Antakyalı eğitimci ve şair Nebih Nafile, Kurtuluş Gazetesi Kültür Sanat bölümünde yayımlanan yazısıyla genç akademisyen Arınç Boz’un “Sinek Kuşu Gibi Olamamak” kitabını okurlarla buluşturdu. Boz’un, hayatta kalmanın zorluğunu sembolleştirdiği sinek kuşunu merkeze aldığı bu eser, 6 Şubat depremi sonrasında kaleme aldığı ikinci kitabı olma özelliğini taşıyor.
Nebih Nafile, eserle ilgili yazısında kitabın hayata dair güçlü yönleri sade bir dille aktardığını ve Boz’un yaşam mücadelesini tasvir eden anlatımıyla okurlarını etkilediğini belirtti. “Sinek Kuşu Gibi Olamamak” adlı Kitap, bir yazarın hayatındaki yeni başlangıçları, zorluklarla mücadelesini ve sinek kuşunun azim dolu varoluş mücadelesini anlatıyor.
Kitabin baslığındaki sinek kuşu, hayatta kalmanın güçlüğünün adeta bir sembolü..
“Nebih Nafile”
Antakyalı akademisyen kıymetli Arınç Boz’un “Sinek Kuşu Gibi Olabilmek” adlı birbirinden bağımsız hikâyelerden oluşan ilk kitabını 10 Mayıs 2021’de Özyurt Gazetesi “Güneş Hepimiz İçin” kültür-sanat-edebiyat köşemde tanıtmıştım. Aynı mahallede yaşamış olmamızdan ötürü doğrusu görmeden içim ısınmış, yüreğimde mutluluk hissetmiştim. Hikâyelerin bir kısmı yazarın kendi deneyiminden, bir kısmı çevresinde yaşanan ve şahit olduğu olaylardan ve bir kısmı da kurgu, hayal gücünden ilham alıyor. Bu hikâyelerde iş hayatı ve zorlukları, özgür yaşamanın ödettiği bedeller, okuma mücadelesi gibi çeşitli konulardan bahsediyor. Yazar Arınç Boz, “İlk çocuğum” diye tabir ettiği kitabının ardından 2023 yılı yaşadığımız 6 Şubat depremi ardından ikinci kitabı ve dolayısı ile bir yazar için ikinci çocuğu özelliğinde kitabını “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenlere…” notuyla adamış. Bu kez okurları karşısına roman tadında çıkıyor. Oldukça akıcı ve dili herkesin anlayabileceği şekilde sade kullanmış.
Doktora öğrenimini Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Maliye bölümünde tamamlayan Arınç Boz kardeşime yeni kitaplarla buluşmak dileğim ile başarılar diliyorum.
Mehmet Barut, arka kapak yazısında şöyle tanımlıyor;
Başlangıçta doğanın kusursuz bir parçası olan insanoğlunun tüm tarih boyunca iç dünyasında iyi ile kötü ikilemi arasındaki anlam arayışının merkezinde olduğu insanın insanlaşma hikâyesi yazılmaya devam ediyor.
Edebiyat; hayatın içinde olup bitenin, yaşanılanın estetik bir kurgu diliyle yeniden anlatımıdır. Yazar, eserini kaleme aldığında, kendinde olanı, olmasını istediğini, kendi iyi ve kötülerini, hayal ettiklerini, kırıklıkları ve özlemlerini içine alan bir yolculuğa davet eder okurunu.
“Sinek Kuşu Gibi Olamamak” kitabın genç yazarı, işte bu daveti yapıyor okuruna. Tez yazımı bahsinde “Düzeltmeleri de yaptıktan sonra üzerinde kalan son çimento tanesi de düştü,” derken, hayatın içinde herkesin üzerinde biriken, farkında olmadan taşıdığımız yükten kurtulmanın zorluğunu onunla birlikte hissediyoruz.
Ama “Selo, adeta maymuncuk anahtarı gibiydi, ihtiyaç dâhilinde her kapıyı açabilen,” diyorken de yük altındayken iyi arkadaşların yükümüzü paylaştığını görerek, insana olan ümidimizi korumaya devam ediyoruz.
İnsanın tarih sahnesine sosyal topluluk olarak çıktığı ilk zamanlardan bu yana, en temel gereksinimin güvenlik olduğunu söylersek yanlış olmaz. Hayatta kalmanın ilk şartıdır güvenlik. Huzuru da beraberinde getirir. Londra bahsinde “Huzur fışkırıyordu her yerden,” derken yazar, kendi ülkesinde eksikliğini duyduğu, olmasını istediği huzur ortamının özlemini dillendiriyor.
Kitabin baslığındaki sinek kuşu, hayatta kalmanın güçlüğünün adeta bir sembolü. Yazara göre, dünyada ufacık bir yeri olan sinek kuşları savaşçıdır. Geçirdikleri her bir gün onlar için zorluklar içerisinde kazanılmış bir zaferdir. Düşüp yok olmamak için, binlerce kez kanat çırpmak zorundadır sinek kuşu. Benzer şekilde, insan da devrilmemek için sürekli pedal çevirmek zorunda olan bir bisiklet sürücüsü gibidir.
Yazar Boz’dan okuyucularına teşekkür
Yazım maceramın ilk kitabı “Sinek Kusu Gibi Olabilmek” siz değerli okuyucularla buluştu. Bu kitap karanlık, çıkmaz bir sokakta meşale yakma çabamın bir yansımasıydı. Bu meşale büyüdü, büyüdü ve sokağı ışığa boğma cüretimle ilk romanımın oluşmasını sağladı. Bu yolculukta ilk teşekkürüm okuyucularımadır. Vakit ayırıp kitabımı okuyan ve kalemime katkıda bulunan herkese minnettarım. Ayrıca sosyal hayatımda benimle vakit geçiren ve bana katlanma cesareti gösteren tüm dostlarıma da teşekkür etmem gerekir.
Romanımın ilk olması dışında benim için diğer bir anlamı cumhuriyetimizin 100. yılında yayımlanmış olmasıdır. Her şeye rağmen coşkuyla, mutlulukla, umutla kutluyoruz cumhuriyetimizin ilk asrını. Başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; hasta bakan her doktor, insan yetiştiren her öğretmen, bilim üreten her akademisyen, ülkemiz için katma değer yaratan her bir birey ve iyi, doğru ile aklin yolundan giden herkese teşekkürler.
Bu romanda geçen olayların gerçek yaşamla bir ilgisi yoktur. Roman, tümüyle yazarının hayal gücünün bir yansımasıdır. Olaylar, isimler ve unvanlarla ilgili olarak gerçek yaşamla kurulabilecek benzerlikler ya tesadüfidir ya da okuyucunun zihninde oluşan yanılsamalardan kaynaklanmaktadır.
Arınç Boz Kimdir?
1990 yılında İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kadıköy Reşat Nuri Güntekin ilköğretim Okulu’nda, lise öğrenimini Kadıköy Ahmet Sani Gezici Lisesi’nde tamamladı. 2008 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 2013 yılında mezun oldu. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Dış Ticaret Bölümü’nden 2014’te, Maliye Bölümü’nden ise 2021 yılında mezun oldu. 2017 yılında yüksek lisansını, 2023 yılında ise doktora öğrenimini Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Maliye bölümünde tamamladı. 2020 yılında “Sinek Kuşu Gibi Olabilmek” adlı ilk hikâye kitabı yayımlanmıştır.