Hatay’da İhracat ve Hatay Paneli

‘Hatay’ı Buluşturuyor’ AKAMİB tarafından Antakya’da düzenlenecek olan ‘Hatay’da İhracat ve Hatay Paneli’, Ekonomi Yazarları Vahap Munyar, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’un katılımıyla Erol Bilecik Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Hataylı ihracatçılara bu önemli buluşmanın daveti, AKAMİB Başkanı Bülent Aymen’den geldi. Suriye iç savaşının yarattığı ekonomik sorunlara rağmen yoluna devam eden Hatay noktasında biriken sorulara cevap olması beklenen […]

‘Hatay’ı Buluşturuyor’

AKAMİB tarafından Antakya’da düzenlenecek olan ‘Hatay’da İhracat ve Hatay Paneli’, Ekonomi Yazarları Vahap Munyar, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’un katılımıyla Erol Bilecik Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Hataylı ihracatçılara bu önemli buluşmanın daveti, AKAMİB Başkanı Bülent Aymen’den geldi.

Suriye iç savaşının yarattığı ekonomik sorunlara rağmen yoluna devam eden Hatay noktasında biriken sorulara cevap olması beklenen Panel, 28 Aralık tarihinde Erol Bilecik Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Ekonomi Yazarları Vahap Munyar, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’un katılımıyla gerçekleşecek olan ‘Hatay’da İhracat ve Hatay Paneli’, Hatay iş insanlarını bir araya getirirken, sorunlar ve çözümleri bir kez daha masaya yatırılacak.
-KAYSERİ SONRASI HATAY-
Geçtiğimiz ay Kayserili ihracatçılar için gerçekleştirilen başarılı programın ardından önümüzdeki günlerde Hatay’daki ihracatçıları bir araya getirecek olan Panel’de mevcut ekonomik durum değerlendirilirken, Hatay ve bölge için ekonomik olarak öne çıkan ve çıkarılması gerekenler, global ekonomi ve politik durum açısından ihracatın bulunduğu nokta gibi konular, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Vahap Munyar, Dünya Gazetesi Ekonomi Yazarı Hakan Güldağ ve Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Şeref Oğuz tarafından ele alınacak. Programın devamında ise, “Gümrükte Sık Rastlanan Hatalar” ve “Ar-Ge ve Tasarım Desteği” konularında verilecek eğitimler ile ihracatçılarımızın sorularına yanıt verilecek.
-FİRMALARA DAVET-
Konuyla ilgili açıklama yapan, AKAMİB (Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Bülent Aymen, Kayseri’de yoğun katılım ile tamamlanan programın Hatay’dan sonra Adana ve Mersin illerinde de gerçekleştirileceğini belirtti. Aymen, panel ve eğitim programlarıyla ilgili olarak firmalara da seslendi. Aymen; yeni yayınlanan Ar-Ge ve Tasarım Desteği, yönetmeliği değişen Fuar Destekleri ve gümrük işlemlerinde sıklıkla yaşadığı problemlerin ve çözüm önerilerini anlatılacağı eğitimlere firmaların katılım göstermelerinin faydalı olacağını hatırlatırken, “Tüm ihracatçılarımıza daha iyi hizmet verebilmek ve sorunlara birlikte çözümler üretmek adına çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
-KATILIM KAYDI-
Konuya ilişkin açıklamada, “Erol Bilecik Kongre Merkezi’nde düzenlenecek panel hakkında AKİB’in www.akib.org.tr adresli web sayfasından detaylı bilgi alarak programa kaydınızı yaptırabilirsiniz” denildi.
-MÜLTECİLER-
