“Güvenilir Gıda” konusuna dikkat çekti:
Güvenilir gıda, temel insan hakkı ve kamu görevi…
Hatay Ziraat Mühendisleri Odası, vatandaşların, güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişmekte zorlandıklarını kaydederken, bu konuda kamunun görevli olduğuna vurgu yaptı. Hatay Ziraat Mühendisleri Yönetimi adına Başkan Ahmet Sever açıklamasında, gıdanın, insanın yaşamını sürdürmesinin gerekli bir unsuru olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:
“Yaşadığımız 21.yüzyılda insanların yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya ulaşımı bir hak olarak kabul edilmektedir. İnsan Hakları Beyannamesi’nde, ülkemiz anayasasında bu yaklaşıma ilişkin çok net ifadeler bulunmaktadır. Bu konudaki sorumluluk, kamu otoritesine verilmiştir. Kamu otoritesi, yani devletler, ülke insanının yeterli gıdaya ulaşmasını sağlamakla, gıdaların güvenilir olmasını temin etmekle yükümlüdür. Ülkemiz açısından düşünüldüğünde ise bu konuda yeterli ve gerekli adımların atılamadığı görülmektedir.
Coğrafi konumu, tarımsal üretime uygun toprak yapısı ve iklimsel özellikleriyle çok önemli bir tarımsal potansiyele sahip ülkemizde, bu avantajlar değerlendirilmemekte ve ülkemiz insanı, yeterli gıdaya ulaşamama sorunuyla karşı karşıya gelmektedir.
Son bir yıl içinde yaşanan ekonomik krizle beraber özellikle gıda enflasyonu artmış, döviz fiyatları yükselmiş, işsizlik artmış ve kişi başına düşen milli gelir tekrardan on bin doların altına düşerek, halkımızın alım gücünü önemli ölçüde zayıflatmıştır. Gıda fiyatlarını düşürmek ve tüketiciye daha ucuza gıda teminini sağlamak için uygulanan tanzim satış çadırları ve gıda maddeleri ithalatı ise herhangi bir sorunu çözememiş, halkımızın gıdaya kolayca ve güvenilir olarak ulaşımını sağlayamamıştır.
Ülkemizde gıdaya kolay ulaşılabilme sorunu dışında bir önemli sorun başlığı da, gıda güvenirliği konusunda yaşanan üzücü olaylardır. Son dönemde bu konuda yazılı ve görsel medyada yer alan haberlere bakıldığında göze ilk çarpanlar; Bakanlığın gıda denetimlerinde binlerce firma gıdalarında tağşiş ve sahtecilik olduğu, Mersin’de kaçak içkiden insanların yaşamlarını yitirmesi, yurt dışına ihraç edilen sebze ve meyvelerde pestisit kalıntısı tespit edilmesi nedeniyle insan sağlığı açısından güvenilir olmadığı kararlarıyla, ülkemize geri gönderilmesidir. Vergi kaybını önlemek için, etil alkolün içki yapımı için evsel kullanımının önlenmesi amacıyla içine acılık veren denatonyum benzoat katılması sağlanırken, insanlarımızın can kaybına yol açan metil alkolün içine aynı maddenin katılmaması, pestisit kalıntısı nedeniyle geri çevrilen ürünlerin iç piyasaya sunulabiliyor olması ya da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı pestisit tespitlerinin kamuoyu ile paylaşılmaması, bu konuda şirketlerin açıklanmaması halk sağlığına verilen önemi (!) gösteren çarpıcı örneklerdir.
Yaşanan bütün bu sorunlar, ülkemizde yeterli ve etkili bir gıda denetim hizmetinin yapılamadığını göstermektedir. Gıda üreten veya paketleyen işletmelerde Ziraat, Gıda ve Kimya Mühendisi bulundurma zorunluluğunun çeşitli nedenlerden denetlenmemesi yanında, kamu denetçilerinin yetersiz olması ile yeterli gıda denetim hizmetlerinin verilmemesi, üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi gibi yapılabilecek zorunlu kamu spotlarının yapılmaması gibi çok kolay tedbirlerle çözülebilecek sorunlar, bunlar yapılmadığı ya da eksik yapıldığı için önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Her yıl artan sağlık harcamaları, maalesef sorunun çözümünün başka yerde arandığını göstermektedir.”
Hatay Ziraat Mühendisleri Odası Yönetimi adına, güvenilir gıda konusuyla ilgili “sonuç” bölümünde ise şu mesaj yer aldı:
“Sonuç olarak; kolay, ulaşılabilir ve güvenilir gıda temini, temel bir insan hakkıdır ve bunu sağlamak da kamu idaresinin en önemli ve ihmal edilemez görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi, bilim ve tekniğin önceliklendiği, şeffaf, tarafsız ve yeterli ve etkili gıda denetim hizmetlerinin yapıldığı, her insanımızın kolayca gıdaya ulaşımını sağlayacak planlı ve bağımsız bir tarım ve gıda politikalarının oluşturulmasından geçmektedir.” -Cemil Yıldız-