Sorumlular açığa alınmalı, sonra tutuklanmalı…
Polislerle yaşadığı kimlik gösterme polemiği ardından gözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, serbest bırakılmasının ardından açıklama yaptı. Av. Dönmez, “Polis kıyafetiyle mekân basıp, insan kaçırıldığı olaylar yaşadık. Polisin, polis olduğunu vatandaşa nazik bir dille beyan etmesi gerekiyor. Kapalı mekânlarda yazılı emrin vatandaşa bildirilmesi gerekiyor. Bu bir zorunluluktur” dedi.
Polisin, bir vatandaşı aramadan ya da kimlik sorgusunu yapmadan önce, istendiği takdirde karar ve yasal dayanağını vatandaşa beyan etme hükümlüğünün olduğunu ifade eden Dönmez, polis memurlarının açığa alınması, daha sonra da tutuklanması gerektiğini söyledi ve “Hakkını vatandaşa doğru olarak ifade edemeyen polis, vatandaşın canını ve malını koruyamaz” dedi, bir süre önce Meclis’ten geçen bekçi, sosyal medya, çoklu baroyu düzenlemelerini işaret etti.
Başta Baro Başkanları ve hukukçularının destek olduğu Av. Ekrem Dönmez’in açıklamasından satır başları şöyle:
“Bizim, ‘polis’ mi, yoksa ‘hukuk devleti’ mi olduğumuza karar vermemiz gerekiyor. Her istenmeyenin bastırıldığı, baskılandığı bir süreçten geçiyoruz. Olay da bununla bağlantılı. Çünkü polis ve bekçi yasasında, vatandaşların hakları muğlaklaştırılarak polisin yetkisi arttırılıyor. Bununla birlikte, kişisel hak ve özgürlükler kanun ve yönetmelikle uygulamaya dönüştürülüyor.
Emniyet Müdürü, suç işleyen kamu görevlilerini korudu…
Bazen fiili uygulamayla gri bir alan oluşturuluyor. Yaşanan olay, her an herkesin başına gelebilir. Ben, polise, Avukat ve Baro Başkanı olduğumu söyleseydim, bu sorun yaşanmayacaktı. Fakat o baskıcı hale getirilip keyfi şekilde arttırılan polis yetkisinin, bir vatandaşın özgürlüğünü gölgelediği yerde hak aramaya kalktığınızda, şiddetle karşılaşırsınız. Olay, buna bir örnekti. Kamuoyuna yansıyan görüntüleri Hatay İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz’la paylaştım. ‘Ne gerek vardı, neden Baro Başkanı olduğunuzu söylemediniz? Siz Baro Başkanısınız, ayıp değil mi?’ dedi. Ben de bu ifadeler karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Ona, ‘Had bildirmek için aradıysanız, görüşmeyi bitirelim’ dedim.
Bana görüntüleri neden ona gönderdiğimi sordu. Ben de ona, ‘Size, Emniyet Müdürü olarak bir suç ihbar etmek istedim. Siz olmayacaksanız da, bu kişi kim olacak? Siz, bunu soruşturmakla yükümlüsünüz. Eğer bunu istemekle hata ettiysem, özür dilerim. Dilerseniz işlem yapmayın’ dedim. Bunun üzerine bana, ‘Bu şekildeki davranışınız ve bu sözlerinizden dolayı utanç duyuyorum’ yanıtını verdi.
İl Emniyet Müdürü, suç işleyen kamu görevlilerini korudu. Onların suç işleyen tavrına sahip çıktı. Bu yüzden, İl Emniyet Müdürü’nün görevden alınması gerekiyor. O polisler hakkında, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan soruşturma başlatılması, açığa alındıktan sonra tutuklanmaları gerekiyor.”
-Mehmet ÖZGÜN-