Kilis’ten Şanlıurfa’ya
Son günlerde suça karışan Suriyelilerin ülkelerine geri gönderileceği söylense de, bu uygulama 2013’ten beri yürürlükte. Uzmanlara göre, Türkiye, yargılama sonucunu beklemeden pek çok Suriyeliyi geri dönmeye zorluyor. 500 bine yaklaşan sığınmacı nüfusuyla dikkati çeken Hatay da buna yönelik uygulamanın hayata geçirildiği illerden biri.
Türkiye, İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 2011’de başlayan iç savaştan kaçıp gelen üç milyon 622 bin 284 kayıtlı Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Uzmanlara göreyse, kayıt dışı Suriyelilerle birlikte bu sayı beş milyona dayanmış durumda. Hatay ise oldukça tartışmalı bir düzeyde yaşadığı “kaç Suriyeli var” sorusunu, ara ara Vekilleri eliyle 200 bin rakamı ile cevaplasa da, gerçeğin, 400 bin rakamının çok üzerinde olduğunun altını çizenler çoğunlukta!
-AÇIKLAMA-
Geçen hafta, hem İçişleri Bakanlığı hem de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan iki açıklama, “Suça karışan Suriyeliler sınır dışı edilecek” başlığıyla Türk basınında kendine yer buldu. Açıklamaların ilkinde, İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı’nın aylık bilgilendirme toplantısında, suça karışan Suriyelilerin Türkiye’deki geçici koruma statülerinin iptal edildiğini ve ülkelerine geri gönderildiğini söylediği bildirildi.
DHA’da yer alan habere göre, Çataklı, 2019’un ilk altı aylık döneminde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının şüpheli olarak karıştıkları olay sayısının nüfusa oranının yüzde 0,8, Suriyeli sığınmacılardaysa bu oranın yüzde 0,4 olduğunu açıkladı.
Hatay ya da diğer kentlerde, suça karışan Suriyelilerin ülkelerine geri gönderildiğini söyleyen Çataklı, diğer taraftan Suriyelilerle ilgili haber akışı konusunda dikkatli olunması uyarısında da bulundu. Sözcü şöyle konuştu: “Bu haberlerin son günlerde sosyal medya üzerinde dolaşıma sokulduğu ve Suriyeliler ile vatandaşlarımız arasında planlı bir şekilde gerilim amaçladığı aşikar. Sosyal medya üzerinde ırkçılığı, kin ve düşmanlığı körükleyenlerle ilgili araştırma yapılıyor.”
Yine Türkiye medyasında yer alan haberlere göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü de, tüm birimlerine yazılı bir talimat yolladı. Buna göre, suçun niteliğine bakılmaksızın, kamu düzeni ve güvenliğini bozan Suriyeliler, işlemlerin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edilecek.
-YENİ DEĞİL!-
Ancak suça karışan Suriyelilerin ya da yabancıların sınır dışı edilmesi yeni bir düzenleme değil. 2013 yılında yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54’üncü maddesine göre, kamu düzeni ve kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan yabancılar sınır dışı edilebiliyor. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 25 Temmuz 2014 tarihli, 429 sayılı talimatına göreyse, suça karışmış ya da kamu düzeni ve kamu güvenliğine tehdit oluşturduğu değerlendirilen Suriyeliler, barınma merkezlerine sevk ediliyor. Buradan da sınır dışı ediliyorlar.
-NEDEN GÜNDEMDE?-
Göçmen hakları üzerine çalışmalar yürüten Hukukçu Ayşegül Karpuz, hali hazırda yıllardır böyle bir uygulama olduğunu, ancak yeniden gündeme gelmesinin, akıllara “Acaba kapsamı mı genişletilecek” sorusunu getirdiğini söylüyor. Bu konuda bir değerlendirmede bulunan Karpuz’a göre, Suriyelilere yönelik işletilen bu uygulamada bazı sıkıntılar var.
Bir Suriyelinin ya da Türkiye’de suça karıştığı iddia edilen yabancının sınır dışı edilebilmesi için mahkemenin hakkında hüküm vermesi gerektiğine dikkati çeken hukukçu, bugüne dek kesinleşmiş karar beklenmeden pek çok Suriyelinin sınır dışı edildiğini söylüyor.
Ayşegül Karpuz, “Yargılama sürecinde hakkında denetim kararı verilen Suriyeliler göç idarelerine sevk ediliyor. Burada beş, altı kişiyle aynı hücrede tutuluyor, televizyon ve kitap gibi haklardan mahrum bırakılıyor, beslenme hakkından faydalanamıyorlar. Bunun sonucunda da özgürlüklerine kavuşmak adına ülkelerine geri dönmelerini talep ettikleri bir formu imzalamaya mecbur bırakılıyorlar” diyor.
Karpuz’a göre, suçlu olduğu şüphesiyle denetim altına alınan Suriyelilerin, bu yöntemle yargılanmadan Türkiye’yi terk etmesine de ortam hazırlanıyor ve bu durum, suçlu olsun ya da olmasın, ortada bir idari zafiyet olduğunu gösteriyor.
-GAZ ALINIYOR!-
Göçmen hukuku üzerine çalışmalar yapan, Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Ebru Beşe ise yıllardır var olan bir şeyin yeniden gündeme getirilmesinin sebebinin, son dönemde toplumda artan “Suriyeli nefreti” olduğunu söylüyor. Beşe, “Suça karışan Suriyelilerin ülkelerine geri gönderileceğini söylenerek toplumu rahatlatmaya çalışılıyorlar. Bir nevi, sıkışan gazı boşaltmak bu…” diyor.
Hakkında suç isnadı olan Suriyelilere zorla geri dönme talep formu imzalatıldığını teyit eden Beşe’ye göre, bu durum, baştan sona bir insan hakları ihlali. Zira hukukçulara göre, şüpheli sıfatıyla Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan Suriyelinin, yargılama sonucunda masum olduğu da anlaşılabilir.
Hukukçu Ayşegül Karpuz, toplumu rahatlatma adına son günlerde dile getirilen bu yöntemin ters tepkiye neden olacağını da savunuyor. Karpuz’a göre, bu tür söylemler, toplumda Suriyelilere karşı nefretin artmasını ve bu nefretin de suça dönüşmesine neden olabilir.
Bugüne dek suça karıştığı gerekçesiyle sınır dışı edilen ya da ülkesine geri dönmeye zorlanan kaç Suriyeli olduğuna dair bilgiyse mevcut değil. Hukukçulara göre, Göç İdaresi, bu tür istatistikleri kamuoyu ile paylaşmaktan kaçınıyor.
Değerlendirmeler, Hatay adresli olarak, bugüne kadar kaç Suriyelinin bu nedenden dolayı sınır dışı edildiği sorusunu da gündeme taşıyor ve bugüne kadar uygulanan sürecin kalabalığında kaç kişinin durduğu sorgusunu…
-Tamer Yazar-