Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay, sınırı izliyor!

Kalabalıklar, Hatay’ı! Rusya’nın desteğiyle

Kalabalıklar, Hatay’ı!

Rusya’nın desteğiyle İdlib’in güneyinde ilerleyen Suriye Ordusu ve bölgede artan çatışmalar nedeniyle, Hatay’ın Suriye-Türkiye sınır hattına doğru ilerleyen göç, beraberinde on binleri taşıyor.

İdlib’in içinde olduğu bölgede yaşanan çatışmaların artan şiddeti ile beraber göçe eklenenlerin kalabalığına her gün binler, on binler ekleniyor. Bu isimlerden biri, Türkiye sınır hattındaki Kefer Lusin köyüne göç eden sivillerden Ebu İmran. “Komşularımızın ve amcamın evinin vurulması üzerine eşyalarımız toparladık ve yola çıktık. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz” diyen Ebu İmran, tüm yolların göç eden sivillerin araçlarıyla dolduğuna işaret etti. Ebu İmran, “Kimi çadırlarda kimi tarım arazilerinde kimi zeytin ağaçlarının altında. Kimden ne isteyeceğimizi bilmiyoruz. Kim bize barınak, yemek, su temin edecek?” ifadelerini kullanırken, İdlib’in Hiş köyünden Nizar Ali ise, “Yollar kaçmaya çalışan sivillerin araçlarıyla dolu. Her çadırda 5-6 aile kalıyor. Her şeye ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Şam’ı Halep’e bağlayan güzergahın üzerinde bulunan ve çatışmaların merkezine yerleşen Han Şeyhun ilçesi tamamen boşalırken, saldırıların Eriha, Serakib ve Maaretinuman ilçelerine genişlemesi durumunda, göç edenlerin sayısının 1,5 milyona ulaşmasından endişe ediliyor. Bu ise Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden Suriye tarafına bakanların gördüğü kampların sayısına yeni eklemeler anlamına geliyor. Han Şeyhun, bölgenin dördüncü en büyük kenti olup, yaklaşık beş yıldır muhaliflerin elinde bulunuyordu.
-BEKLENTİ-
Yaşanabilecekleri değerlendiren isimlerden biri, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı ve emekli Albay Erol Bural…
“Rusya, bölgedeki terör örgütlerinin kendi üslerine tehdit oluşturmaması için onların ortadan kaldırılmasını istiyor. Suriye rejimi ise, Fırat’ın doğusu haricinde kalan bölgede sadece İdlib bölgesini ele geçiremediğinden buraya daha fazla odaklanıyor. Zira Suriye rejimi bu bölgeyi ele geçirdiğinde Şam-Halep ve Şam-Lazkiye yolunun kontrolünü sağlayacak, son çatışmayı kazanan olacak ve gelecekte başlatılması planlanan anayasa görüşmelerinde masaya eli daha da güçlenmiş bir şekilde oturmuş olacak.”
Peki, Han Şeyhun ile hareketlenen bölgenin göç hikâyesinde, beklenen ne? İşte bu noktaya da kısa bir değerlendirme ekliyor, Bural…
“Rejim güçleri Han Şeyhun’u aldıktan sonra, Maaret El Numan-Serakip hattı üzerinden İdlib merkeze yönelmeden önce Cisr El Şuğur bölgesini temizlemeye çalışacaktır. Burada terör unsuru olarak görülen Türkistan İslam Partisi, Özbekler’den kurulu İmam Buhari birlikleri ve Çeçenler’den kurulu Ecnad el Kafkas birlikleri mevcut. Rusya destekli Rejim güçleri buraya hamle yaparsa, Lazkiye’nin emniyetini pekiştirmiş, Himemymim ve Tarsus’taki Rus askeri üslerinin güvenliği tamamen sağlanmış ve M5 karayolu gibi önemli olan ve Lazkiye-Halep arasındaki M4 karayolunu kontrol etmiş olacak. Bu nedenle, Cirs El Şuğur’u almak Ruslar için önemli, çünkü Çeçenlerin ve Özbeklerin geri dönüp Rusya’ya tehdit olmasını istemeyecektir.”
-SINIRDAN!-
Hatay’a yakın Suriye’de yaşanan insani dram, sınır hattını, insan kaçakçıları için cazip bir bölge haline getirdi. Buna dair trafiğin rakamsal bilançosu ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan gelsin…
“450 bin kişi, 2017 yılında geldi. 285 bin kişi, 2018 yılında geldi. Şu ana kadar 70 bin kişi geldi. Bunların bir kısmı kaçak olarak geliyor. Biz, bunların tamamını kayıt altına almak için kayıt altına almıyoruz. Kayıt altına alınmayan Suriyelilerin oranı, var olanın içerisinde olsa olsa 50-60 bin civarındadır.” -Tamer Yazar-