Rusya-Ukrayna savaşı en çok Türkiye’yi etkileyecek, yapılması gerekenler ise…
Hububatta Destek, Turizmde Yeni Pazar, Enerjide Bağımsızlık!
Hatay Sanayici ve İş İnsanları Derneği (HASİAD), devam eden Rusya-Ukrayna savaşının en çok ülkemizi etkileyeceği görüşünde.
HASİAD Başkanı Murat Hayzaran, tüm ekonomik olumsuzluklar yanı sıra Rusya’dan ve Ukrayna’dan hammadde temini, ithalat ve ihracatın savaştan etkilenmesi sonucu, pahalılıkla karşı karşıya kalınmasının önümüzdeki günlerde kaçınılmaz olacağına dikkat çekti.
HASİAD Başkanı Murat Hayzaran, Türkiye’nin, 2021 yılında 8,1 milyon ton buğday ithalatı yaptığını, bunun yüzde 78’inin Rusya’dan, yüzde 12’sinin ise Ukrayna’dan gerçekleştirildiğini hatırlatarak, ithalatın toplamda yüzde 90’ının da bu iki ülkeden yapıldığını dile getirdi. Hayzaran, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın, Türkiye’nin ithal ettiği buğdayın maliyetini de artırdığının altını çizerek, bunun da önümüzdeki günlerde soframıza olumsuz şekilde yansıyacağını aktardı.
Türkiye’de tarımın geliştirilmesi, hububat üreticisinin desteklenmesi, aynı şekilde yem için besicilerin desteklenmesi, enerjide Rusya ve diğer ülkelere bağımlılığın bağımsızlığa dönüştürülmesi istenen, Başkan Murat Hayzaran imzalı, HASİAD Yönetim Kurulu açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşının yol açacağı sonuçlar ile Türkiye’nin yapması gerekenlerle ilgili şöyle denildi:
“Her yıl milyonlarca turistin geldiği Rusya ve Ukrayna pazarı, savaş nedeniyle kapanmıştır. Bu durum, sektör ve ülke ekonomisi için büyük bir kayıp oluşturacaktır. Turizm sektörü bakımından, krizi erken görüp, yeni pazarlar için acil tanıtım atağı yapılarak, sektörü desteklemek gerekmektedir.
Savaş, Türkiye’deki besicileri de vurmuştur. Yemin ham maddesini Rusya ve Ukrayna’dan tedarik eden besiciler, yeni bir krizle karşı karşıya kalmışlardır. Yem başta olmak üzere, temel üretim girdilerindeki yüksek oranlı maliyet artışları, besi çiftliklerinde kapasitelerin düşmesine neden olmuştur.
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın, Türk şirketlerinde yarattığı iş kaybının yüzde 50 olduğu belirtilmektedir.
Türkiye’nin enerji ürünlerinde Rusya’ya bağımlı olması da sıkıntı yaratacak başka bir konudur. Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelini ve bereketli topraklarını değerlendirmesi durumunda, ithalata yönelmesine gerek kalmayacaktır.
Türkiye’de, tarımda girdi maliyetleri çok arttığı için, çiftçiler üretmeyi bırakmış ve üretime küsmüşlerdir. Çiftçiyi üretimle barıştırmak için tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi, sektörel teşvik ve muafiyetler sağlanması, tarımsal planlama yapılması, arz güvenliği ve TMO’nun maliyetlere göre alım fiyatı açıklaması ve o fiyat üzerinden alım garantisi vermesi gerekmektedir.
Rusya’ya enerji bağımlılığına karşı enerji bağımsızlığımızın sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin sistemlerin teşvik edilmesi gerekmektedir.”
-Cemil Yıldız-