Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay Adliyesi önünde tepki: “Bu yasa geçerse adalet enkaz altında kalır”

  6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, Adalet Peşinde Aileleri

 

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, Adalet Peşinde Aileleri Platformu çatısı altında Hatay Adliyesi önünde bir araya gelerek, 11. Yargı Paketi’nde yer alan ve infaz düzenlemesi getiren 27. maddeye sert tepki gösterdi. Depremzedeler, söz konusu düzenlemenin deprem suçları açısından bir “af” anlamına geldiğini belirterek, maddenin tekliften çıkarılmasını talep etti.

Basın açıklamasında konuşan Zübeyde Kahraman Kırıkan Yağmur Apartmanı’nda ailesinden 13 kişiyi kaybettiğini belirterek, toplamda 26 canın yaşamını yitirdiğini söyledi. Yaşananların bir “yanlışlık” ya da “kader” olmadığını vurgulayan Kırıkan, üç yıldır adalet mücadelesi verdiklerini ifade etti. Kardeşinin enkaz altındaki sesinin hâlâ kulaklarında olduğunu dile getiren Kırıkan, “Bu ses sadece benim kardeşimin değil, 53 bin insanın sesidir. Bu kadar acının üzeri ‘olur böyle şeyler’ denilerek kapatılamaz” dedi.

Kırıkan, Meclis’e seslenerek milletvekillerinin oylamaya geçmeden önce enkaz altındaki yardım çağrılarını dev ekranda dinlemesini istedi. “O evlatlar sizin evladınız olsaydı bu yasaya ‘evet’ der miydiniz?” diye soran Kırıkan, insan canına kasteden herkesin – ister müteahhit, ister belediye görevlisi, ister denetçi olsun – affedilmesine karşı olduklarını söyledi.

 

“Bu yasa kabul edilemez”

 

Basın açıklamasında, 11. Yargı Paketi’nin 27. maddesinin suçun türüne bakılmaksızın erken salıverme imkânı getirdiğine dikkat çekildi. Açıklamada, bu düzenlemenin taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan yargılanan tüm deprem sorumlularını kapsayacağı, bunun da deprem davalarına son derece ağır etkiler doğuracağı vurgulandı.

Platform adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Erken tahliye ve denetimli serbestlik hükümleri yürürlüğe girerse; müteahhitler, fenni mesuller, proje sorumluları, belediyelerde imza atan teknik personeller ve yapı denetim şirketlerinin yöneticileri ceza almadan ya da ceza alsalar dahi cezaevine girmeden süreci tamamlayabilecektir.”

6 Şubat depremlerinin ardından açılan yüzlerce davanın henüz sonuçlanmadığı hatırlatılarak, böyle bir düzenlemenin devam eden yargılamaları anlamsızlaştıracağı, cezaların infazını fiilen imkânsız hâle getireceği belirtildi.

 

“Cezasızlık yeni felaketlerin önünü açar”

 

Deprem suçlarında cezalandırmanın yalnızca geçmişi telafi etmek değil, geleceği korumak için de gerekli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, cezasızlık kültürünün müteahhitleri maliyeti düşürmek adına risk almaya, belediyeleri denetimsizliğe, yapı denetim şirketlerini ise sorumluluktan kaçmaya teşvik edeceği ifade edildi.

“Bu teklif vatandaşın yaşam hakkını pazarlık konusu yapmak demektir. Deprem suçluları affedilemez. Türkiye deprem suçlarında bir af ile yüzleşmeyi kaldıramaz” denilen açıklamada, maddenin açıkça topluma karşı işlenen bir adaletsizlik olduğu vurgulandı.

“Olası kast uygulanmalı”

Aileler, deprem davalarında sanıkların olası kastla yargılanması gerektiğini yineledi. Mühendislerin ve sorumluların binaların yıkılabileceğini bildiklerini ancak bunu görmezden geldiklerini savunan aileler, “Bu bir ihmal değil, bilerek yapılan bir eylemdir. Sadece ölecek kişilerin isimlerini bilmiyorlardı” dedi.

Devlete karşı işlenen suçlar, terör suçları ve kadına yönelik suçların infaz düzenlemelerinden muaf tutulduğunu hatırlatan aileler, deprem suçlarının da aynı şekilde muaf tutulması gerektiğini dile getirdi.

 

“Üç yıldır adalet bekliyoruz”

 

Basın açıklamasında, bazı dosyalarda hâlâ iddianame düzenlenmediği, birçok davada karar çıkmadığı ve bilirkişi raporlarının geciktiği ifade edildi. Rana Apartmanı başta olmak üzere onlarca dosyada yargı süreçlerinin üç yıldır sürüncemede olduğu belirtildi.

Antakya’nın ve deprem bölgesinin hâlâ insani yaşam koşullarından uzak olduğunu söyleyen aileler, “Bizler için hayat devam etmiyor. Hiçbir ceza kaybettiklerimizi geri getirmeyecek ama bu mücadeleyi bir daha kimse aynı acıyı yaşamasın diye veriyoruz” dedi.

 

Milletvekillerine çağrı

 

Açıklamanın sonunda Meclis’teki tüm milletvekillerine seslenilerek, 11. Yargı Paketi’ndeki 27. maddeden deprem suçlarının muaf tutulması istendi. Aileler, sesleri kısılsa da adalet taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Yakınlarımıza bir söz verdik. Onların anısı için bu mücadeleyi sürdüreceğiz” mesajını verdi.

Hatay Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda depremzede aile, avukatlar ve sivil toplum temsilcileri katıldı. Aynı saatlerde Cemil Çapar Apartmanı davasının duruşmasının görüldüğü ve karar beklendiği de belirtildi.