Hatay’da taş ocaklarına tepkiler artıyor

Hatay’ın Samandağ ilçesi Çöğürlü Mahallesi’nde 25 yıldır faaliyette bulunan Gür-Kal İnşaat’a ait taş ocağına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından durdurma kararı verildi. Ancak, taş ocağının faaliyetlerini sürdürmesi mahalle halkının tepkisini çekti. Mahalle Muhtarı Kıymet Doğru, taş ocağının çevreye ve insan hayatına verdiği zararların artık dayanılmaz hale geldiğini […]

Hatay’ın Samandağ ilçesi Çöğürlü Mahallesi’nde 25 yıldır faaliyette bulunan Gür-Kal İnşaat’a ait taş ocağına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından durdurma kararı verildi. Ancak, taş ocağının faaliyetlerini sürdürmesi mahalle halkının tepkisini çekti.

Mahalle Muhtarı Kıymet Doğru, taş ocağının çevreye ve insan hayatına verdiği zararların artık dayanılmaz hale geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Asi Nehri doldurularak yapılan bu hukuksuzluğa bütün Türkiye’nin bir söz söylemesini istiyorum.”

Taş Ocağının Çevresel Tahribatı Büyük
Çöğürlü Mahallesi sakinleri, taş ocağının insan sağlığı, ekosistem, tarım faaliyetleri ve su kaynakları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden şikâyetçi. Mahalle muhtarı Kıymet Doğru, MAPEG tarafından alınan durdurma kararına rağmen taş ocağının faaliyetlerine devam ettiğini ifade ederek yetkililere çağrıda bulundu.

“25 yıldır mahallemizde hukuksuzlukla faaliyet gösteren taş ocağı, bu süre boyunca iki kişinin ölümüne neden oldu. Beton santrali, Asi Nehri’ni doldurarak ve atıklarını arıtmadan nehri kirleterek bölgeye büyük zarar veriyor. Bütün bu hukuksuzluklara rağmen sesimizi duyurmak için mücadele ediyoruz.”

Muhtara Gözdağı mı Veriliyor?
Kıymet Doğru, taş ocağına karşı yürüttüğü mücadele nedeniyle sürekli ifadeye çağrıldığını belirtti. Doğru, “Sudan sebeplerle gözaltında tutulmam isteniyor. 21 Ekim’de MAPEG’in verdiği kapatma kararından sonra bile taş ocağı faaliyetlerini durdurmadı. Bunun üzerine taş ocağında aşırı yüklü bir aracı durdurduğum için ifadeye çağrıldım. 18 Kasım’da tekrar ifade verdim. En son, yolumuzun üzerine beton santrali kurulmasına karşı çıktığımızda yine karakolluk olduk. Mahalle halkı olarak adalet istiyoruz.” dedi.

Asi Nehri ve Tarım Alanları Tehlike Altında
Beton santralinin atıklarını doğrudan Asi Nehri’ne bıraktığını belirten Doğru, nehirden sulanan tarım alanlarının ve Samandağ halkının ciddi risk altında olduğunu söyledi:
“Beton santrali, arıtma yapmadan tüm atıklarını Asi Nehri’ne bırakıyor. Bu suyla milyonlarca metrekarelik tarım alanı sulanıyor. Burada yetişen sebzeler hem halkı besliyor hem de ihraç ediliyor. Bu durum sadece mahallemizin değil, tüm Türkiye’nin sorunudur.”

“Çocuklarımız Sokaklarda Oynayabilsin”
Mahalle halkı, taş ocağının kapatılmasını ya da mahalle yolunun taş ocaklarına kapatılmasını talep ediyor. Doğru, “Deprem sonrası inşaatlarda malzeme ihtiyacı var deniyor ama bu tür tesisler yerleşim alanlarından uzakta kurulabilir. Biz, çocuklarımızın sokaklarımızda rahatça oynayabilmesini istiyoruz.” diye konuştu.

“Eskiden Nergis Toplardık, Şimdi Korkuyoruz”
Bölge sakinlerinden Gülnaz Dağ ise taş ocağının bölgedeki yaşamı nasıl değiştirdiğini şu sözlerle anlattı:
“Küçükken taş ocağının olduğu yerden demet demet nergis toplardık. Şimdi oradan geçerken bile korkuyoruz. Bizim tek istediğimiz, temiz bir nefes alabilmek. Bu çok mu zor?”

Yetkililere Çağrı
Çöğürlü Mahallesi sakinleri, taş ocağının faaliyetlerinin derhal durdurulması ve hukuka aykırı uygulamalara son verilmesi için tüm Türkiye’yi duyarlı olmaya davet ediyor.

Muhabir : Volkan İcil

Exit mobile version