İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı: “AFAD Başkanlığımız, gerek Göç İdaremiz ve gerekse Hatay Valiliğimiz olabilecek göç dalgalarına karşı gerekli planlamalarını, gerekli hazırlıklarını yaptı. Temel stratejimiz; her koşul altında yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız.”
Hatay’ın Reyhanlı ilçesi karşısındaki Suriye topraklarında oluşturulan kamplarda kalan on binlerce Suriyeli sivil ve son dönem sınır kapısı hattında yaşanan protestolar, olası göç riskini kuvvetlendiren ve yaklaşan kış şartları noktasında durumun ciddiyetini gündeme tekrar taşıyan gelişmeler olarak dikkat çekiyor. Konu, önceki gün Ankara’da, İçişleri Bakanlığı bünyesinde de konuşuldu ve paylaşıldı.
Bu konuda bir değerlendirme yapan, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “İdlib’de yaşanan olaylardan dolayı yeni bir göç dalgası gündeme geldi. Bununla ilgili Bakanlığın aldığı bir tedbir var mı?” sorusu üzerine, bölgede son dönem saldırıların yoğunlaşması dolayısıyla, İdlib’in güneyinden kuzeyine doğru bir göç hareketi yaşandığını anlattı. Türkiye’nin, her kademede her tür enstrümanı kullanarak, bu sorunun çözülebilmesi, orada daha fazla insani dramın yaşanmaması için gayret gösterdiğini ifade eden Çataklı, Hatay’ı da yakından ilgilendiren detaylar da vererek, şunları söyledi:
“Ancak bu konuda, başta Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası toplumun da yaşanan insani drama sessiz kalmaması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Sınırımızda yaşanan bir hadise. Dolayısıyla, oradaki durumun ciddiyetinin farkındayız. Ciddi bir riskle karşı karşıya olduğumuzu da biliyoruz. Bu sebeple gerek AFAD Başkanlığımız, gerek Göç İdaremiz ve gerekse Hatay Valiliğimiz, olabilecek göç dalgalarına karşı gerekli planlamalarını gerekli hazırlıklarını yaptı. Temel stratejimiz, her koşul altında, yeni bir göç dalgasını sınırlarımızın ötesinde karşılayacağız. İlgili birimlerimizin hazırlıkları bu yöndedir. Tabii bunu hiç bir şekilde temenni etmiyoruz. Bir an evvel orada istikrarın sağlanmasını, bir çözüm üretilmesini, insanların daha fazla mağdur olmamasını özellikle istiyoruz.”
-SINIR PROTESTOSU-
Türkiye sınırlarına yakın, Suriye toprakları içerisinde, Bab El Hava Sınır kapısında ve Atme Kampı’nda bazı gösteriler düzenlendiğini ve bu gösteriler sırasında provokatif bazı hadiseler de gerçekleştiğini de hatırlatan Çataklı, şu bilgileri verdi:
“İdlib’in güneyinde düzenlemiş olduğu hava saldırıları ve ortaya çıkan sivil kayıpları protesto etmek ve uluslararası toplumun dikkatini çekmek için düzenlenen bazı gösteriler, bazı provokatörler tarafından manipüle edildi. Bazı broşürler de dağıtılmak suretiyle, bu göstericiler, Türkiye sınırına doğru yönlendirilmeye çalışıldı. Hatay Valiliğimiz koordinesinde, sınırımızda olaylar esnasında gerekli tedbirler tam olarak alınmıştı ve duruma vaziyet edilip olay sınır hattında kontrol altına alınmıştır.”
Çataklı, çoğunlukla olayların olduğu Atme Kampı’nın, Türkiye yönetimi altında olmadığını, sınıra yakın Suriye toprakları içerisindeki bir yer olduğunu belirterek, burasının tam bir kamp sayılamayacağını ve oradaki bir kısım insanın provoke edildiğini anladıklarını bildirdi.
-DÜZENSİZ GÖÇMEN-
İçişleri Bakanlığı’nın Ağustos ayı değerlendirme toplantısında, Hatay’ın Suriye sınırı başlığında sık sık gündeme taşınan ‘düzensiz göçmenler’ kalabalığındaki Ağustos rakamları da paylaşıldı. Düzensiz göçle mücadele kapsamında; geçen ay 8 bin 430’u denizlerde olmak üzere 47 bin 316 düzensiz göçmenin yakalandığını, 761 organizatörün de gözaltına alındığına işaret eden İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “Ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri devam ediyor. Bu konudaki güncel rakam, 352 bin 52. Yine geçici koruma kapsamında kayıt altında bulunan Suriyelilerin son rakamı da 3 milyon 657 bin 694” ifadelerini kullandı.
-ADRES KAMPLAR!-
Paylaşılan bir diğer bilgi ise, Hatay gibi başka illerde kaydı olup da İstanbul’da yaşayan veya hiç kaydı olmayan Suriyelilerle ilgili olarak başlatılan çalışma oldu. Bu konuda da beklenen rakamları paylaşan Çataklı, “Bugüne kadar hiç kaydı olmayan 4 bin 606 Suriyeli İstanbul’dan kamplara sevk edildi. İstanbul’da bulunup başka illere kayıtlı olan yaklaşık 35 bin kişiye karşılık gelen 9 bin ailenin İstanbul dışından kayıtlı oldukları illere gitti” dedi.
