kalkmadık. Biz, ölüm dâhil her şeyi göze alarak, bu kutsal Gadir davası için sadece elimizi değil, başımızı da taşın altına koyduk. Yeter ki, E. Beytin 14 asırdır süren büyük mazlumiyeti azıcık da olsa dinsin dedik. Yeter ki, Hz. Ali’ye tabi olmaktan başka hiçbir günahı olmayan biz Alevilerin, asırlardır; ‘bunlar mum söndü yapar, mezhep dışı, kestikleri yenmez, batıl – sapık inanç’ gibi çirkef iftiralarla akıtılan gözyaşı ile kanları dinsin istedik. Çünkü biliyoruz ki, kutsal E. Beyt davası sıradan bir dava değil ve hiçbir büyük başarı da bedelsiz değildir. Öyle ki, bu dava başta mutahhar 12 E. Beyt İmamının 11’i olmak üzere, tarih boyunca milyonlarca kişinin canına mal olmuştur. Kimi zehirle, kimi kılıçla şehit edilmiş, kimi diri diri toprağa gömülmüş, kimi darağacında asılmış, kiminin derisi yüzülmüş, kimisi de ateşle yakılmıştır. Çünkü bu büyük ve mukaddes aşkın sahibi İmam Ali Efendimiz bizzat; ‘Bir dağ bile beni sevse, büyük musibetlere uğrar’ buyurmuştur.”
Alevi konferansının kamuya açılmasını tarih yazacak …
Alevilikten bahsetmenin bile suç ve tehlikeli olduğu tarihlerde, zulüm ve katliamlardan dolayı tarih boyunca gizli – saklı bir şekilde kutlanan Gadir’i, tüm farklı din, dil, mezhep ve siyasi görüştekilere, Antakya gibi bir şehrin merkezinde konferansla kamuya açmanın, nasıl bir şey olduğunu tarihin yazacağını vurgulayan Yeral, “Biz bu kutsal ve çileli yürüyüşte, maddi – manevi çok büyük bedeller ödedik, hala da ödüyoruz. Zira bu uğurda dâhili ve harici hainlerin; hayâsızca bize atmadıkları iftira, kurmadıkları kumpas, etmedikleri tehdit, başımıza örmedikleri çorap ve hakkımızda yürütmedikleri sistemli kampanya kalmadı. Ama bizim Yüce Mevla’ya ettiğimiz yemin ve bu mazlum ve necip Halka verdiğimiz söz gereği, hiç kimsenin kınama, itibarsızlaştırma, susturma ve tehdidine aldırış bile etmedik, etmeyeceğiz de! Oysa bazı dalkavuklar gibi bizim de menfaat, makam ve kısa yoldan köşeyi dönme gibi bir derdimiz olsaydı, inanın konumumuz çok daha farklı olurdu. Ama o çok cazip ve parlak tekliflerin tamamını elimizin tersiyle yittiğimiz için, bizim hiç kimseye evyallahımız yoktur! Biz sadece Rabbulalemin önünde eğildiğimiz için de hiç kimsenin önünde eğilmez, bükülmeyiz! Tek başımıza da kalsak Sırat-ı Müstakim olan Haydar-ı Kerrar’ın yolunda yürümekten çekinmeyiz! Birilerine dokunsa da acı gerçekleri söylemekten ve gerektiğinde ‘kral çıplak!’ demekten korkmayız. Zira mukaddes Muhammedi – Alevi – Hüseyni ekolundan bizim miras aldığımız asalet ve edindiğimiz düstur budur” dedi.
Gadir inkar edilmeseydi Kerbela faciası yaşanmayacaktı …
Yeral, ilgiyle izlenen konuşmasında şunlara yer verdi: “Biz tüm engelleme ve tehditlere rağmen, Gadir’i kamuya açmayı ve şirin Antakya’dan dünyaya yaymayı dini ve tarihi bir vecibe bildik. Çünkü İslamın ilk ve en büyük kırılma noktası olan Gadir biatı şayet unutulmasa veya inkâr edilmeseydi, Peygamberin ümmetini sapıklıktan koruyacak vasiyetinin yazılması engellenmeyecekti! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Kerbela faciası yaşanmayacak ve melun Yezit, mutahhar Peygamber soyunu kurutmaya çalışmayacaktı! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Hz. Ali’nin minberine çıkan Emeviler, Cuma hutbelerinde Hz. Ali’ye 83 yıl boyunca lanet okumayacaktı. Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Allah’la Peygamberin emaneti 12 E. Beyt İmamının 11’i bu makûs ümmet eliyle, din adına şehit edilmeyecekti! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Müslümanlar Alevi – Sünni, Caferi – Zeydi – Hanefi – Şafii – Maliki – Hanbelî gibi 73 fırka değil, tek ümmet olarak Peygamber E. Beytinin kurtuluş gemisine binmiş Muhammedi müminler olacaktı! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, K. Kerim Emevilerce oklarla parçalanmayacak, Kâbe de mancınıkla yıkılmayacaktı!
Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi Maraş, Çorum, Sivas, Gazi vb. Alevi katliamların hiçbiri olmayacaktı! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi Irak, Afganistan, Suriye, Yemen, Bahreyn, Filistin, Lübnan, Sudan, Libya vb. ülkelerde on milyonlarca insan öldürülmeyecekti! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Müslümanlar Emperyalistlerin cetvelle çizdiği devletçiklerle birbirine ezeli düşman ve Siyonistlere ebedi köle değil, dünyanın gidişatına karar verenler olacaktı! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, batı uzayı parsellerken, sözde Müslümanlar cennetteki 72 huri için, birbirlerini tekbir eşliğinde kesmeyecekti! Şayet Gadir unutulup inkâr edilmeseydi, Müslümanlar mal, can ve namuslarını din kardeşlerinden korumak için, gâvur dedikleri ülkelere sığınmak zorunda kalmayacaktı. Zaten unutulmasın diye de, Yüce Allah kudret kalemiyle her kişinin sağ avucuna Gadir tarihi olan 18’i yazmıştır. İşte biz, bunun gibi sayacağımız yüzlerce gerekçe için, ölümü de göze alarak ‘Gadir Hum’ dedik ve onu kamuya açtık. Şimdi, Gadir’in inkârı ve Hz. Ali’den yüz çevirmekle nelerden mahrum olunduğu anlaşıldı mı?”
Amerika’nın askeri üslerini kapatın sizleri alkışlayalım …
Son haftalarda ülkemizin ekonomisi ciddi sıkıntılar yaşamakta ve TL büyük değer kaybetmektedir. Bu da doğal olarak hepimizi üzüp etkilemektedir. Yetkililer bunu saçı gibi uçuk Trump’a bağladığından kendilerince bazı önlemler aldılar. Zamanında birileri ABD filosuna karşı namaza dururken ve onlar adına cihat ilan ederken, biz her zaman ve her yerde ona büyük şeytan demiş ve Emperyalist işgalciliğini lanetlemiş kesimiz. Diyeceğimiz o ki; bu iş 3,5 TL’ye alınan dolarların 7 TL’ye bozdurulmasıyla veya eski birkaç iPhone kırmakla olacak bir iş değildir. Bu konuda gerçekten ciddi bir şey yapmak istiyorsanız, gelin ABD – İsrail malları ile tohumları yerine yerli ve milli olanlarını özendirip kullanalım. Bölgenin gayrı meşru çocuğu olan Siyonist İsrail’i korumaktan başka hiçbir işe yaramayan, başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere, Amerika’nın ülkemizdeki 15 askeri casusluk üssünü kapatın, sizi hem ayakta alkışlayalım, hem de alnınızdan öpelim!”
Yaman: Hz. Ali hakkın ve adaletin timsalidir …
Konferansa katılım gösteren Devlet Eski Bakanı Abdüllatif Şener, konuşmasında, “Hatay’ın kozmopolit yapısı çok güzel. Hz. Ali, İslam’ın var olmasında çok önemli bir role sahiptir. Peygamber efendimizin en yakını en güvendiği kişi olarak İslam’a İmam tayin edilmiştir” dedi.
Konferansta Hatay Milletvekilleri adına söz alan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal’da barış ve kardeşlik vurgusu yaptığı konuşmasında Hz. Ali’nin yüce bir şahsiyete sahip olduğuna vurgu yaptı.
Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman’da konuşmasında, “Hz. Ali barışın ve sevginin dilidir. Hz. Ali hakkın ve adaletin timsalidir. Bugün Alevi vatandaşlarımız için çok önemli bir gün. Bugün İslam’ın ilk halifesinin açıklandığı gündür” dedi
Gadir-Hum günü Defne Belediyesi çalışanlarına işleri aksatmayacak şekilde izin verdiklerini de vurgulayan Başkan Yaman, “Gadir-Hum gününün resmi tatil olmasını istiyoruz. Ramazan ve Kurban bayramlarında arife günü bile tatil ilan ediliyor. Bizler bu isteklerimizi yetkililere iletmeye devam edeceğiz. Ben hoşgörü ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bu kentte umutlarımı canlı tutmaya devam edeceğim. Birlik ve beraberliği sağlayarak amacımıza ulaşabiliriz” açıklamasında bulundu.
Mehmet ÖZGÜN