Hatay Valiliği, Suriye’nin kuzeyindeki patlamanın ardından “tahkikata başlanılmıştır” açıklaması yaparken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise Afrin’deki yerel polis güçlerinin, saldırıyla bağlantılı olduklarından şüphelenilen iki genç erkeği gözaltına aldığını duyurdu.
Türkiye’nin desteklediği muhalif güçlerce kontrol edilen Afrin kentinde bombalı araçla düzenlenen ve altı kişinin hayatını kaybettiği olayın ardından, gözaltılar yaşandı. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, aracın, kent merkezinde “sivillerle dolu bir alanda” patlatıldığını aktardı. Gözlemevi, Suriyeli muhalif grup Ceyş’ül İslam’ın askeri karakol ve çarşıya yakın bir noktada gerçekleştirdiği patlamada hayatını kaybeden altı kişiden en az ikisinin sivil olduğunu duyurdu. Ölenler arasında bir Ceyş’ül İslam mensubunun da bulunduğunu bildiren Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, patlamada 12 kişinin de yaralandığını belirtti. Hatay Valiliği ise saldırının ardından yaptığı bilgilendirmede, “Olaya ilişkin tahkikata başlanılmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Afrin’deki yerel polis güçlerinin, saldırıyla bağlantılı olduklarından şüphelenilen iki genç erkeği gözaltına aldığını duyurdu. Suriye’de Türkiye destekli muhaliflerce kontrol edilen diğer bölgeler gibi Afrin de sık sık silahlı ya da bombalı saldırılara sahne oluyor. Ancak bu saldırıların büyük bir bölümü üstlenilmiyor.
Afrin’de, geçen ay patlayıcı düzeneklerle gerçekleştirilen dört ayrı saldırı yaşandı. Bu saldırılardan birinde, bir muhalif komutanın aracı hedef alınmıştı. Türkiye destekli muhalifler, Afrin’in kontrolünü Mart 2018’de Suriyeli Kürt güçlerin elinden almıştı.
-ANKARA MESAJI!-
Bu arada, Suriye’de, Türkiye’nin kontrolündeki Fırat Kalkanı bölgesinde zırhlı araca düzenlenen saldırıda iki Özel Harekat Polisinin hayatını kaybetmesinin ardından gelen bu patlama ile beraber, beklenen açıklama, Kabine Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, “Suriye’den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri, ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların
Bu sözleri üzerine, Erdoğan’ın, Fırat Nehri’nin doğusunda ABD’yle yapılan mutabakat uyarınca hedef almadığı PYD/YPG yapılanmasına yönelik bir operasyon yapabileceği olasılığı gündeme taşındı. Türkiye, yapılanmayı “terör örgütü PKK’nın Suriye kolu” olarak tanımlarken ABD ise IŞİD ile mücadelesi dolayısıyla PYD/YPG’yi desteklemeyi sürdürüyor.
-İDLİB HAREKETLİ!-
Bölgede yaşananlara ilişkin olarak Antakya Gazetesi’ne konuşan Suriyeli bir sığınmacı, geri dönmek isteyenler için bölgeyi güvensiz bir hale sokmak için patlatılan bombalara rağmen geri dönmek isteyenlerin sayısının her geçen gün arttığına işaret ederken, şöyle konuştu:
“Şam da, Moskova da İdlib’i geri istiyor. İdlib’i yönetenler ise Suriye’nin kuzeyindeki milyonlarca insanı yeniden yerinden edecek bir çatışma olasılığından korkuyor. Patlamalar ve son saldırılar ise o geri dönüşe yönelik aslında. Ankara’nın, bölgeyi güvenli hale getirme çabasına yönelik. Yine de İstanbul ve diğer illerden Suriye’ye geri dönen insanları okuyorum. Hatta geçen gün bir haber okudum. İstanbul/Esenyurt Belediyesi açıklamış, ‘Daha çok Halep, Şam, İdlip, Afrin’e gidiyorlar. 2018’den bu yana 8 bine yakın Suriyeli kendi ülkesine döndü’ diye. Eğer İdlib de barış içinde çözülebilirse, dönenlerin rakamları on binleri bulur. Yine de ve her şeye rağmen, topraklarının hasreti ağır basanları izlesek de, çoğu, çocuklarının geleceği için Suriye’yi güvenli bulmuyor. Bu durum da Türkiye’deki kalışları uzatıyor.” Tamer Yazar