Gıda, kıyafet, mama, çadır…

İhtiyaçlar Çok Acil! Kızılay Başkanı Kerem Kınık, İdlib’de yaşananlara ve göçün kalabalığına işaret etti: “Barınma sorununu acilen çözmemiz gerekiyor. Çadırları kurmak için tarım alanlarını kullandığımız için, zemin çok ıslak. Bu nedenle bir çadır kurmak için bir kamyon mıcır dökmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden, Suriye’de arkadaşlarımız gece-gündüz çalışıyor.” Kızılay’ın yardım çalışmalarını yoğunlaştırdığı Hatay’ın Suriye sınırı noktasında […]

İhtiyaçlar Çok Acil!

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, İdlib’de yaşananlara ve göçün kalabalığına işaret etti: “Barınma sorununu acilen çözmemiz gerekiyor. Çadırları kurmak için tarım alanlarını kullandığımız için, zemin çok ıslak. Bu nedenle bir çadır kurmak için bir kamyon mıcır dökmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden, Suriye’de arkadaşlarımız gece-gündüz çalışıyor.”

Kızılay’ın yardım çalışmalarını yoğunlaştırdığı Hatay’ın Suriye sınırı noktasında biriken kalabalığın ihtiyaçları noktasında konuşan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, “Şu an, camilerde doğum yapmış kadınlar var. Pek çok aile, bombardıman nedeniyle evini barkını bırakıp kaçmak zorunda kalmış. Sivillerin vurulduğu ve ani göç dalgaların olduğu yerlerde hizmet vermek zor” derken, “Şu an 50 bin civarında insanın acil barınmaya ihtiyacı var. Biz, ilk olarak 2 bin kişilik barınma sağladık. Ancak geriye kalan 48 bin kişinin acilen barınma sorunu çözülmek zorunda” değerlendirmesinde bulundu.
İdlib’de yaşanan insani dramı ve Kızılay’ın bölgede yürüttüğü insani yardım faaliyetlerini anlatan Kınık, Yayladağı ilçesinin karşısında bulunan Hirbeticöz bölgesindeki ailelere gıda kolisi dağıtımı gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
-ÜMMÜ CERRAH-
Kızılay’ın yardım çalışmalarının uğradığı en net adreslerden biri, bölgedeki çaresizliğin boyutunu anlatması bakımından, Ümmü Cerrah’ın hikayesi oldu. Anlattıkları mı?
“Evlendiğim sene başladı savaş. Aynı ülkede olsak da, televizyondan izlediğim ölümlerin bir gün kapıma dayanacağını hiç düşünmemiştim. Önce eşimi götürdüler. Onu en son, tutuklanırken gördüm. Uzun zaman, ‘döner’ diye evden çıkmadım, ta ki üzerimize bombalar yağıncaya kadar.
Çocuklarımı alıp, Maaret El Numan şehrine kaçtım ve orada bir çadıra sığındım. Evim, eşim, hayatım geride kalsa da, çocuklarım güvendeydi, ama bu da uzun sürmedi.
Uçaklar, Maaret El Numan’ı da vurmaya başlayınca, çocuklarımı alıp buraya kaçtım. Şanslıydım. Çünkü çocuklarını enkaz altında bırakmak zorunda kalanlar da vardı.”
Bundan sonrası, Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a ait…
“Hamra bölgesinde, bir zeytin ağacının dibinde dinliyorum Ümmü Cerrah’ın hikâyesini. Ümmü, Suriye’deki son uçak saldırıları nedeniyle, kuzeye doğru göç eden yaklaşık 250 bin kişiden biriydi. Çadırlarının dibine düşen bombalardan kaçan insanlar, kuzeydeki camilere ve boş binalara sığınmış, binlerce kişiyse sokaklarda kalmıştı. Ümmü Cerrah ile çocukları, bir zeytin ağacının dibinde, yağmurdan sırılsıklam titriyordu. Türk Kızılay’a ait araçları görünce koşup gelmişlerdi.
Kendisi için bir çadır kurulan, yatak ve battaniye verilen Ümmü Cerrah, olan biteni izlemekle yetiniyor, yaşadığı şoktan tek kelime edemiyordu. Çadırdan çıkarken, Ümmü Cerrah’a, ‘Bundan sonra ne yapacaksın?’ diye sordum. Başını yukarı kaldırıp ‘Allah büyük’ deyip ağlamaya başladı.
Ümmü Cerrah ve çocukları Siyaz, Ali, Cerrah ve Ahmet, hayatlarına bir Kızılay çadırında devam ediyor. Bombalardan daha ne kadar kaçabilecekleri ise muamma.”
-YARDIM-
