İç ve dış ilişkilerde devamlı olumsuzluk yaşanmaz. Zaman içerisinde olumsuz tutumlar olumluya dönüştürülmek suretiyle ülke yönetilir.
Ülkeyi yönetme konumunda olanların bu hususları düşünmek suretiyle hareket etmesi hem kendileri için hemde ülkeleri için yararlı sonuçlar verir.
Son zamanlarda yaşananlara baktıkça bu hususun bir kez daha gerçekleştiğini görüyoruz.
Ancak sadece bu hususu görmek, anlamak ve görüp anladıktan sonrada ilerde bazı değişikliklerin olabileceğini düşünmek suretiyle hareket etmek gerektiğini de gözden uzak tutmamak gerekir.
Dün kötü denilene bugün iyi denilecek. Bunu düşünerek kötü kelimesini daha değişik bir anlama gelecek şekilde kullanmak ve böylece ilerde olabilecek görüş değişikliklerine kapıyı aralık tutmak icap eder.
Son günlerde özelikle dış siyaset sahnesinde gördüğümüz değişiklikler bizim bu hususları hatırlamamıza ve hatırlamakla kalmayıp gereken hatırlatmayı yapmamıza neden olmaktadır.
Özelikle dış ilişkilerde bunlara çok dikkat etmek ve söylenecek sözleri de bu doğrultuda seçerek kullanmak suretiyle ileriki zaman dilimi içinde olabilecek görüş değişikliklerine imkân tanımak gerektiği unutulmamalıdır.
Dün kötü denilene bugün iyi deme yerine, kötümser bir durum var ancak bu kötü durum zaman içinde ortadan kalkmış ve yerini iyimser bir tabloya dönüştürmüştür demek suretiyle bir yol haritası çizildiğinde, bunun yararları sayılamayacak kadar çok olur.
Böyle olunca da fikir değişikliği olduğu zaman, bunu eleştirenlere verilecek yanıtta daha kolay bulunur.
Aksine bir yol izlendiği takdirde ise, eleştiri yapanlara karşı verilecek yanıtta bulmak zor olur ve bu durumda da yarar yerine zarar oluşması söz konusu olabilir.
Şöyle bir etrafımıza baktığımızda, bu yaptığımız uyarıları göz önünde bulunduran ülkelerin, zaman içinde oluşan görüş değişikliğinden zarar değil yarar gördüğü anlaşılıyor. Bunun aksine bir yol izleyenlerin ise, yarar yerine zarar görmekte oldukları yine gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Bu hususları göz önünde tutmak suretiyle, kendilerine bir yol çizen ülkeler olduğu gibi, bunun aksine bir tutum izleyen ülkelerinde var olduğunu da hatırdan uzak tutmamak gerekir.
İşte bu hususları görmek suretiyle özelikle dış ilişkilerde kendilerine bir yol çizen, hayal kurmayan ülkeler sonunda haklı çıkmakta ve yeni politikalarını da bu doğrultuda sürdürmek suretiyle dünya kamuoyunda iyi bir yer edinme imkânına sahip olabilmektedirler.
Son gelişmeler ışığında bu hususları hatırlatmakta büyük yararlar olduğu kanısındayız.
Bu durumu gören ve bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları, yurtta sulh cihanda sulh ilkesini yaşama geçirmek suretiyle hareket etmişler ve böylece dünyanın saygın ülkeleri arasında yer almasını bilmişlerdir.
Dış ilişkilerdeki bu gelişmeler, dünya devletleri arasında sık sık yaşanmakta, doğru veya yanlış adımlar atılmak suretiyle hareket edilmektedir.
Doğru adımlar atanlar sonunda başarılı olmakta, yanlış adımlar atanlar ise başarısızlığa dönük bir duruma düşmektedirler.
Dünyada var olan bu gelişmelerin bizim ülkemizde de etkisini görmekteyiz. Bu nedenledir ki; dış ilişkilerde zaman içinde görüş değişiklikleri olabileceğini hatırdan uzak tutmayarak konuşulmalı, adımlar atılmalı, bu doğrultuda bir yol haritası çizilmelidir.
Dünyadaki siyasi gelişmelerin hızla değiştiği şu günlerde, bu hususları bir kez daha anımsamak ve anımsatmak gereğini duyuyoruz.
Eğer bu uyarılar göz ardı edilmez ve uyarılar doğrultusunda da hareket edilmek suretiyle hayal yerine gerçekler görülürse, bundan büyük yararlar sağlanacağı unutulmamalıdır.
Bu nedenle de herkesin kendine düşen görevi yerine getirmesi ve bu uyarılara kulak vermek suretiyle hareket etmesi zorunluluğunu bir kez daha anımsatıyoruz …
YORUMLAR