İHH İnsani Yardım Vakfı’nın, Suriye’nin İdlib ili kırsalındaki çadır kamplarında yaşayan sivillere yönelik kış yardım malzemesi dağıtımları devam ediyor. Son olarak, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan 2 binden fazla aileye gıda kolisi, kömür ve battaniye ulaştırıldı.
“Gecenin soğuğu üzerimize çöktüğünde, 3 kat battaniyeyle ısınabildik…” Bu sözler, Hatay’a komşu Suriye kenti İdlib ve kırsalında yaşam mücadelesi veren on binlerin, ağır kış şartlarında çadırlarda yaşadıklarına dair.
Bölgede yardım çalışmalarına katılan bir Suriyelinin Antakya Gazetesi’ne söyledikleri ise, hayatın diğer yüzünde duranların beklentilerini resimliyor…
“Kiminin evinde doğalgazı var, kiminin evinde odun sobası, elektrikli bir soba… En azından, üzerine kat kat giyebileceği kışlıkları var. Ama sınırın ötesinde olanlar öylesine bir soğukta bekliyor ki, sabah, zor oluyor! Tek bir battaniye asla yetmiyor. Bazen iki, bazen üç, hatta fazlası. Yine de titreyerek uyumaya çalışıyorsunuz. Şanslıysanız, çalı çırpı buluyorsunuz. Kimi, bulabildiği ağaçları kesiyor. İşte o zaman, o gecenin sıcağı ayrı bir keyif oluyor. Odun bulan çadıra ısınmak için gelenler bile oluyor. Ardından kendi çadırlarına dönüyor, gelenler. Ve her gün, bir diğer gün, sonraki gün, değişmiyor yaşananlar. Çalı çırpı bitiyor, odun da! Ve yeniden soğuk, iliklerinize kadar işliyor.
Bir dönem o kadar çok haber oldu ki, bölge. Şimdilerde kanıksandı her şey. Çaresizlik de sıradanlaştı. Buradaki herkesin tek bir dileği var… ‘Savaş da bitsin, çatışmalar da, politik kavgalar da! Artık evlerimize dönmek istiyoruz.’ Buna, tüm kalbimle ‘amin’ diyorum. Çünkü ben de dönecekler arasındayım. Ama bunun için de hala ‘bir gün…’ diyorum! O ‘bir gün’ denenin ne zaman geleceğini ise hala bilmiyorum.”
-2 YIL OLDU!-
Suriye’nin İdlib kenti kırsalında ve çadır kentlerde yaklaşık 2 yıldır zor şartlarda yaşam mücadelesi veren sivillerin hayatı, son günlerde artan soğuk hava ve kar yağışıyla birlikte daha da zorlaştı. Kışla birlikte bölgede insani dramın had safhaya ulaştığı İdlib’de, insanlar, çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Yaklaşık 4 milyon insanın yaşadığı bölgede, siviller, sınır hattında kurulan çadır kamplarda yağmur suları ve çamur içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılay, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Deniz Feneri Derneği ve Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu’nun da aralarında bulunduğu birçok kuruluş, bölgede insani yardım faaliyeti yürütüyor.
Sınırdan gelen bilgi ise mevcut tabloyu netleştiriyor…
“Bu insanlar, bir umutla Türkiye’nin sınır hattına doğru geldiler. Göç eden insanlar, sınıra yakın bölgedeki Sarmada, Killi, Kefer Lusin ve Batebu gibi kamplara sığındı. Bu kamplarda, insanlar, çadırlarda yaşamaya başladı. Geçen yıl verilen çadırların çoğu güneşten çürüdü. Yağmur yağdığı zaman, adeta çamur deryasına dönüyor. Geçen hafta yağış nedeniyle, bölgedeki kamplar çamur içinde kaldı. İnsanlar, suyun içinde yaşamaya çalışıyor. İnsanlar, açlık ve sefaletin yanında, çamur ve yağışla uğraşıyor.
Bizler, Türkiye’de, bu kış ‘yağmur yağsın’ diye dualara çıktık. Orada yaşayan insanlar ise yağmur veya karın yağmaması için dua ediyor. Yağmur, oradaki insanların felaketi oluyor.”
-DONARAK!-
Bölgede, yaşanan soğuklar nedeniyle yaşanan ölümler de olduğuna işaret edilen bilgi, herkese bir de çağrı içeriyor…
“Bölgede yaklaşık 4 milyon insan yaşıyor. Kitle, gerçekten çok büyük. Devletimiz ve bütün sivil toplum kuruluşlarımız çalışma yürütüyor. Geçen yıl, kış çok çetin geçmişti. Bu kış da çok çetin geçiyor. Geçen yıl, 7 yaşında Eva adında bir çocuğumuz, zeytin ağaçlarının dibinde ölmüştü. Geçen yıl, yaklaşık 200 kişi donarak hayatını kaybetmişti. Bu yıl da donarak ölen insanlar var. Geçen gün, 2 bebeğin donarak öldüğünü bilgisini aldık.
Ölümlerin artmasından korkuyoruz. Çünkü insanların ölmemesi mümkün değil. İnsanlar, suyun ve çamurun içinde yaşamak zorunda. Oradaki insanların başka yere gitme şansı yok, orada yaşamak zorunda. İnsanların ölmemesi için, insanların donmaması için, bizlerin daha da gayret göstermemiz gerekiyor.
Buradan bir daha çağrıda bulunuyoruz. İnsanlık ve kardeşlik hukuku için, bu kış bir kez daha yardım seferberliği başlatmamız gerekiyor.”
Tamer Yazar / AA