Bazı sözler vardır ki; hiç unutulmaz, aksine aradan geçen yıllar onu daha da değerlendirir.
Böylece o sözler kulaklarda küpe olarak kalır.
Bunlara örnek vermek gerekirse şu sözleri gösterebiliriz:
Eskisi olmayanın yenisi olmaz.
Geçmişi bilmeyen, geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olamaz.
Yönetenlerde, yönetilenlerde, tüm yaşamlarında bu sözleri akıllarından çıkartmaz, tutum ve davranışlarını buna göre düzenleme yoluna gitmek suretiyle kendilerine bir yol çizerlerse, bundan hem kendileri hemde etkisi altında olanlar yarar görürler.
Aksine bir yol izlendiği takdirde ise, oluşacak zararın tamiri oldukça zor ve zamana bağlı bir hal alır.
Özelikle son günlerde siyasilerin yaptıkları konuşmalarda bu sözleri unuttukları, ya da bilmezden geldikleri görülmektedir. Böyle olunca da atılan adımlar yanlışa doğru yönlendirilmek suretiyle doğrudan giderek uzaklaşılmasına neden olmaktadır.
Elbette ki eskisi olmayanın yenisi olmaz. Elbette ki geçmişi bilmeyen geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olamaz.
Şöyle bir içinde bulunduğumuz duruma ve geriye doğru yaşananlara bakalım?
Geçmişte atılan adımlar, alınan kararlar, yapılanlar bir birbiri üzerine konduğunda, bugünlere gelmemize ne denli katkı sağladıkları açıkça görülüp anlaşılacaktır.
Yine geçmişte yaşananları bilmek suretiyle gelecekte atılacak adımları hesaplamak ve buna göre de bir yol haritası çizmek, bunu yapanların hem kendileri hem de etrafında bulunanlar için büyük yararlar sağlayacağını da unutmamak gerekir.
Cumhuriyetin kuruluş aşamasında verilen mücadeleyi unutmamak ve sık sık hatırlamak gerekir.
Yokluk içerisinde bulunulan bir ortamda, var oluş mücadelesi verilmiş, bunda da başarıya ulaşılmıştır.
Bir taraftan işgal kuvvetleri ile savaşılırken, ülkeyi işgal eden emperyalist güçlerin sınır dışı edilmesi yolunda çaba sarf edilirken, öte yandan ekonomik bağımsızlığın kazanılabilmesi için mücadele edilmiş ve uğraş verilmiştir.
Eğer bugün dimdik ayakta durabiliyor ve her türlü zor şartlara rağmen mücadelemizi sürdürmek suretiyle başarıya ulaşabilmenin yollarını bulabiliyorsak, bundan geçmişte alınacak dersin çok büyük bir önemi olduğunu unutmamak gerekir.
Bu nedenle eskileri unutmamak ve eskilerden de ders çıkartmak gerekir.
Eskisi olmayanın yenisi olmaz özdeyişi doğrultusunda hareket edildiği takdirde, her türlü zorluğun üstesinden gelmek mümkün olacak ve aydınlık günlere kavuşulabilecektir.
Bunun içindir ki; geçmişte yaşanılanları görmekle, bilmekle yetinmeyip, hissetmek suretiyle anlamak ve böylece geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olma durumunda bulunmak icap eder.
Oysaki çevremize şöyle bir baktığımızda, birçok kişinin bu sözü hatırlamadığını, ya da hatırlasa bile aksine bir yol izleme tutum ve davranışı içine girdiğini görmekte ve anlamaktayız.
Böylesi bir tutum ve davranış içinde bulunanların, geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olabilmeleri mümkün değildir.
Söz sahibi olmak isteseler dahi atacakları adımlar, izleyecekleri yol, doğru bir adım ve yol olamayacağı için yarar yerine zarar getirecektir.
Bu nedenledir ki; büyüklerimiz atasözü niteliğindeki cümleleri sarf etmek suretiyle, yanlışa yönelinmemesi için gerekli uyarıyı yapmışlar ve kulaklarda küpe olarak kalacak olan sözleri söylemişlerdir.
Bizde bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Eskisi olmayanın yenisi olmaz. Geçmişi bilmeyen, geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olamaz.
Bu sözler hatırdan çıkmamalı, belleklere iyice yer etmeli ve kulaklarda küpe olarak kalmalıdır…
nabiinal@hotmail.com