‘Siyasal Süreç’ tartışıldı
Salman Altınöz’ün müderatörlüğünde hafta sonu gerçekleşen Panel’de gündem, Ortadoğu coğrafyasında yaşanan olaylar
ve Türkiye oldu. Yazar Erdoğan Aydın ve HDP’li Vekil İbrahim Ayhan, eldeki bu son gündemi masaya yatırdı.
Hatay HDP İl Örgütü tarafından hafta sonunda düzenlenen Panel’de, “Ortadoğu ve Türkiye’deki son siyasal gelişmelerin yarattığı avantajlar ve dezavantajlar” konuşuldu. Panel’e, Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın ve HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan katılım gösterdi.
HDP il binasında düzenlenen Panel’de ilk konuşan isim, Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın oldu. Aydın, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye yansımalarına geniş bir şekilde değinirken, olası bir göç dalgasının Hatay’a etkilerinin altını çizdi ve bu göç dalgası içerisinde sınırı aşıp ülkemize gelebilecek çetelerin ciddi bir tehlike yaratabileceği uyarısında bulundu. Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın, bu noktada İdlib’e yönelik bir Rusya-Suriye müdahalesinin de olasılıklar içerisinde olduğunu söyledi.
-NEDEN ÖNEMLİ?-
Suriye’nin kuzeybatısında ve Akdeniz’e açılan kapı durumundaki Lazkiye’ye de çok yakın olan İdlib, önemli bölgelerin kesişme noktasında. İdlib ve civarında rejim karşıtı muhalif grupların hakim olduğu bölge, aynı zamanda Halep’in batı ve güney kırsalını, Lazkiye’nin doğu kırsalını ve Hama’nın kuzey kırsalını da içeriyor. Ülkenin farklı bölgelerinden aldığı yoğun ve zorunlu göç nedeniyle BM İnsani İşler Ofisi’ne göre, nüfus iki milyona yaklaştı. Dolayısıyla, Suriye’nin geri kalanından coğrafi, demografik ve siyasi olarak yalıtılmış bir bölge değil. Tersine, olan biteni hem etkileyen hem de ciddi ölçüde etkilenen bir alan.
Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın’ın Panel’de altını özenle çizdiği İdlib noktasında, şu an için tek bir muhalif grubun üstünlüğü yok. Bu alanda radikal cihatçı grupları, diğer Selefi yapılanmaları, Müslüman Kardeşler kökenli grupları, yabancı savaşçıları, Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı grupları görmek mümkün. Ancak bu grupların aralarında ciddi sorunlar var. Örneğin, Lazkiye’ye yakın kırsal alanlarda ÖSO daha güçlü. Buna karşın, İdlib’in güney kırsalında, El Kaide’nin belkemiğini oluşturduğu eski adıyla “Nusra” yani Şam’ı Özgürleştirme Heyeti’nin (ŞÖH) ciddi bir hakimiyeti var. Türkiye sınırına yakın bölgelerde ise Ahrarüş Şam daha güçlü. Bölge, kendi içinde sınırları hemen hemen belli olan güç alanlarına bölünmüş durumda. Özellikle eski “Nusra” yani Şam’ı Özgürleştirme Heyeti ile Ahrarüş Şam arasında açık bir liderlik mücadelesi var. Ancak İdlib’de de irili ufaklı başka birçok grup da var.
-TÜRKİYE’NİN KONUMU-
Konuya ilişkin tespitlerini paylaşan Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın, olası bir müdahale noktasında şu tespiti yaptı: “İdlib’e müdahalenin ABD ile SGD veya Rusya ile Suriye tarafından yapılabileceği tartışılıyor. Birinci olasılıkta Türkiye’nin yer almayacağı düşünülebilir. Çünkü SGD içinde YPG var. İkinci olasılıkta ise Türkiye’nin rejim güçleri ile bir arada olmasıdır ki, bu da zor gözüküyor.”
-ADALET YÜRÜYÜŞÜ-
Aydın’ın ardından konuşan HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ise siyasal süreci değerlendirirken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gerçekleştirilen Adalet Yürüyüşü’ne değindi. Kılıçdaroğlu’nun, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara’dan İstanbul’a yönelik başlattığı ve 432 kilometre boyunca omuzladığı ‘Adalet’ talebini fazlasıyla önemsediklerini söyleyen Ayhan, “Bu yürüyüş, Türkiye demokrasisine katkı sağladı” dedi. Ancak bunun yeterli olmadığına işaret eden Ayhan, CHP’nin, yürüyüşün ardından ihtiyaç duyulan demokrasi blokunu oluşturması gerektiğini de dile getirdi. Konuşmasında, Ankara’nın bugüne kadar ısrar ettiği dış politik önceliklerin yanlış olduğunu da söyleyen Ayhan, iflas eden bu politik tercihler yüzünden Türkiye’nin yalnızlaştırıldığını dile getirdi. -Tamer Yazar-