Hatay’a özgü yeni bir vizyon kapıda:

“Hatay Cille Geceleri”

İlimizin Renkli, Çok Kimlikli, Barışık, Eğlenceli, Sevecen Yüzünü, Künefeyi De Baş Tacı Ederek Yansıtan, Büyük Ve Önemli Çabalar Sonuç Verdi.

Hatay, artık adının güzelliklerle anılmasını istiyor. Son yıllarda ve özellikle de son birkaç aydır üzücü gelişmelerin, moral bozucu süreçlerin yaşanmasının ardından, Hatay insanı; umudu her daim yeşertmiş, medeniyetler şehri olarak yepyeni bir eğlence anlayışı ile Türkiye’ye sesleniyor.
İşte şimdi, yepyeni bir sürecin başındayız. Hatay’ın girişken, yaratıcı ve çalışkan insanı, her türlü olumsuzluğa rağmen, Hatay’dan, ülke genelinde herkesin moralini düzeltecek harika bir haber veriyor.
Kaybolmaya yüz tutmuş, özgün eğlence biçimimiz olan “CİLLE GECELERİ” yeniden canlandırılıyor. Canlandırma yetmiyor, bu kez Şanlıurfa’nın Sıra Geceleri’ne alternatif teşkil edecek bu eğlence kültürünün PATENT’ini de alıyor.
Evet, yanlış okumadınız. Hatay, özellikle pandemi sonrası süreçte, ilin turizm ve tanıtımına büyük katkı verecek olan “CİLLE GECELERİ” ile Türkiye gündemine girmeye hazırlanıyor.
Antakya Musiki Derneği ile Antakya Gastronomi Derneği işbirliğinde, özellikle yaşamakta olan yaşlı hemşerilerimiz ve yazılı kaynaklardan derlenen bilgilere göre, Hatay’ın aslında çok duyulmayan, son derece özgün bir eğlence gecesi var. “Hicivli Mani” anlamına gelen “Cille” kelimesinden hareketle: Cille Geceleri…
Bu eğlence anlayışı, günümüzde her ne kadar revize edilip yorumlansa da, eskiden sadece erkeklerin bir araya gelerek, sazlı sözlü bir cümbüş gecesinde hicivli maniler söylemesi, manilerle atışması, bu manilerin melodik ve nağmeler eşliğinde söylendiği, bir yandan da yine erkeklerin künefe pişirdiği ve ikram ettiği eğlence geceleri olarak kayıtlara girdi. Bu yepyeni eğlence anlayışının Hatay turizmine ve tanıtımı yanı sıra künefe kültürünün gelişimine de büyük katkı vereceği aşikar.
Bu konudaki en sevindirici gelişme ise Antakya Musiki Derneği ile Antakya Gastronomi Derneği adına “CİLLE GECELERİ” patentinin; girişimci, turizmci ve sanatçı Metin Budak tarafından alınmış olması. Yani Cille Geceleri, öz be öz Hatay’ın malı, Hatay’ın markası haline geldi.
Bu özel gelişme, yakın zaman içinde, Antakya Musiki Derneği Başkanı Orhan Günal ile Metin Budak’ı harekete geçirdi ve sazlı sözlü künefeli bir sembolik “Cille Gecesi” canlandırıldı. Bu canlandırma gecesinde bir konuşma yapan Metin Budak, Cille Gecesi eğlence kültürüyle, Hatay’a yepyeni bir vizyon kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.
Antakya Musiki Derneği Başkanı Orhan Günal da Gazetemize özel olarak, siz değerli okurlarımız için süreci ve bu sürecin önemini şöyle özetledi:
“Antakya Musiki Derneği ve Antakya Gastronomi Derneği, kültürel değerlerin yaşatılması ve turizme kazandırılması için ortak projede beraber çalışıyor. Antakya’da geçmiş yıllarda yapılan, ancak unutulmaya yüz tutmuş, günümüzde yapılmayan eğlence gecelerini canlandırmak, gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarmak amacıyla yola çıktık. Bunları yaşamış kişilerden elde ettiğimiz bilgiler ışığında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu çerçevede, ‘CİLLE’ adı verilen ve içerisinde yörenin yemek ve tatlılarının yendiği, esprili oyunların oynandığı ve hicivli manilerin nağmelerle söylendiği, bu arada ağırlıkta Antakya şarkı ve türkülerinin okunduğu, yemekli-müzikli eğlenceleri araştırıp kayıt altına alma girişimlerimizi tamamladık.
Bu gecelerin adı, gecede okunan hicivli manilerden gelmektedir. Bu manilere Cille denmektedir. Bu eğlencelerin vazgeçilmezi de künefe yapım ve ikramıdır. Diğer yörelerden farkı manilerin belirli bir melodiyle ve beraberce okunmasıdır.
Bu kayıtlar toplandı ve arşiv oluşturuldu. Bu çalışmalarımızın sonucunda, ‘Antakya Cille Gecesi’ adı altında, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Dernek üyemiz sevgili Metin Budak adına tescillenmiştir.
Antakya kültür ve sanat hayatına ve turizme önemli katkı sunacağına inandığımız bu çalışma ve belgenin Antakya’mıza hayırlı olmasını diliyorum. Pandemi döneminin geçmesi ve normalleşmenin başlamasıyla birlikte, Cille Gecesi’nin sunumunu, öncelikle Antakya’da ve daha sonra tüm Türkiye’de sahneleyeceğiz.”
-Sinan Seyfittinoğlu-