Yaklaşık 65 bin kişiye karşılık gelen 16 bin ailenin de kayıtlı oldukları illere gitmek için İstanbul Valiliğine müracaat ettiklerine değinen Çataklı, şunları kaydetti:
“Buna ilave, bin 335 Suriyeli de İstanbul’dan Suriye’ye gönüllü dönüş yaptı. Bunları topladığımızda, yaklaşık 100 bin rakamına ulaşıyoruz.”
-TSK VE İDLİB-
Olası ‘göç’ riskinin sınır hattında duran Hatay’ın yakından izlediği İdlib, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) de yoğun olduğu bir bölge. TSK, “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”nde gözlem noktaları arasında devriye faaliyetlerini aralıksız olarak sürdürüyor. TSK, Astana anlaşmaları çerçevesinde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde 12 ateşkes gözlem noktası bulunduruyor.
TSK’nın konuşlandığı noktalar şöyle:
13 Ekim 2017 Dana ilçesindeki Salva köyü – 1 nolu gözlem noktası… 23 Ekim 2017 Daret İzze ilçesindeki Samaan Kalesi (Takle) köyü – 2 nolu… 19 Kasım 2017 Daret İzze ilçesindeki Akil Dağı – 3 nolu… 5 Şubat 2018 El Hader ilçesine bağlı Tel Eys köyü – 6 nolu… 9 Şubat 2018 Serakib ilçesine bağlı Tel Tukan köyü – 7 nolu… 15 Şubat 2018 Marretinuman ilçesine bağlı Sırman köyü – 8 nolu… 17 Mart 2018 Halep batı kırsalındaki Anadan (Tel Tamura) – 4 nolu… 3 Nisan 2018 İdlib’in güneybatısında Zeytinlik bölgesi – 12 nolu… 7 Nisan 2018 Hama kırsalındaki Morik (Tel es Savvan) – 9 nolu… 9 Mayıs 2018 Halep’in batı kırsalındaki Raşidin bölgesi – 5 nolu… 14 Mayıs 2018 – İdlib’in güney kırsalındaki Zaviye bölgesi – 10 nolu… 16 Mayıs 2018 – İdlib’in güneybatı kırsalında Cisr eş Şuğur ilçesine bağlı İştabrak köyü- 11 nolu…
-CİHATÇILAR!-
Hatay’ın İdlib başlıklı en büyük riski “göç” gibi görünse de, asıl tartışılması gereken kısım, bölgeyi ellerinde tutan radikal örgütlenmeler, Amerika gibi ülkelerin terör listesinde olan gruplara üye binlerce silahlı cihatçı!
Zira bölgeyi bilen ve yakından izleyenlerin buluştuğu ortak noktada biriken binlerce cihatçı, Suriye ordusunun, son Suriye “isyancı yerleşim bölgesi” olan İdlib’i kuşatmasıyla beraber, Türkiye’ye sığınmak için hazırlık yapıyor.
Konuya ilişkin konuşan ve Şam’ın tüm Suriye’yi kontrol altına almaya kararlı olduğunu belirten analistler, bunun yalnızca yeni mülteciler anlamına gelmediğini, aynı zamanda aşırılık yanlısı savaşçıların bölgeden çıkışına ve Türkiye’ye gelişine de kapı aralayacağı konusunda uyarıyor. Zira Suriye hükümet güçleri, isyancı direnişin son kalesi olan İdlib eyaletindeki operasyonlarını istikrarlı bir şekilde sıkılaştırıyor.
Global Source Partners’tan, Analist Atilla Yeşilada, “Buradaki durum, büyük bir tehdit oluşturuyor. Kabaca yarım milyon mülteci, mülteci kamplarında, sınırda yığılıyor” dedi. Yeşilada, İdlib kaynaklı bir akının ülke güvenliği açısından tam bir kabus anlamına gelebileceği uyarısında bulunurken, cihatçılarla ilgili olarak, “Sakallarını keser, silahlarını bir yere saklarlar. O zaman bu insanların cihatçı olduğunu nasıl anlayacaksınız? Türkler, Arapça konuşmuyor. Sınır devriyesi, polis, asker ve yetkililerimiz arasında Arapça konuşan personel yok. İstihbarat örgütümüz olağanüstü bir iş çıkarmadığı sürece, cihatçıların yarısından fazlası, hatta belki yüzde 75’i Türkiye’ye giriş yapacak” yorumunda bulunuyor.
-GENERAL UYARISI-
Ankara merkezli bir araştırma kuruluşu olan 21’inci Yüzyıl Enstitüsü’nün başında bulunan emekli General Haldun Solmaztürk, bu konuda konuşurken, “Türk Hükümeti, son yedi yıldır Suriyeli isyancıları destekliyor. Ancak isyancılar, ihanete uğradıkları hissine kapılmaya başladı. Türk Hükümetinin kendilerini yeniden desteklemesini sağlamak için teröre başvuracaklar. Bombalı saldırılar, intihar saldırıları ya da başka terör eylemleri düzenleyebilirler” diyor. Solmaztürk ise mültecileri barındırmak için İdlib’de tampon bölge oluşturma önerisi getiriyor. Uzman, bunun, güvenlik güçlerine Suriyeli mültecilerin işlemlerini tamamlamaları için zaman kazandıracağını kaydediyor.
Uzmanlara göre Suriyeliler ‘in Türkiye sınırına yığılmaya başlaması ve Şam güçlerinin İdlib operasyonunu başlatma beklentisi, Türkiye açısından zamanın daraldığının göstergesi. Hatay ise tüm bu karmaşanın yanı başında olacakları bekliyor! -Tamer Yazar-