Nöbetçi Eczaneler
Hatay’da meydana gelen 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki fay hatlarının durumu merak konusu oldu. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Prof. Dr. Naci Görür’e bu önemli soruyu yöneltti.
Hatay’da Deprem Riski: Fay Hatları Üzerine Kritik Açıklama
Hatay, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerden en çok etkilenen bölgeler arasında yer aldı. Depremin ardından uzmanlar, bölgedeki fay hatları hakkında detaylı araştırmalar yapılması gerektiğini ifade ediyor. Bu kapsamda, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un Prof. Dr. Naci Görür’e yönelttiği soru, Hatay halkının en büyük endişesini gözler önüne serdi: “Hatay’da tekrar büyük bir deprem olur mu?”
Naci Görür: “Kırılmamış Faylar Hâlâ Mevcut”
Prof. Dr. Naci Görür, Hatay’daki deprem riski üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Görür, Doğu Anadolu Fayı üzerinde bulunan bazı segmentlerin 6 Şubat depremleri sırasında kırılmadığını belirtti. Özellikle İskenderun bölgesi ve doğuya doğru ilerleyen fay hatlarının henüz kırılmadığını ifade etti.
Ayrıca, Görür, Arap platformu üzerinde Suriye’ye doğru uzanan ve Ölü Deniz’e bağlı olan küçük ölçekli fay hatlarının da varlığından bahsetti. Bu fayların hareketlerinin yavaş olduğunu ve deprem tekrarlama periyodlarının oldukça uzun süreli olduğunu vurguladı.
Fay Hatlarının Bilinmezliği
Naci Görür, açıklamalarında bölgedeki küçük ölçekli fayların geçmişteki hareketleri hakkında yeterli bilgi olmadığını belirtti. Bu fayların en son ne zaman ve hangi büyüklükte kırıldığının bilinmediğini ifade ederek, bu durumun gelecekteki depremlerin zamanlamasıyla ilgili tahmin yapmayı zorlaştırdığını söyledi.
“Bu bölgelerin ciddi şekilde araştırılması gerekiyor. Ancak bu şekilde Hatay’ın deprem riski tam anlamıyla ortaya konulabilir,” diye ekledi.
Hatay’ın Depremselliği Araştırılmalı
Bilim insanlarının ortak görüşüne göre, Hatay’daki fay hatları üzerine yapılacak detaylı bilimsel çalışmalar, bölgenin depremselliğini anlamak adına büyük önem taşıyor. Özellikle İskenderun ve doğuya doğru uzanan segmentlerin jeolojik analizleriyle gelecekteki deprem riskleri daha net ortaya konulabilir.