Hatay Sanayici ve İş İnsanları Derneği, narenciye deposu ilimizde “meyve suyu, marmelat, reçel ve konserve” yanı sıra İtalya ve İspanya’daki gibi narenciye kabuğundan CITRUS OIL, yani limonun portakalından alınacak yağ ile KOZMETİK ve İLAÇ ENDÜSTRİSİ için katma değer yaratma projeleri içeren yeni tarımsal politikalara ihtiyaç olduğunu savundu.
Hatay Sanayici ve İşadamları Derneği (HASİAD), tarımsal sanayi alanında yeni projelere ihtiyaç olduğunu, yeni tarımsal politikaların ise bu anlamda bir çıkış noktası olacağını savundu.
HASİAD açıklamasında, narenciyede katma değer yaratılması gerekliliğine parmak basılarak şöyle denildi:
“Narenciye üretiminde dünya 7.si, ihracatında ise miktar bazında dünya 3.sü olan ülkemiz, endüstriyel narenciye ürünleri pazarından maalesef hak ettiği kazancı elde edememektedir. Narenciye cenneti ülkemiz Türkiye, narenciye ihracatında miktar bazında 3.cü sırada bulunmasına rağmen, değer bakımından elde ettiği gelirle listenin 5. sırasında bulunan ve kendi toprakları narenciye yetiştirmeye uygun olmadığından, aralarında ülkemizin de bulunduğu farklı ülkelerden narenciye ithal eden Hollanda’dan sonra maalesef 6. sırada yer almaktadır.
Narenciye üretimi kadar üretilen ürünleri katma değerli hale getirip pazarlayabilmek, markalaştırmak ve ihraç etmek, kritik öneme sahiptir. Bu üretimin daha fazla katma değer yaratması için üreticimizin örgütlenmesi ve işlenmiş ürüne yönelik yatırımların yapılması ve desteklenmesi şarttır.
Zeytin, narenciye, domates ve buna benzer üretimini yaptığımız ürünler, katma değer yaratılmadan, daha çok dökme olarak ihraç edildiğinden ve özellikle de bu konjonktürde maliyetler de çok yüksek olduğundan, üretici maalesef bir şey kazanamamakta ve üretime küsmektedir.”
-NARENCİYEDE PORTAKAL SUYU İÇMENİN ÖTESİ OLMALI-
Murat Hayzaran’ın başkanı olduğu Hatay Sanayici ve İş İnsanları Derneği açıklamasında, ilimizde ve ülkemizde artık narenciyeden meyve suyu imal etmenin ötesine geçilmesi gerekliliğine vurgu yapıldı ve şöyle denildi:
“Akdeniz’in ve Akdeniz’in incisi Hatay’ımızın güzel ikliminde yetişen narenciye bakımından zengin ülkemizde, narenciye ile ilişkimiz, artık sıkma portakal suyu içmenin ötesine geçmelidir. Meyve suyu yanı sıra marmelat, reçel, konserve, jöle, kurutulmuş meyve gibi işlenmiş ürünlerin, özellikle de İtalya ve İspanya örneğinde olduğu gibi, narenciye ürünlerinin kabuklarından standart işlemler sırasında da elde edilecek ‘citrus oil’ ile narenciyeye katma değer katılarak, üreticimizin geliri de artacaktır. Böylece standart limon ve portakallar-dan da yağ alınarak, kozmetik ve ilaç endüstrisinde katma değer yaratılmış olacak, sonuç olarak hem işsizliğe hem ihracata katkı sağlanabilecektir.
Narenciye üretiminin, üreticilerimize daha fazla katma değer sağlaması için Narenciye İşleme ve Paketleme ve Kurutma Tesislerinin, Soğuk Hava Depolarının açılması, desteklenmesi, üreticimizin örgütlenerek, kaybettiğimiz geleneklerimizin yeniden keşfedilmesi, yeniliklere açık olunması ve kendimize özgü bir model oluşturulması gerekmektedir.
Narenciye, Türkiye’nin tarımda katma değer ve marka yaratabileceği önemli bir alan olup, bu fırsat ve potansiyeli elde edebilmenin yolu, tıpkı diğer ürünlerde de olduğu gibi doğru planlama ve stratejiden geçecektir. Bu konuda, yeni tarım politikalarına ihtiyacımız vardır.” -Cemil Yıldız-