Türk Kızılay’ın, Hatay’a komşu Suriye topraklarında yardımına koştuğu nice hayat hikayesi için bir de çağrısı var, destek olmak isteyenler için. Kızılay’ın buna dair çağrısı şöyle:
“Türkiye sınırında yaşanan son olaylar, 200 binden fazla kişinin daha göç etmesine neden oldu. Her şeylerini geride bırakıp canını kurtaran insanlar, buldukları bir zeytin ağacının dibinde yaşamaya çalışıyor. Sarınacak battaniye, yiyecek ekmek bulamayan yüz binlerce insan, dışarıdan gelecek yardımlara ihtiyaç duyuyor. Kızılay ekipleri, acil yardım müdahalesiyle yaraları sarmaya çalışırken ihtiyaç sahiplerine; gıda kolisi, bebek maması, bebek bezi, hijyen seti, battaniye, yatak, mutfak seti, acil gıda paketi gibi yardım malzemeleri ulaştırıyor. Siz de ayni ve nakdi bağışlarınızla çalışmaya destek verebilir, bir insana yardım elinizi uzatabilirsiniz. Tüm GSM operatörleri üzerinden, 2868’e ‘HİLAL’ yazıp mesaj (SMS) yollayarak, 10 TL bağışta bulunabilirsiniz.”
Kızılay’a nasıl bağış yapabilir​siniz?
-Bankalarda bulunan Türk Kızılay bağış tahsilât sistemi ve bağış hesaplarından (Banka Hesap Numaraları),
-Türk Kızılay internet sitesi üzerinden, Kredi Kartı kullanarak elektronik işlemle…
-168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından…
-Tüm PTT İşlem Merkezlerinin, 2868 numaralı Türk Kızılay Posta Çeki hesabından…
-Ülke genelindeki tüm Kızılay şubelerinden (Şube adreslerimize internet sayfamızdan ulaşabilirsiniz)…
Bağışlarınızın takibini, web sitemizin bağış sekmesinde yer alan ‘Bağış Takibi’ bölümüne, T.C. Kimlik numaranızı girerek yapabilirsiniz. Bağışlarla ilgili daha fazla bilgi almak için, 168 Çağrı Merkezimizi arayabilirsiniz.”
-DİĞER İLLERE!-
Sınırda bunlar olurken, İstanbul’da ise, başka illere kayıtlı Suriyeliler konusunda gelinen aşamaya dair son rakamlar paylaşıldı. Hatay ve diğer kentlerde kayıtlı olup da İstanbul’da yaşayan Suriyeliler ile ilgili verilen bilgiye göre, İstanbul’da 2019 yılında; Geçici Koruma Statüsündeki Suriyeli sayısı 78.243 kişi azalırken, 97.255, başka ile kayıtlı olan Suriyeli, İstanbul’dan, yapılan tespit çalışmaları kapsamında ayrıldı.
-GÖÇ SÜRÜYOR-
Hatay sınırının hemen yanı başından itibaren kalabalıklaşan göç çaresizliğine dahil kalabalıklar için kış ayları çetin geçiyor. Bölgede bulunan çadır kentlerde altyapı olmaması nedeniyle, çadırlar, yağışlarda sık sık sular altında kalıyor. Çaresiz durumdakilerin yardım bekleyişi ise sürüyor. Bu arada bölgede faaliyet gösteren özel yardım kuruluşları da yardım çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Deniz Feneri Derneği ve Sadakataşı Derneği gibi sivil toplum örgütleri, Türkiye sınırına göç eden zor durumdaki ailelere çadır, yatak, battaniye, bot, mont, bebek bezi ve bisküvi dağıtımı gibi yardımlar gerçekleştiriyor. Ekmek ise bölgedeki en temel ve en acil ihtiyaçlardan biri. Bunu bilerek yola çıkan ve ekmek üretimini artıran Deniz Feneri Derneği, Suriye’nin farklı noktalarında kurulan fırınlarda üretilen ekmekleri, günde on binlerce Suriyelinin sofrasına ulaştırıyor. Ekmekler; Suriye’nin İdlib, Humus, Hama ve Halep kırsalı başta olmak üzere, Türkiye sınırına yakın kamplarda da dağıtılıyor.
Tüm bu çalışmalar sürerken, yapılan çağrı da Kızılay gibi değişmiyor…
“İdlib’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Çatışma bölgelerinden göç eden insanlar, geldikleri mülteci kamplarında boş alan bulamadıkları için çadırlarını kuramıyorlar. Şimdi de İdlib’de, 100 binden fazla sivil, yaşanan bombardıman nedeniyle sınırımıza göç etti. Bölgenin acil bir şekilde hijyen malzemeleri, gıda, kışlık kıyafet ve çadıra ihtiyacı var. Bölgeye acil yardımları ulaştırmaya ara vermeden devam edeceğiz.” -Tamer Yazar-

Exit mobile version