Hatay’da, yerelden evrensele, geçmişten geleceğe uzanan bir erimde, tarafsız, gerçek habercilikte bir gelenek, bir çınar haline gelmiş gazetelerinden Antakya Gazetesi, elli sekiz yıldır, biz yurttaşlar adına, kamu yararı adına, Anayasa’da güvence altına alınan ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve haber alma hakkımızın bir gereği ve sonucu olarak; (tıpkı diğer tarafsız, bağımsız yerel gazeteler gibi) araştırıyor, soruyor, yazıyor, gerçeği ortaya koyuyor. Böylece bizim yurttaş ve kentli olma durumundan kaynaklı haklarımızın takibini, bekçiliğini yapıyor!
Aynı zamanda, kentimizin elli sekiz yıllık siyasal, sosyokültürel, mekânsal bir arşivini ve tarih özetini oluşturuyor.
Nice yıllar yaşasın!…
YEREL BASININ ANLAM ve ÖNEMİ
Basın, özellikle de yerel basın, biz yurttaşların, kapısının önünü duyan kulağı, penceresinden şehrini gören gözü, yürüdüğü sokakları adımlayan ayağı, başını gökyüzüne çevirdiğinde aldığı nefesidir! Bizim gibi az gazete okuyan toplumlarda dahi, bu gerçeklik değişmez! Kendimizden ve kentimizden uzakta, merkezde belirlenen (kendi kuram, amaç, işleyiş özelliklerinden ve demokratik unsurlarından uzaklaşmış, yapısal ve işlevsel olarak çok sorunlu hale gelen) güncel siyasetin dışında, ama onun kararlarıyla ve sonuçlarıyla çok içinde olduğumuz bireysel yaşamlarımızda ve kentimizde; YEREL BASIN, biz yurttaşların hak ve özgürlüğümüz ile yerel siyasetin ve elbette ülke siyasetinin merkezinde, onun asıl özneleri olduğumuzu daima hatırlatır ve anlatır!
Bir yurttaş ve bir kentli olarak, sahip olduğumuz haklarımızı ( yurttaş olmaktan ve kentli olmaktan doğan hakları) nasıl, hangi koşul ve olanaklarla, ne zaman kullanacağımız, hangi koşullarda bunlardan yararlanacağımızı, bu hakların güvencelerinin ne olduğunu, yerelde bu hakların olanaklarını bize sağlamakla görevli ve yetkili olanların (kendi oylarımızla seçtiklerimizin veya devletin atadıklarının) bu haklarımıza, onları kullanma olanaklarımıza ve dolayısıyla yaşamlarımıza ilişkin kararları nasıl, hangi amaçla, hangi öncelikle, hangi yarar ilkesiyle aldıklarını, bu kararların eşitlikçi temelde nasıl uygulanacağını, bizim bireysel ve toplumsal yaşamımızdaki ihtiyaca karşılık verip vermediğini bize, YEREL BASIN söyler!
Bağımsız, gerçeğe taraf olan Yerel Basın, bu konu ve alanlarda her türlü soruyu sorar, sorgular. Biz yurttaşlar adına, kamu yararı adına, araştırır, gerçeği ortaya koyar. Onun önceliği, haberlerinin özneleri biziz! Bizim yaşamlarımız!
Bizler, kentimizde, yürüdüğümüz kaldırımın taşlarının oynayıp oynamadığını, hangi yolun rögar kapaklarının yaşam tehlikesi oluşturduğunu, hangi otobüs hattının ihtiyaca karşılık vermediğini, sağlıklı ve güvenli ulaşım hakkımız için hangi yolların açılması gerektiğini, trafik sorunlarını, içtiğimiz suyun kalitesinin ne olduğunu, şebeke hatlarındaki su borularının yaşını ve suyun arsenikli olup olmadığını, YEREL BASIN ve onun araştırmacı gazetecilerinden öğreniriz!
Yediğimiz ekmeği yapan fırınların sıhhi yönden kontrolünü de , ekmeğin içeriğinin niteliğini ve gramajının ne olduğunu da, semt pazarlarının yeri, niteliği, sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmamız için yapılması gerekenleri de, Asi Nehrindeki kokunun nasıl giderileceğini, kent merkezinde kokusuyla havasını zehirleyen arıtma tesisinin ne zaman taşınacağını, kanalizasyon şebekelerinde hangi arızanın giderilmesi gerektiğini, sokak aydınlatmalarının sorunlarını da onlar anlatır bize! Yapılan kentsel dönüşüm projelerinin, 1/5000 veya 1/25.000 veya 1/50.000 ölçekli imar yada nazım imar planlarının neye göre, hangi amaçla hazırlandığını, bu alanlarda biz yurttaşların, çocukların, yaşlıların nefes alacağımız yeşil alanların, yaşamımızı kurtaracak deprem toplanma alanlarının olup olmadığını, kentin tarihsel kültürel dokusuna uygun olup olmadığını, bize YEREL BASIN söyler!
Çocuklarımızın okuyacağı okulların niteliğini, sorunlarını, yeni okul ihtiyacının nerede öncelikli olduğunu yerel basından öğreniriz!
Hastaneler ve Aile Sağlığı Merkezlerinin alt yapı ve kadro sorunlarının ne olduğunu, kamusal nitelikli olması gereken sağlık hakkımızın gereklerinin karşılanıp karşılanmadığını sorunların kaynağını aktarır bize!
Çöplerin zamanında toplanıp toplanmadığını da, sivrisinekle mücadelenin yeterli olup olmadığını da bizim adımıza Yerel Basın anlatır, sorar! Kentin istihdam yapısını, işsizliği, esnafın, tüccarın, işçinin, çitçinin taleplerini, sorunlarını da anlatır, başarısını da! Sel baskınlarında çiftçinin zararını giderecek sesi olur, zeytinyağını ithalat nedeniyle ucuza satan köylünün de, Ortadoğu’ya nakliye yapan taşıma sektörünün uğradığı zararı ve şikayetini de onlar anlatır! Demokratik kitle örgütlerinin, sivil kitle örgütlerinin sesini duyar, bize de duyurur! Tarihsel serüveni güncel yaşamını aşan, tarihsel mirası ve kimliğiyle dünyaca ünlü kadim bir kentte yaşamanın ayrıcalığını, bu ayrıcalığın önemini ve sorumluluğunu YEREL BASIN anlatır bize, sahip çıkın der, mozaiklerinize, kazılarda çıkan eserlere, su kemerlerinize, heykellerinize, tarihi evlerinize, dokunuza sahip çıkın, onlar, kentinizin ve kendinizin kimliğidir der!
Sözün özü YEREL BASIN: “Siz, yurttaşlar, kentdaşlar, yerel yöneticiler, idari sorumlu ve yetkililer hepiniz aynı kentlisiniz! Bu coğrafya parçasında, özellikle deprem yaşamış bu kentte, yaşamda, sorumlulukta, acıda ve mutlulukta -farklı konumlarınızla birlikte- aynı geleceği paylaşacaksınız! ‘Görün, farkında olun, bilin, sorun’ der! ‘Kendinize ve kentinize sahip çıkın’ çağrısı yapar!
Antakya Gazetesi, elli sekiz yıldır tüm bu görevleri, sorunlara ve zorluklara karşın layıkıyla yerine getirdi, daha nice yıllar, başarı ve kararlılıkla sürdürmesi dileğiyle…
*Hukukçu/ Akademisyen
Antakya Gazetesi okur ve yazarı
YORUMLAR