Antakya’da gerçekleştirilecek toplantının konuşma ayaklarından biri olması beklenen Suriyeli sığınmacılar, mevcut ekonomik tabloya ekli sorunların ciddi başlıklarından bir tanesi. Zira 29 Nisan 2011 tarihinde 252 kişilik bir grupla başlayan Türkiye’ye göçlerin önemli adreslerinden biri olan Hatay, bu konuda ‘ülkesel bazda’ oluşturulamamış ‘kalıcı’ çözümlerin yarattığı sıkıntıları hem toplumsal hem de ekonomik anlamda yaşamaya devam ediyor. Bu nedenle, Panel katılımcıları eliyle bu konunun da gündeme gelmesi ve Ankara’ya çözümler bağlamında mesajlar verilmesi de bekleniyor.
Bilindiği gibi bu konuda yapılan son araştırma, Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi-HUGO ile İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi-IGAM işbirliğinde, Prof. Dr. M. Murat Erdoğan tarafından ortaya konmuştu.
“Suriyeliler Barometresi: Suriyeliler ile Uyumlu Yaşamın Çerçevesi” (SB-2017) olarak adlandırılan ‘Araştırma’,
9 Kasım 2017 itibari ile Türkiye’de kalış süreleri ortalamada 3,5 yılı aşan ve sayıları 3.303.113’ye ulaşan Suriyeliler konusunu hem Türk toplumu hem de Suriyeliler bakımından değerlendirmiş, artık kaçınılmazlığı konusunda hemen herkesin ikna olduğu “ortak yaşamın” içeriğini ve çerçevesini akademik bir zeminde paylaşmıştı.
-ÇALIŞMA HAYATI-
Söz konusu araştırma, Suriyelilerin oluşturduğu kalabalığın çalışma hayatına eklediği tabloyu ise şu şekilde netleştirmişti:
“Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyelilerin çalışma hakları Ocak 2016 düzenlenmiştir. Ancak aradan geçen 2 yıllık dönemde bu hakların kullanımı konusunda yeterince ilerleme sağlanamamıştır. 2017 sonunda çalışma izni ile iş dünyasına katılan geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 10 bin civarında kalmıştır. Oysa gerçekte, özellikle de kentsel alanlarda yaşayan Suriyelilerin yaşamlarını sürdürebilmek için çalışmak dışında fazla bir seçenekleri yoktur.
Bu çerçevede, 800 bin ile 1 milyon arasındaki Suriyelinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Kayıt-dışılık ise bu konudaki en ciddi sorundur. Ancak bunun önemli nedenleri arasında, Türkiye’deki yüksek işsizlik ve T.C. Vatandaşları arasında da % 35 gibi çok yüksek bir oranda varlığı bilinen kayıt-dışılıktır.
Suriyeliler, bugüne kadar yerel halk için ciddi bir rekabet ortaya çıkarmamış ve yaygın iş kayıplarına neden olmamışlardır. Bunun nedeni, çok düşük ücretlerde ve Türklerin koşulları ve prestiji itibari ile ilgi duymadığı alanlarda çalışmayı kabullenmeleridir.
Suriyelilerin, ekonomi içinde kayıt-dışı çalışsalar da, yer almaları konusu artık kanıksanmış, hatta Hükümet yetkilileri bunu Türk ekonomisi için önemli bir kaynak olarak gördüklerini ifade etmişlerdir. Ancak bu kadar yaygın kayıt-dışılığın ve emek sömürüsüne yol açan yapının sürdürülemez olduğu da açıktır. İlginç biçimde Türk toplumunda asıl gerilim Suriyelilerin çalışmalarından değil, işyeri açmalarından kaynaklanmaktadır.”
-ÇÖZÜMLER VE ANKARA-
Ekonomi Yazarları Vahap Munyar, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’un katılımıyla Erol Bilecik Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek Hatay Paneli’nde paylaşılacak başlıklar arasına girmesi beklenen ‘Hatay’daki Suriyeliler’ konusunun Ankara’ya yansıması beklenen mesajlarından ne çıkar bilinmez ama, söz konusu toplantının, uzun zamandır ertelenen ve bekletilen soruların ve sorunların ‘nefes alma’ molası halinde geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor. -Tamer Yazar-

Exit mobile version