Hatay’ın anavatana katılma sürecine ilişkin fotoğraf ve belge gibi yaklaşık 2 bin 500 parçalık koleksiyonu sergileyecek
Ünlü yapımcı, yönetmen ve oyuncu Hamdi Alkan’ın memleketi Hatay ile ilgili çocukluğundan beri topladığı materyaller, müzede sergilenecek. Alkan, bir yıl bağımsız devlet statüsünde kalan Hatay’ın anavatana katılma sürecine ilişkin fotoğraf ve belge gibi yaklaşık 2 bin 500 parçalık koleksiyondan oluşacak müzenin, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni binasında yer alacağını söyledi.
Alkan, “Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayali, Hatay’ın anavatana katılmasıymış. Bu anlamda, bu müze bir taçlandırma olacak benim için” dedi. TED İzmir Koleji tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk anısına düzenlenen 10 Kasım etkinliğine katılan Hamdi Alkan, yıllar süren koleksiyon merakı sayesinde ortaya çıkacak müze projesini anlattı.
Eserler anavatana katılma süreciyle alakalı
ANKA Haber Ajansı’na bilgi veren Alkan, 1967 yılında Hatay Antakya’da doğduğunu hatırlattı ve “Daha sonra büyüdükçe, şehri yaşadıkça, öğrendikçe, hele bir de üniversite için İstanbul’a geldiğinizde memleketiniz için daha bir farklı, dışarıdan bakıyorsunuz. Hatay, yapısı itibariyle birçok medeniyetin geçtiği, iz bıraktığı ve bu izlerin halen günışığına çıkmaya devam ettiği bir şehir. Bu anlamda en son yapılan müze otel, başlı başına bir şaheser. 7 medeniyetin olduğu bir şehrin üzerine bir müze kuruldu mesela. Bu bireysel çaba muhteşemdi. Necmi Asfuroğlu’nu da buradan alkışla anıyorum. Gerçekten muhteşem bir projeydi. Arkasından orada Kültür Bakanlığı bir müze açtı. Gidip gezdiğiniz zaman inanamıyorsunuz. Hatta benim bildiğim, eserlerin belki yüzde 80’i halen depolarda. Yüzde 10’u ile siz devasa bir müze yapıyorsunuz” dedi.
Alkan, Asfuroğlu’nun çabalarıyla kurulan müzenin Hatay’ın arkeolojik yönünü ortaya koyduğunu, kendisinin topladığı eserlerin ise kentin devlet olma ve sonrasında anavatana katılma süreciyle alakalı olduğunu vurguladı.
Babasının Hatay pasaportu
Hamdi Alkan, açıklamalarında şunlara yer verdi: “Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, 1939’a kadar Fransızların egemenliğinde kalıyor. Bu süreç dünyada nadir rastlanan bir tarih yolculuğunu beraberinde getiriyor. Mesela Hatay, özellikle 1938-1939 arasında devlet statüsünde. Ben ilk olarak bunu öğrendiğim zaman çok heyecanlanmıştım. Lise yıllarımda babam bana çantasından bir seyahat varakası çıkarttı. Bildiğiniz pasaport. Hatay Devleti Seyahat Varakası yazıyordu üzerinde. Bu benim bilinçaltımda da görselimde de hep bir hafızadır. Hep babamdan onu istedim. Vermedi. ‘Benden sonra senin olsun. Bu benim için çok kıymetli’ diyerek bende ekstra bir merak uyandırdı. Üniversitede özellikle televizyonla ve tiyatro ile uğraşmaya başladığım yıllarda kazandığım paralarla Hatay ilgili belgeler toplamaya başladım. Özellikle Hatay’ın devlet olma süreci, sürece geçişle ilgili fotoğraflara, yazışmalara ulaşmaya çalıştım. 30 yılın sonunda, mektupları, fotoğrafları, kitapları ve tarihi vesikalarıyla 2 bin-2 bin 500 parçalık bir koleksiyona ulaşınca Hatay Ticaret ve Sanayi Odası ile aramızda diyalog oluştu.
Müze bitme aşamasında
Dediler ki ‘Bir şehir müzesine ne dersiniz’. Ben ‘şahane olur’ dedim. Sonra, oda yeni bir binaya taşındı ve altındaki 250-300 metrekarelik alanı bu müzeye ayırdılar. Şu an müze bitme aşamasında. Bütün oradaki belgeler, yazışmalar, fotoğraflar Hatay’ın arkeolojik değil devlet olma ve anavatana katılma süreci, tarihte gün ışığına çıkacak. Ve büyük bir koleksiyonu orada halkımıza ait kılacağız. İnsanlar gezip görecekler. Çünkü ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayali, Hatay’ın anavatana katılmasıymış. Ve ’40 asırlık Türk yurdu düşmanın elinde kalamaz’ demiş. Bu anlamda da bir taçlandırma olacak benim için. Böyle bir şeye vesile olmak çok keyifli.”
Müzenin son hazırlıklarının tamamlandığını aktaran Alkan, aksilik olmazsa Aralık 2021’de açılışının planlandığını duyurdu.
-Mehmet ÖZGÜN-