Bir tarafta, 1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için ‘hac’ merkezi olarak tanımlanan, Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinen Saint Pierre Kilisesi, diğer tarafta, tarihi 1500 yıldan daha eski bir manastır, Saint Simon!
Çok dinli, çok kültürlü, çok mezhepli, çok dilli Hatay coğrafyası için Hatay Valiliği’nin verdiği bilgi ise şöyle:
“Hatay, dinler mozaiğinin; Ezan, Çan ve Hazzan ile birlikte yaşandığı bir kenttir. Antakya, birçok dinden ve inançtan insanların huzur içinde yaşadığı; cami, kilise ve havra´nın bir arada olduğu inanç turizminin merkezi olan bir kültür merkezidir. Hıristiyanlar için en önemli 10 kutsal merkezden, Kudüs ve Vatikan dışında, 8’i ülkemiz sınırları içindedir. Bunlar; Antakya, Urfa, Kapadokya, Tarsus, Demre, İznik, İstanbul ve Efes (Selçuk) tir.”
-EGE TERCİHİ-
Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız, Hatay merkezli turlar düzenleyen bir turizmci, İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Macit Şaşzade’nin son açıklamasına işaret ederken, “Hatay coğrafyasını yönetenlerin, bu konuda kentin aldığı payı netleştirmelerini istesek, ne derler acaba” sorusunu sordu.
İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Macit Şaşzade, son açıklamasında, Ege Bölgesi’nin, Hristiyanlar için önemli
kişiden en az 100 bininin, inanç turizmi kapsamında Ege’yi tercih ettiğini kaydetti.
-ELEŞTİRİ-
İnanç turizmi için, özellikle Amerika’dan ve Uzak Doğu’dan gelenlere dair konuşanlar, Hatay’ın turizmi içinde buna yönelik ayrı bir başlığın olmadığını söylerken, “Bizler, künefe tepsisi ile havada takla atıp, asıl başlıkları geriye çekenleriz” eleştirisinde bulunuyor.
-VALİ DOĞAN-
Hatay İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve DOĞAKA koordinasyonunda 2019 Mayıs ayında düzenlenen Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı’nda konuşan Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın da ele aldığı başlıklardan biri ‘inanç turizmi’ olmuş ve özeleştiri içeren şu tespitte bulunmuştu:
“Göreve ilk başladığım gün de söylemiştim. Hatay turizmden hak ettiği payı almıyor. Diğer turizm beldelerimiz buradan hak ettiği pay alırken, biz ‘hem deniz turizmi hem inanç turizmi, hem kültür turizmi’ olarak buradan hak ettiğimiz payı alamamış olmamız, sorgulamamız gereken bir durum.” -Tamer Yazar-