Ve El Ğrabi Türbesi
Samandağ Evvel Temmuz Festivali kapsamında gerçekleşen forumda, St. Simon Manastırı ve El Ğrabi Türbesi’nin RES’ler ile işgal edilmesine yönelik tepkiler paylaşıldı.
Samandağ Evvel Temmuz Festivali etkinlikleri kapsamında Saint Simon Manastırı’nın olduğu alanda bir araya gelen SYKP’liler, rüzgar santrallerinin bölgede yarattığı duruma işaret ettiler, tarihi ve dinsel anlamda önemli olduğu ifade edilen bölgedeki karmaşa için “düzenleme” talep ettiler. Konuya ilişkin açıklamaya; Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Kemal Peköz, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğur, Parti Meclisi üyesi Mehmet Horuş ve Parti üyeleri katılım gösterdi.
Forumda ilk olarak konuşan Arkeolog Hasan Aşkar, Saint Simon Manastırı’nın, Samandağ ile Defne ilçelerinin ortasında yer aldığını ve alanın birinci derece sit alanı olmasına karşın talana açıldığını savundu. Manastır’ın, Hıristiyanların hac merkezlerinden biri olduğunu belirten Aşkar, bölgenin tarihi gelişimini anlattı. Manastır’ın, Rüzgar Enerji Sistemi’nin (RES) işgaline maruz kaldığını kaydeden Aşkar, “Bu denli büyük komplekslerin olduğu yerlerde, yalnızca günümüze ulaşmış olan mimarı kalıntılarla sit alanları belirlenemez” dedi.
RES’lerin doğaya verdiği zarara değinen Avukat Mehmet Horuş ise, asla kurulmaması gereken bir bölgeye RES kurulduğunu ve RES olan bölgenin, ST. Simon Manastırı ile El-Arabi Türbesi’nin dibine yapıldığını söyleyerek, “Hem tarihi alan tahribatı var, hem de inanç özgürlüğü ihlali var. Çevre Hukuku’nda, çevre hakkı yaşam hakkıyla doğrudan bağlantılıdır” diye konuştu.
Forum, çevrecilerin RES’lerle ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirmesiyle noktalandı.
-Tamer Yazar-