Hatay Barosu, “Özgecan” olayını anımsattı:

10 yılda kadına şiddet-tecavüzde 14 kat artış oldu! Hatay Barosu, Tarsus’lu kız öğrencinin minibüsten indirilerek vahşice öldürülmesi olayının 4.yıldönümünde, ülkemizde son 10 yılda kadınlara yönelik şiddet ve tecavüzün 14 kat arttığına vurgu yaptı. Hatay Barosu yönetimi adına Başkan Av. Ekrem Dönmez imzalı açıklamada, Özgecan Aslan’ın katledilmesinin 4.yıl mesajında, “4 yıl önce Özgecan vahşice öldürülmüştü” denildi […]

10 yılda kadına şiddet-tecavüzde 14 kat artış oldu!

Hatay Barosu, Tarsus’lu kız öğrencinin minibüsten indirilerek vahşice öldürülmesi olayının 4.yıldönümünde, ülkemizde son 10 yılda kadınlara yönelik şiddet ve tecavüzün 14 kat arttığına vurgu yaptı. Hatay Barosu yönetimi adına Başkan Av. Ekrem Dönmez imzalı açıklamada, Özgecan Aslan’ın katledilmesinin 4.yıl mesajında, “4 yıl önce Özgecan vahşice öldürülmüştü” denildi ve şu görüşlere yer verildi:
“Geleceği için hayaller kuran genç bir kadın, 4 yıl önce bugün, vahşice katledildi. Özgecan Aslan’ın katledilmesinden beri, ne yazık ki güzel ülkemizde kadın cinayetlerinin önü arkası kesilmedi. Özgecan cinayetinden bu yana tam 1411 kadın katledildi. Son 10 yılda şiddet, taciz ve tecavüz suçlarında 14 kat artış oldu.
Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin sebep ve sonuçlarını yıllardır konuşuyoruz. Kadınlarla erkekler arası fiili eşitsizliğin ve her türlü ayrımcılığın bir sonucu olan erkek şiddetine karşı acil olarak önlem alınması gerektiği gün gibi ortada. Ancak ne yazık ki, sorunun çözümünde öncelikli olan ‘toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı bakış açısının değiştirilmesi’ noktasında bir arpa boyu yol alamamış durumdayız. Son yıllarda artan şekilde, kadına yönelik saldırı ve kadını ikincileştirme siyaseti sistemli olarak uygulanıyor. Yaşanan tüm vahim vakalar, bu bakış açısının sonuçlarıdır. Gerisi hep timsah gözyaşlarıdır. Bunun için devletimiz, çağdaş bir sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmeli, bu konuda gerekli olan hassasiyeti göstererek, eğitim çalışmaları ve yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
Kadın cinayetlerini işleyenler, hak ettikleri cezalarla cezalandırılmamakta, çoğunlukla de haksız tahrik hükümlerinden faydalanarak az cezalarla kurtulmaktadır. Kadın ve çocukların yaşam hakkına yönelen suçlarda ceza indirimi uygulanmamasını istiyoruz.
Kadın, önce insandır. Kadınların; dolmuşa bindiğinde şoförün kapıyı kapatıp, gaza basarak ıssız bir yere götüreceği korkusuna kapılmadan; bu korku yüzünden tek kalmamak için son inenle birlikte inmek zorunda kalmadan; ıssız bir sokakta iki adımda bir arkasına tedirginlikle bakmadan; arkasından gelen kişinin adımlarının temposuna kulak kesilmeden; yanından geçen birinin kendisine taciz edebileceği endişesi taşımadan evde, sokakta, işyerinde güvenle yaşayabilmesini istiyoruz. Şiddetsiz bir dünya, şiddetsiz bir Türkiye diliyoruz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version