Bir de Bakım Olsaymış!
Helenistik ve Roma dönemlerinde çağlayanlarıyla tanınan, sayfiye yeri olarak kullanılan Defne’nin (Daphne) Harbiye’si, hafta sonu ağırladığı kalabalıkları, dolu restoranları ile Hataylıların vazgeçilmez dinlenme ve eğlenme noktası.
“Hatay’a gelen turistlerin, eğer tur programları izin veriyorsa, illa ki geldikleri bir yer burası ama… Şelalelere inen yol oldukça kötü. Tamam, doğal halini bozmayalım, ama bu şekilde de bırakmayalım! İnmesi sıkıntılı, çıkması sıkıntılı, yollar hep kötü! Yapması, düzenlemesi bu kadar zor olmamalı. Mesela şelalelere inen yolda onca el sanatları atölyeleri var, hediyelik eşya dükkânları, ama çoğu derme çatma baraka halinde. Görüntü kötü, şartları kötü. Bu yol, daha cazibeli hale getirilse keşke…”
-ÇEŞİT ÇOK DA!-
Antakya Gazetesi’ne konuşan bazı işletme sahipleri ve esnaflar yanı sıra vatandaşlar da Hatay’ın gözdesi bu bölge için beklentilerini paylaşırken, kentte ilk kez geldiğini söyleyen bir yerli turistin söylediği ise dikkat çekti.
“Hatay mutfağında yaklaşık 600’e yakın yemek çeşidi bulunduğunu okuduk, buraya gelmeden. Hem o hem mezeleri, bir de tatlıları tabi ama… Burada bir iki yerde oturduk, bir şeyler yemek için! Baktığımız menülerde, bırakın 600 çeşit yemek, 50 çeşidi bile bulamadık. Kebaplar hep ağırlıkta burada da. Mezeler konusunda ise beklediğimizi bulamadık. Menülerde hep birkaç çeşit vardı hep! Yine de her şeye rağmen, akan sular içindeki masalarda oturduk, bize anlatılan eski hikayeleri okuduk, hatta müzede gördüğümüz birçok mozaiğin bu bölgeden çıkarıldığını dinledik. Sadece, Antakya’da gördüğümüz sıkıntı burada da var! Her yerde çok çöp var!”
Tamer Yazar