Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye…

CHP’den “Kadının Seçme-Seçilme Hakkı”

CHP’den “Kadının Seçme-Seçilme Hakkı” Mesajı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 92.Yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye” vurgusu yaptı.

Antakya CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Alev Gümüş, Türkiye’de 81 İl’de eş zamanlı yaptıkları açıklamada özetle şunları kaydetti:
“92 yıl önce bugün, Belediye Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve kadınlar, yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Bir kez daha Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve eşitlik mücadelesine omuz verenleri, saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet, birbirini tamamlayan bir bütündür. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kadın-erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamış ve şöyle demiştir: Dünyada hiçbir milletin kadını, -ben, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Ana-dolu kadını kadar gayret gösterdim- diyemez.”
92 YILA RAĞMEN!
Kadının bugün siyasetteki varlığına dair önemli rakamlar da paylaşan Gümüş, şöyle devam etti:
“20.745 belediye meclis üyesinin sadece 2.283’ü kadındır. 1.389 belediye başkanının sadece 21’i kadındır. 30 büyükşehir belediye başkanının sadece 2’si kadındır. 50.157 muhtardan sadece 1.119’u kadındır. 1.272 İl genel meclis üyesinin sadece 48’i kadındır. Bu veriler, aradan geçen 92 yıla rağmen, kadınların eşit temsilden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Bu tablonun nedeni, kadınların yetersizliği veya siyasette yer almak istememesi değildir.
Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi yönetenlerin zihniyeti değişmelidir. ‘Evet, şöyle sembolik de olsa, bayan milletvekillerimizden hiç olmazsa iki tanesini alalım’ diyen anlayıştan eşitlik beklenemez. Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı ‘şahsım hükümeti’, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden-lerin, ‘Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye’ sloganına inanmamız istenemez. Kadın-erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez.”
-Duygu Ertaş-