6 Şubat depremlerinde Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası’nın yıkılması sonucu 68 kişinin hayatını kaybettiği davanın ilk duruşması, felaketin üzerinden tam 1006 gün sonra görüldü. Dönemin İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat, suçlamaları reddetti. Hayatını kaybedenlerin yakınları ise “O bina elimizde kalacaktı” diyerek tepki gösterdi.
Depremin Ardından İlk Duruşma: 1006 Gün Sonra
6 Şubat 2023 depremleri sırasında yıkılan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası davasının ilk duruşması, felaketin üzerinden 1006 gün geçtikten sonra Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 68 kişinin yaşamını yitirdiği, 3 kişinin yaralandığı ve 2 kişinin hâlâ kayıp olduğu olayda, dönemin Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
“Görevimi Yetkim Dahilinde Yaptım” Savunması
Sanık Mustafa Hambolat, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Hambolat, görevini yasal çerçevede yerine getirdiğini savundu. “Hizmet ve planlama başhekimliğin sorumluluğundadır. Ben yalnızca görevimi yaptım. 6 Şubat depreminde biz de kayıplar verdik” ifadelerini kullandı.
Hambolat, hastane binasındaki çatlakların raporlandığını ve teknik birimlerin cevabına göre hareket ettiklerini belirterek, “Yer değişikliği benim değil, başhekimin sorumluluğundadır” dedi.
Müştekilerden Tepki: “O Bina Elimizde Kalacaktı”
Duruşmada söz alan müşteki Abdullah Gül, depremde eşini kaybettiğini belirterek sanığın savunmasına sert tepki gösterdi. “Benim sorumluluğum yok diyorlar ama o bina elimizde kalacaktı. Bu adamın sorumluluğunda iki devlet hastanesi yıkıldı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Gül, 1006 gündür adalet aradıklarını hatırlatarak, “İdam edileceğimi bilsem bu davadan vazgeçmem” dedi.
“150 Bin Lirayı Hangi Görev İçin Alıyorsunuz?”
Bir diğer müşteki Sonay Karaman, sanığın sorumluluğu reddetmesine tepki göstererek, “Ayda 150 bin TL maaş alıyorsunuz. Eğer sorumluluğunuz yoksa bu parayı hangi görev için alıyorsunuz?” diye sordu. Ancak mahkeme heyeti, bu sorunun yöneltilmesini uygun bulmadı.
Bir başka müşteki ise, 2016’da binanın otopark kısmında çökme yaşandığını ve bu konuda resmi yazı yazıldığını anlatarak, “2019’da göreve geldiğinde sorun hâlâ devam ediyordu” sözleriyle ihmal iddiasını yineledi.
“Yedinci Gün Geldi, Üzerinde Toz Bile Yoktu”
Depremde eşini kaybeden müşteki Abdullah Gül, duygusal anlar yaşadı. “O gece enkaz başında çaresiz kaldık. Üç gün boyunca kimse gelmedi. Yedinci gün Mustafa Hambolat geldi, üzerinde toz bile yoktu. Eşim hâlâ oradaydı” diyerek gözyaşlarını tutamadı.
“Hastaneler Afette Sığınaktır, Yıkılmamalıydı”
Müşteki avukatları, kamu binalarının özellikle afetlerde “güvenli sığınak” olması gerektiğini vurguladı. “Bu bina sadece 20 yıllıktı. Burada ‘bilinçli taksir’ değil, ‘olası kast’ var. Çünkü risk biliniyordu, önlem alınmadı” sözleriyle daha ağır suçlama talep ettiler.
İl Afet Kurulu Üyesi Olmasına Rağmen Bilgi Vermemiş
Mahkeme heyeti, Hambolat’a İl Afet Kurulu üyesi olduğunu hatırlatarak binanın durumu hakkında kurula bilgi verip vermediğini sordu. Sanık, “Depremle ilgili bir gündem olmadı. Reyhanlı ve Kırıkhan’daki hastanelerle ilgili evrak vardı ama burayla ilgili hiçbir işlem yapılmadı” yanıtını verdi.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın Tanıklığı Reddedildi
Müşteki avukatları, gazeteci İsmail Saymaz’ın yaptığı haberlerin ve ses kayıtlarının dosyaya eklenmesini talep etti. Ancak mahkeme, bu talebi reddederek bir sonraki duruşmayı 24 Şubat’a erteledi.
“Otel Yangını Davası Gibi Kamu Vicdanını Rahatlatacak Karar Bekliyoruz”
Mahkeme çıkışında aileler, adalet çağrısını yineledi. Birlik Sağlık-Sen Hatay İl Başkanı Metin Yılmaz, “1006 gün geçti ama adalet yeni başladı. Anneler evlatsız, çocuklar yetim kaldı. Kamu vicdanını rahatlatacak bir karar istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Müşteki Abdullah Gül ise, “Bizi bizden alanlar hâlâ makamlarında oturuyor. 24 Şubat’taki duruşmada adaletin yerini bulacağına inanıyoruz” dedi.