Hatay’ın kalbinde, deprem yaralarının sarılmaya çalışıldığı Antakya’da çekilen kısa bir video, yeniden inşa sürecine dair endişeleri gün yüzüne çıkardı. Asi Nehri kıyısında kaydedilen görüntülerde bir vatandaş, binaların yine alüvyon tabakası üzerine inşa edildiğini öne sürerek, “Tanrı’yı suçlamayın, biz kendi kendimizi öldürdük” sözleriyle vicdanlara seslendi.
Deprem Yorgunu Kente Yeni Endişe
Asrın felaketiyle ağır yıkıma uğrayan Antakya, bugünlerde yeniden ayağa kalkmanın mücadelesini veriyor. Ancak sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, şehrin geleceği için duyulan kaygıları artırdı. Görüntüyü kaydeden vatandaş, kamera karşısında şu sözleri dile getirdi:
“Burası eskiden Antakya’nın en hareketli noktalarından biriydi. Yeniden yapılıyor ama temellerin yine balçık ve alüvyon üzerine oturtulduğunu görüyorum. Yani aynı yanlışı tekrar ediyoruz. Biz kendi elimizle kendimizi ölüme hazırlıyoruz.”
Bu sözler kısa sürede binlerce kişi tarafından paylaşıldı, Hataylıların yürekten dile getirdiği ortak kaygıyı özetledi.
Uzmanların Sessizliği ve Beklentiler
Henüz resmi kurumlar ya da uzmanlardan doğrudan bir açıklama gelmedi. Fakat mühendisler ve jeoloji uzmanları, benzer durumlarda yıllardır aynı uyarıyı yapıyor:
Alüvyon zeminler güçlendirilmeden bina inşa edilmemeli.
Asi Nehri çevresi doğal olarak gevşek ve suya doygun toprak yapısına sahip.
Bu bölgede inşa edilecek her yapıda zemin iyileştirme teknikleri hayati önem taşıyor.
Deprem kuşağındaki bir şehirde bu temel gerçeklerin göz ardı edilmesi, halkın güvenini zedeliyor.
Halkın Talebi: Şeffaflık ve Denetim
Depremde evlerini kaybeden Hataylılar, yeni binaların geleceğini belirleyecek en önemli konunun “güvenlik” olduğunu vurguluyor. Vatandaşlar, “Aynı hataları tekrar etmeyelim” diyerek yetkililerden açık ve net bilgi talep ediyor.
Antakya’nın kalbinde kaydedilen bu görüntü, bir kez daha hatırlatıyor: Yeniden inşa, yalnızca yıkılan taşları yerine koymak değildir. Bu süreç, toplumun güvenini onarmak, geçmişin acı tecrübelerinden ders almak ve geleceğe sağlam temeller üzerinde yürümekle mümkündür.
Resmi açıklamalar henüz gelmedi, ama kamuoyunun beklentisi çok net: Şeffaflık, denetim ve bilime kulak vermek. Çünkü bu şehirde atılacak her temel, yalnızca beton değil; Hataylıların geleceğe olan umududur.

