GÜVEN VERİCİ…                                            

Ülkede çok önemli şeyler oluyor.

Olanları gündeme taşımak, kamuoyunu aydınlatmak, yanlışları gözler önüne sermek, çarelerin neler olduğunu açıklamak, sıkıntıdan kurtulabilmek için uygulanacak yolu göstermek, demokrasilerin var olduğu ülkelerde muhalefet partilerinin görevleri arasında ilk sırada yer alır.

Bizde de demokratik yönetimin var olduğu iddia edildiğine göre, muhalefet partilerinden bu yolda adımlar atılmasını istemek ve beklemek hakkımızdır.

Ancak görünen o ki; başta ana muhalefet olmak üzere tüm partilerin, kendi içlerindeki çalkantıyı durdurmak ve düzlüğe çıkabilmek için can derdine düştüklerinden, dışa dönük sorunlara yeterince yönelemedikleri görülmektedir.

Bakınız olanlara!

Bakınız yaşadıklarımıza!

Bakınız gelecekte bizi bekleyen daha büyük sorunlara!

Tüm yaşananlara baktığımızda geleceğimizin daha da karanlık olacağını görüyor ve bundan da üzüntü duyuyoruz.

İşte tam da bu noktada gözler, güven vermesi gereken muhalefet partilerini arıyor.

Bulabiliyor mu?

Yanıtını sizler vereceksiniz.

Akaryakıta yapılan zamlarla başlayan furya, dört bir yanımızı sarmış durumda.

Vatandaşın nefes alacak hali kalmamış; artık günü kurtarma çabasında.

Elinde birikmiş parası olan bu para ile yarınını kurtarmaya çalışıyor.

Tarım ülkesi olan Türkiye’mizde çiftçi ağlıyor.

Zamlar birbirini kovalıyor.

Ekonomik durum bu merkezde iken bir de geleceğimizi etkileyecek olaylarla karşı karşıya kalıyoruz.

Gündemde olan son konuya bir bakalım;

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen ormanındaki olaylara.

Üç kuruş para kazanabilmek için yarınlarımızı tehlikeye düşürecek olan katliama.

Bulunduğu bölgeyi çölleştirecek olan bu katliam ile ülke geleceği büyük tehlikelerle karşı karşıya.

Böylesi bir ortamda vatandaş sığınacak güvenli liman arıyor.

Doğal olarak da gözler muhalefet kanadına çevriliyor.

Ama heyhat!

Muhalefet can derdinde!

İç hesaplaşma giderek artıyor.

Mücadele, koltuk kavgasına dönmek üzere.

Konu, ben daha çok müstahakım anlayışına dönüşmek üzere.

Durum böyle olunca, sorunların çözümünde yol gösterici olması gerekenler, kendi dertleri ile meşgul. Etrafı görecek halde değiller.

Beklentimiz, güven verici bir muhalefetin yeniden oluşması ve yeniden kurtuluş yolunu göstermeye başlamasıdır…