DAÇE, Antakya toplantısı sonuç bildirgesinde, tarım topraklarını korumanın kamusal bir hak olduğuna dikkat çekildi
Aralarında Antakya Çevre Koruma Derneği’nin de (AÇKD) yer aldığı Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Antakya toplantısı sonuç bildirgesinde tarım topraklarını korumanın kamusal bir hak olduğuna dikkat çekildi, gıda krizi riski ile karşı karşıya kaldığımız vurgu yapıldı.
Dünyanın birçok ülkesinin tarım topraklarını korumak için tarım arazilerini toplulaştırdığının belirtildiği sonuç bildirgesinde, ülkemizde, Devletin tarımı koruma ve destekleme sistemlerinin zayıflatılması, Gümrük Birliği antlaşması, Tarımsal Kitlerin Özelleştirilmesi, Tarım topraklarının ve meraların amaç dışı kullanılması, özellikle belediyelerin tarım arazilerini korumak yerine imar rantına açması sonucunda Tarımımızın dışa bağımlı hale geldiği, iklim krizi nedeniyle ülkemizin gıda krizi riski ile karşı karşıya kaldığı ifade edildi.
En çok çöp ithal eden ülke konumundayız …
Savaşların yaratmış olduğu çevre kirliliğinin doğanın dengesinin ve toplum sağlığının bozulmasına neden olduğunun belirtildiği sonuç bildirgesinde şunlara değinildi: “Sağlıklı bir çevre barış ortamında sağlanır. Bu nedenle Dünyada devam eden savaşların biran önce barışla sonuçlanmasını istiyoruz.
Akkuyu Nükleer Santrali bölgemiz için ciddi bir tehdit olup Projeden vazgeçilmelidir. Bölgemizde son zamanlarda planlanan ve yapımı devam eden kirli sanayi tesisleri olan Erzin ve Ceyhan polipropilen tesisleri ve termik santraller bölgemiz için ciddi bir ekolojik yıkım oluşturacağı açıktır. Bizler kirli teknolojilerin ülkemizde kurulmasına karşıyız.Erzin ve Ceyhan da kurulması planlanan polipropilen tesisleri projelerinden vazgeçilmesini,mevcut ve kurulumu yeni planlanan Termik santrallerin derhal kapatılmasını talep ediyoruz.
Plastikler doğada binlerce yıl yok olmazlar. Doğada kaldıkları sürece toprağı, havayı ve suyu kirleterek insan sağlığını bozarlar. Ülkemiz Dünyada başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerden en çok plastik çöp atık ithal eden ülke konumuna gelmiştir. Ülkemize ithal edilen Plastik çöp atığının çoğu denetimsiz ve tehlikeli atıklardır. İthal Plastik çöp atıklarının ancak % 10 unun geri dönüşümü sağlanabilmektedir. Plastik çöp atığı geri dönüşüm tesisleri riskli ve kirletme potansiyeli çok yüksek tesislerdir.
Tek kullanımlık plastikler yasaklanmalı …
İthal Plastik çöp atıklarının dökme ve yakma faaliyetleri yüzünden tarımsal alanlarımız, su kaynaklarımız ve denizlerimiz plastik çöplerin neden olduğu son derece zehirli kimyasallarla zehirlenmektedir. Bu zehirler toprağımızın gıdamızın, suyumuzun ve havamızın kirlenmesine ve sağlığımızın bozulmasına neden olmaktadır. Ayrıca geri dönüşemeyen ithal plastik ve diğer çöp atıklar orman ve tarım alanlarımıza derelerimize ve denizlerimize dökülmektedir. Ülkemize ithal edilen Plastik çöp atıklarının derhal durdurulmasını ve Tek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasını istiyoruz. Sulak alanlar bölgemiz için çok önemli ekolojik mirastır. Samandağ milleyha sulak alanının uluslararası koruma statüsüne alınmasını ve Göksu deltasının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.
Küresel Isınma ve İklim Değişikliği dünyayı tehdit eden çok önemli sorunların başında gelmektedir. İklim krizi etkileri ortada iken ülkemizde ormanlarımızın ormanlık vasfından çıkarılması kabul edilemez, Bu yanlış kararlardan dönülmesinin yanında daha çok ormanlık alanlarının tahsis edilmesi gerekmektedir.
Dünyada ekonomik, ekolojik ve sosyal yaşamda bir takım olumsuz zincirleme etkilere neden olacak küresel iklim krizine karşı Ülkemizde ve Bölgemizde herkesin mücadele etmesini bekliyoruz.” -Mehmet ÖZGÜN-