Suriyeliler için “vatandaş olabilme şartları” zorlaştırılmalı, “nüfus dengesini bozacak” politikalara izin verilmemeli, “entegrasyon” ile Suriyeliler ekonomiye ve topluma kazandırılmalı. Ancak ne iktidarın, ne muhalefetin, ne Üniversitelerin, ne de STK’ların uygulanabilir bir “Suriye Politikası” yok! Bunun için, uluslararası hukuka uyarlı bir planlama gerekli.
İki hafta önce, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın, ilimizdeki Suriyeli kadınların doğurganlığı ve mevcut durumun devamı halinde, ilk seçimlerde Suriyelilerin ilçe belediye başkanlığını kazanabilecek sayıya gelebileceklerine yönelik açıklama ve uyarıları ile başlayan, İçişleri Bakanlığı Sözcüsünün bu sözlerle ilgili suç duyurusunda bulunulacağı yönündeki kamuoyu bilgilendirmesi ve arkasından gelen çeşitli kişi ve kurum sözcülerinin açıklamalarına bir yenisi eklendi.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, Suriyeli misafirlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilme şartlarının zorlaştırılması gerektiğini, ancak entegrasyonları ile topluma ve ekonomiye kazandırılmalarının da önem taşıdığını bildirdi.
Çinçin’in; iktidarı da, muhalefeti de, üniversiteleri, STK’ları da “Makul bir Suriye Politikaları” olmaması nedeniyle eleştirdiği gerçekçi yaklaşımında paylaşımları şöyle:
“Vatandaş olabilme şartları, Suriyeli ve diğer göçmenler için kesinlikle zorlaştırılmalı. Nüfus dengesini bozabilecek vatandaşlık politikalarına izin verilmemeli. Diğer yandan, entegrasyon ve bu insanları topluma ve ekonomiye kazandırmak için eğitim programları uygulanmalı.
Suriyelilerin göç ve entegrasyonu konusunda, iktidardan muhalefete, üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar hiçbir kurumun, şu ana kadar uygulanabilir bir yol haritası bulunmamaktadır. Makul, uluslararası hukuka uyarlı bir planlama elzemdir.” -Cemil Yıldız-