Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Halkın Mutfağı son durağı

Kadim Hatay coğrafyası… NTV

Kadim Hatay coğrafyası…

NTV ekranlarında yayınlanan ‘Halkın Mutfağı’ adlı programın son bölümünde Hatay yer aldı. Günaydın Restoranları Kurucu Ortağı Cüneyt Asan ve Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Yazar Adnan Şahin’in sunumlarıyla renklenen programda; zeytini, zeytinyağı, narı, nar ekşisi ve künefesiyle Hatay Mutfağı’nın binlerce yıllık eşsiz tatları yerinde deneyimlendi.

Halkın Mutfağı, yeni bölümünde, Hatay’ın zengin lezzetlerini keşfe çıktı. Adnan Şahin ve Cüneyt Asan, zeytini, zeytinyağı, narı, nar ekşisi ve künefesiyle Hatay Mutfağı’nın binlerce yıllık eşsiz tatlarını yerinde deneyimlerken, kent adına herkese davette de bulundu.
Günaydın Restoranları Kurucu Ortağı Cüneyt Asan ve Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Yazar Adnan Şahin’in sunduğu ve ‘emek olmadan yemek olmaz’ ilkesiyle yola çıkan programda, gezilen yörelere özgü eşsiz tatlar yerinde deneyimleniyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan son program ile beraber, Hatay’la özdeşleşen künefe ve farklı medeniyetlerle beslenmiş birçok lezzet izleyiciyle buluşurken, doğanın kadim mucizesi zeytinin üretilmesi için verilen emek ve dökülen göz nuru da ekranlara taşındı. Adı bölgeyle özdeşleşen künefenin püf noktaları ve sofraya geliş aşamaları da meraklıları için ilk ağızdan öğrenildi. Programın sonunda ise, emek verenlerle bu lezzeti deneyimleyen herkes, birbirinden keyifli lezzetlerle donatılmış sofranın etrafında buluştu.
-GÖBEKLİTEPE-
NTV ile evlere konuk olan yöresel lezzetlerin yolculuğu, Göbeklitepe’de başladı. 30 yıldır Anadolu gastronomisiyle ilgilenen, Anadolu Halk Mutfakları Derneği kurucusu ve Yazar Adnan Şahin ile etin profesörü olarak adlandırılan Cüneyt Asan, 14 bin yıllık Anadolu halk mutfaklarını incelemek için, tarihin başladığı Göbeklitepe’den yola beraber çıktılar.
Bir araya gelişlerinin hikâyesini paylaşan ikiliden, Adnan Şahin, “30 yıla yakın bir süredir Anadolu gastronomisiyle ilgileniyorum. ‘Yemeği’ de, ‘yemeyi’ de çok iyi biliyorum. O yüzden programda, ‘Yemekçi’ olarak konumlanıyorum. Bu programın en önemli mesajı, ‘Emek olmadan yemek olmaz’ olduğu için, bir tane de emekçi olması gerekiyordu! O da, 50 yıldır yemeğe emek veren Cüneyt Asan oldu” derken, Asan’ın değerlendirmesi de şu oldu:
“Ben, 10 yaşımdan beri mutfağın içindeyim. Mahsullerin üretiminden pişirilmesine ve sofraya gelene kadar ki emeği çok yakından biliyorum. O yüzden programda, ben de ‘emekçi olarak’ yer alıyorum. Cüneyt Abi’nin gastronomi bilgisi ve benim yemek bilgim, bir de üstüne yıllardır süren dostluğumuzun getirdiği tatlı çekişmelerimiz de eklenince, güzel bir ikili olduk. Bu tatlı atışmalarımıza, bazen misafiri olduğumuz yöre insanlarını da katıyoruz. Ortaya da seyir keyfi yüksek sohbetler çıkıyor.”
-TAVSİYE-
Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş gibi kentlerin mutfaklarını ziyaretle, hem bilinenlerin tanıtımında, hem de çok bilinmeyenlerin keşfinde duran ikilinin, Türkiye yöresel zenginliği ve bu konuda yapılması gerekenle ilgili tavsiyeleri ise şöyle:
Adnan Şahin: “Türkiye Mutfağı, dünya mutfaklarıyla kıyaslandığında, bazı çalışmalarda 11 ve bazılarında ise 17. sırada. Bu kadar çeşitli ürün ve hayvan ırklarının olduğu bir ülke için iyi durumda değiliz. Zengin ve bereketli toprakları olan memleketimizin üç tarafı denizlerle çevrili, ama balıkla veya deniz ürünleriyle öne çıkamıyoruz. İşin profesyoneli olan biz de mutfağımızı çok iyi gösteremiyoruz. ‘Mekanları gösteren insanlardır’ derler! Biz, çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz, ama bu coğrafyanın zenginliklerini iyi kullanamıyoruz.”
Cüneyt Asan: “Türk mutfağının tüm dünyaya anlatmanın, bir devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada işin profesyonelleri adına da bir özeleştiri yapmak gerek. İşi gerçekten bilenlerin üstlenmesi ve inisiyatif alarak zengin mutfağımızı tanıtmak için gerekli adımları atacağız. Halkın Mutfağı’nın da buna vesile olmasını isteriz.” -Tamer Yazar-