Hatay’da depremle gün yüzüne çıkan tarih: 5 Metre Derinlikte Şapel bulundu

Hatay’da depremin yıkıcı etkilerinin ardından enkazın kaldırılmasıyla yerin yaklaşık 5 metre altında tarihi bir yapı gün yüzüne çıktı. Yapının Hristiyanlık dönemine ait bir şapel olduğu düşünülürken, bu tarihi eserin koruma altına alınıp turizme kazandırılması planlanıyor.

Antakya ilçesi Ulucami Mahallesi’nde enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ortaya çıkan yapı, sağlamlığıyla dikkat çekti. Tarihi boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Hatay, depremin yarattığı yıkıma rağmen zengin tarihi mirasıyla göz dolduruyor.

İlk Bulgular

Yerin yaklaşık 5 metre altında bulunan, merdivenle inilip çıkılan yapının, eski dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanılan bir ibadethane (şapel) olduğu tahmin ediliyor. Antakya’nın eski yerleşim alanında ortaya çıkan bu yapının, bölgede gerçekleştirilecek çalışmalarla geçmişe ışık tutması ve turizme kazandırılması hedefleniyor.

Vatandaşların Görüşleri

Kemal Korkmaz: “Hatay’ın her yerinde tarihi yapılar ve eserler var. Ben gezmeyi ve tarihi yerleri keşfetmeyi severim. Burayı internette gördüm, araştırdım ve bulduğum gibi geldim. Yapı sanki yeni yapılmış gibi sağlam duruyor. Depremde yıkılan binaların altından bu tarihi eser çıktı. Umarım korunur ve turizme kazandırılır.”

Gül Çakan: “Bu yapının üzerinde insanlar yaşıyordu ve evler vardı. Depremde bu evler yıkıldı, enkazı kaldırılınca bu tarihi eser ortaya çıktı. Bölgede çok depremler oldu ama bu yapı sapasağlam duruyor. Eski Antakya’nın bulunduğu alanlarda benzer tarihi yapılara rastlanıyor.”

Hatay’ın Tarihi

Hatay, medeniyetlerin kesif noktalarından biri olarak zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Antakya başta olmak üzere birçok bölgesinde benzer yapılara rastlanmaktadır. Geçmişe tanıklık eden bu yapılar, koruma ve restorasyon çalışmalarıyla günümüz turizmine kazandırılmaktadır.

Deprem enkazının altından ortaya çıkan bu şapel, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda Hatay’ın tarihine ve çok katmanlı kültürel yapısına ışık tutan bir simge olarak görülmektedir.

Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte yapının hem bilimsel araştırmalara katkı sağlaması hem de yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekecek önemli bir turistik değer haline gelmesi bekleniyor.